Bölüm 34 ☁️ Çıkalım Bu Şehirden

13.9K 1K 808
                                    

"Bizimkiler adına özür dilerim." Küçük sandalyeyi kurarken bir yandan da konuşuyordum. "Bir anlık panikle çıkıp gelmişler peşimden."

"Yok, o sorun değil de... Panik olma sebepleri neydi?" Dedi bana kalın bir battaniye uzatırken.

"Şey..."

"Anlatmak istemiyorsan, anlarım." Anlayışla gülümseyip karavana adımladı. Masayı açarken, içimden bir ses ona güvenebileceğimi söylüyordu. Uzun zamandır kimseye içimi dökmemiştim Eleysa dışında. Ama o da telefondandı ve bilmiyorum, birine oturup Yaren'i anlatmayalı uzun zaman olmuştu. Hoş, görmeyeli de uzun zaman olmuştu ama...

"Kahveler geldi. Acı mı acı, espressonuz Cefa Bey." Kıkırdayarak kahvemi masaya bıraktıktan sonra kendi kahvesini de bırakıp battaniyesini aldı. Sıkı sıkı sarındıktan sonra sandalyeye oturdu. Ben de battaniyeyi omuzlarımdan atıp başımı karavanın dış yüzeyine yasladım ve ona baktım.

Az önce bağlı olan saçlarını açmış, dalga dalga omuzlarına düşmesine izin vermişti. Ay ışığının altında kızıl saçları parlıyordu resmen.

Bir anda bana dönünce afalladım. Kaşlarını kaldırarak "Ne oldu?" diye sordu.

Hiç istifimi bozmadım ve içimdeki sesi dinledim. Birine güvenmek için çırpınan o sesi...

"Bir kız var." Diyebildim. Sonra hemen ekledim. "Olmaması gereken bir kız."

Balın'ın gözleri eklediğim cümleyle birlikte hüzünle dolmuştu.

Derin bir nefes alıp verdim. Saatler sonra bunu yapabilmek güzeldi. Ardından gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Balın'a bakmazsam daha rahat anlatabilirdim.

"Kendimi bildim bileli beraberiz. Ailelerimizin dostluğu çok eskiye dayanıyor. Biz beş yaşındayken alt katımıza taşınmışlar. Düşün, 14 yıldır her anımız birlikte." Hafifçe güldüm. "Hayal etsene bir. Sana kardeş gözüyle bakan, seni en yakın arkadaşı olarak gören birine abayı yakıyorsun ve yıllar geçtikçe çığ gibi büyüyor bu sevgi. Sonra bir gün ansızın senden gidiyor ve bum! Sevgin içinde patlayıp seni paramparça ediyor." Kendime o kadar acımıştım ki...

"Sizin alt katınızda Meray'lar oturmuyor muydu?" Bir anda gözleri kocaman açıldı. "Yoksa bahsettiğin olmaması gereken kız Meray ve yüzyılın kardeş kavgası mı çıktı?"

İstemsizce kahkaha attım ve bittikten sonra nefes nefese söylendim. "Çok mu Brezilya dizisi izliyorsun kızım sen? Tabii ki yok öyle bir şey. Olmaması gereken kız, Meray'ın ablası."

Balın düşünceli bir şekilde saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Yaren mi? İyi de o şu an Amerika'da değil mi?" Anlattıklarımla parçaları hemen birleştirmişti. Bir anda nefes almayı kesti ve zar zor yutkunduğunu gördüm.

"ve sevgilisiyle birlikte?"

Başımla onayladım. "Sevgilisiyle birlikte."

"Hassiktir." Balın'ın elleri ağzına kapanmış ve boğuk bir ses tonuyla verilebilecek en güzel tepkiyi vermişti.

"O gideli neredeyse sekiz buçuk ay oldu. Yaren gider gitmez kendimi içkiye, sigaraya vurdum. Beşiktaş altyapısında profesyonel olarak futbol oynadığımı biliyorsun ve bunu severek yapıyordum çocukluğumdan beri. Ayyaş herifin teki olunca takımdan atılma noktasına geldim. Babam kendime getirdi beni. Son bir aydır içkiyi azalta azalta hiç içmemeye başladım. Sigarayı ağzıma bile sürmedim. Takımda tekrar yer edinmeye başladım. Yani kısaca, onsuzluğa alıştım."

"Ama," diye devam etmemi istediğinde, titreyen ellerimi kavuşturdum.

"Ama, bugün bir anda evimin kapısında karşılaştık. Konuşamadım bile. Ceketimi aldığım gibi çıktım evden. Annemler de yine içmeye gidiyorum sanmışlar."

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now