Bölüm 54 ☁️ Ben Adam Olmam

16.3K 1K 988
                                    

Sefa'dan

19 yıllık hayatım boyunca, gördüğüm çoğu insandan daha korkaktım. Risk almayı sevmezdim, bir şey için risk almam gerekiyorsa genelde almamayı ve hayatıma öyle devam etmeyi tercih ederdim. Her şey yolunda olmalıydı, her şey düzeninde olmalıydı bana göre. 

Dışardan bakan kimse böyle biri olduğumu tahmin edemezdi. Bizim ailede bu sosyal medya işleriyle en çok uğraşan kişi ben olduğum için daha çok göz önündeydim haliyle. Youtube'da hep risk gerektiren şeyler yapardım. Paraşütle atlardım mesela, ya da yüksek yerlere çıkıp denize veya havuza atlardım. Bunun gibi ekstrem çok videom vardı ve görenler doğal olarak normal hayatımda da çok cesur olduğumu düşünüyorlardı. Fiziksel konularda cesurdum, evet. Ama işin içine kalbim girince... Duruyordum. Sadece duruyor ve her şeyin yoluna girmesini bekliyordum.

Ama bu kez... Durmam yeterli olmamıştı. Ben hayatımda ilk kez annemden ve arkadaşlarımdan başka bir kızı sevmiştim. Bu kızı sevmem bana çok pahalıya patlamıştı, öz abim kadar sevdiğim birini kaybedebilirdim. İşin kötü tarafı, o kabul etmezse Asel'i de kaybederdim. Bu benim alacağım en büyük risklerden biri olacağı için durmuştum zaten. Belki platonik olsam bu kadar zor da olmazdı, kız beni sevmiyor diyerek bitirmeye çalışırdım içimdekileri. Ama değildi. Bu işleri daha da zorlaştırıyordu ve Asel bana abisiyle konuşmaktan başka çare bırakmamıştı.

Derin bir nefes alıp verdim ve bizim stüdyonun kapısını açtım. Erdinç Abi bilgisayarın başında, yeni şarkımızın demosunu dinliyordu. Ah, bir de bu vardı.

Bu şarkı için çok uğraşmıştık. Neredeyse bir yıldır bunun üzerine çalışıyorduk. Beat'i sıfırdan yapılmıştı onlarca kez. En son yaptığımız içimize sindiği için kaydetmiş ve klibi çekmiştik geçen hafta, montajdaydı şu an. Önümüzdeki hafta yayınlanacaktı. Tabii az sonra her şey mahvolmazsa...

"Sefa, hoşgeldin koçum. Ben de demoyu dinliyordum. Valla aşırı içime sindi,çok iyi iş çıkardık. Aşırı heyecanlıyım." Dedi Erdinç Abi gülerek. Zorla gülümseyip ceketimi çıkardım ve gidip çaprazdaki koltuğa oturdum.

"Sen iyi misin?" Erdinç Abi bana kaşlarını çatmış bakıyordu.

"Değilim," dedim. Konuya bir yerden girmem gerekiyordu.

  Erdinç Abi şarkıyı durdurup bana baktı. "Seni dinliyorum."

Stresten dudaklarımı yolmaya başlamıştım. Bodoslama mı dalmalıydım, lafı dolandırmalı mıydım? Erdinç Abi net adamdı, netliği severdi. Ama pat diye söylersem kalbine de inebilirdi, bilemiyordum.

"Aslında, konuya nasıl gireceğimi bilmiyorum abi." Dilim tatlıydı aslında, ağzım iyi laf yapardı. Çoğu işi ben bağlardım, bir uzlaşma mutlaka bulurdum. Ama tıkanıp kalmıştım şu an.

"Kiminle ilgili?"

"Ben," yutkunarak parkeyi izlemeye başladım. "Sen."

"Ne oldu oğlum? Senle bana ne olmuş olabilir?"

"Bir de Asel," diye mırıldandım. Üzerimden çok az bir yük kalktığını hissettim. En azından konuya girmiştim, bu da bir şeydi.

"Asel ne alaka lan? Bir şey mi yaptı yine?" Asel biraz belayı çeken bir tipti. Başı beladan kurtulmazdı ve Erdinç Abi'yle ben sürekli diken üzerindeydik artık.

"Yok abi o değil, bu sefer ben yaptım." Erdinç Abi'nin hayretle kaşlarını kaldırdı ve bana doğru eğildi. "Konu sen, ben, Asel'le ilgili ve bir şeyler yapan sensin öyle mi?"

Korka korka başımı salladım.

"Geveleyip durma Sefa, söyle ne söyleyeceksen." Sinirlenmeye başlamıştı, biliyordum ki bu daha hiçbir şeydi. Bu stüdyodan ağzım burnum kırılmış halde çıkacağımı biliyordum.

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now