Bölüm 11 ☁️ Nefes Almak Gibi Bir Şey

16.4K 1K 298
                                    

   Sevinç.Adrenalin. Heyecan. Hüzün.

Sahaya çıkarken hissettiğimi anlayabildiğim duygularım bunlardı. İçim aşırı derecede karışıktı ve ellerim titriyordu.

  Bu stada hayatım boyunca yüzlerce kez gelmiştim herhalde. Henüz 6 aylıkken başlayan bu süreç, 19 yaşıma kadar sürmüştü ve sürmeye de devam edecekti. Ailemin 2.evim olarak öğrettiği bu stat, bana hiçbir zaman yabancı gelmemişti.

  Şimdi ise çok farklı bir olayla karşı karşıyaydım.

  Bu statta ilk kez taraftarların önünde sahaya futbolcu olarak çıkıyordum. İlk kez.

  Daha önce babamlarla birlikte bu sahaya çok çıkmıştım. Babam futbolcuyken seromonide her hafta birimizi alırdı yanına ve ben gün sayardım bu sahaya çıkabilmek için. Bu stada her ayak bastığımda babam gibi Beşiktaş için forma terleten başarılı bir futbolcu olduğumu hayal ederdim.

   Çok başarılı değildim belki, sahaya as takımla da çıkmamıştım ama sonuçta bizim için gelen bir sürü taraftar vardı ve biz şu an sahadaydık.

   Tribündeki aileme küçük bir gülümseme gönderdim ve hakeme baktım, maçı başlatmasını bekliyorduk.

  Normalde Florya Tesislerinde yaptığımız maç, bu seferlik Vodafone Arena'ya alınmıştı çünkü önemli bir markanın sponsorluğunda çıkmıştık maça ve maç yaptığımız takım da epey güçlüydü.

   Hakem nihayet düdüğünü çaldığında maça başladık. Ben babam gibi forvet oynuyordum, onunla birlikte bu mevkiye alışmıştım. Bu yüzden üzerime düşen yük fazlaydı.

   Rakip takımın kalesine doğru koşarken topun bana gelmesini beklemek zorundaydım. Topu beklerken gözüm bir anlığına tam karşımdaki tribüne kaydı. Yedek klübesinin hemen üzerindeki tribün... Yaren pek futbolu sevmezdi. Bizim zorumuzla geldiğinde de hep o tribünde oturmak isterdi çünkü VİP olduğu için koltukları aşırı rahattı. Gelir ve o sesin içinde bir şekilde uyumayı becerirdi. Bir keresinde omzumda uyuyakalmıştı. Her maçı ayakta izleyen ben, o maç nefes bile almamıştım doğru düzgün. Sırf onu uyandırıp bu anı bozmamak için...

Beynime hücum eden bu anılar kalbimi sızlatırken aklımı da darma duman etmişti. Yutkundum ve kendime gelmek için silkelendim. Samet'in bana doğru topu sürdüğünü o an farkedebilmiştim. Hemen harekete geçip kaleye koşturdum. Samet bana mükemmel bir çalım gönderdiğinde, topu yakaladım.

  Yaren. Tribünler.

  Karşımdaki rakibi çalımlamak için savaştım ve galip çıkarak topu kaleye atmak için kendimi hazırladım.

  "Çok uykum var, Cefa."

  Doğru açıyı ayarladım.

  "Bu seste nasıl uyuyabiliyorsun kızım?"

  Kaleciyle göz göze geldiğimde hazır bir şekilde topu beklediğini farkettim. Gerildim ve...

  "Ben uyurum. Hele ki dünyanın en rahat yeri olan omzun yastığımsa!"

  ve kaleye doğru bir şut çektim ama beynimde yankılanan Yaren'in güzel sesi tüm dikkatimi dağıtmıştı. Topu attığım yer kale değil, korner direğiydi resmen. Kalenin 10 metre uzağına atabilmeyi nasıl başarmıştım?

   Tribünlerden şaşkınlık nidaları yükselirken elimle yüzümü ovaladım. Kendime gelmek zorundaydım.

   Ama becerememiştim. Maçın 2.yarısına kadar bu böyle devam etmişti. Topu rakipten çalamıyordum. Adam akıllı kaleyi bulan şutlar çekemiyordum. Bugün takımım mükemmeldi, ama tek forvet olarak berbat şutlar çektiğim için maç berbat ilerliyordu. İlk yarının sonlarına doğru takım arkadaşlarım topu bana paslamamak için her yolu denemişlerdi resmen. Haklıydılar elbet.

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora