Bölüm 60 ☁️ Çıkışa Gel Adamsan

14.1K 1K 639
                                    

Kapıyı çok sessiz bir şekilde açtıktan sonra araladım. Tüm ışıklar kapalıydı, saat gecenin bir yarısı olduğu için herkes uyuyordu normal olarak.

Yine sessiz adımlarla içeri girdik. Balın huysuz huysuz ayakkabılarını çıkarırken ona şeytani gülüşümü atıp ben de ayakkabılarımı çıkardım.

Gelirken uyuyakalnıştı arabada, ben de direkt bizim eve getirmiştim. Otoparkta uyanıp bayağı bir ağzıma ettikten sonra onu ikna edebilmiştim. Zaten yorgunlukltan geberecektim, hem hava da aydınlanmaya başlamıştı. Biraz daha araba kullanmam demek, ölmem demekti.

Balın'la benim odama geçtik, o montunu çıkarırken ben dolabıma gidip önce kendime sonra ona kıyafet çıkardım. Evin içi sıcaktı, o yüzden siyah ve bol bir tişört attım kucağına. Bir markadan gelen ve bana epey küçük olduğu için giyemediğim eşofman altını da verdim ona. Yine büyük gelecekti muhtemelen ama idare edecekti artık.

"Ben gidiyorum, sen de güzelce giyin ve yat uyu. Çok yoruldun."

"Sen nerede yatacaksın? Ben salonda uyuyabilirim. Odandan etme-"

Gözlerimi devirdim. "Saçmalama, kızıl. Ben Feda'nın ya da Sefa'nın yanına yatarım. Sen rahat et. İstersen nevresimleri değiştirebilirim."

Balın gülümsedi ve başını iki yana salladı. "Hayır, kokunla uyumak istiyorum."

"O zaman yanına kıvrılayım?"

Gülerek yastığımın birini bana fırlattı.  "Hayır, kocaman yatağında yayıla yayıla uyuyacağım."

Yastığı havada yakaladıktan sonra ona doğru gittim ve dudaklarına çok hızlı bir öpücük bıraktım. O kaskatı kesilirken deli gibi atan kalbime söverek uzaklaştım. "İyi geceler, Eleysa'm. Güzelce dinlen."

O cevap veremeden odadan çıktım. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, duvara yaslanıp birkaç saniye boyunca sakinleşmesini beklemek zorunda kalmıştım. Bu kız bana hiç iyi gelmiyordu.

  Sefa ve Feda'nın odalarının arasında sessizce "Oo piti piti..." yaptıktan sonra Feda'nın kapısının çıkmasıyla sırıttım.

Kapıyı açıp içeri girdim. Feda yatağına hayvan gibi yayılmış uyuyordu. Çok hızlı bir şekilde üzerimi değiştirdikten sonra yatağa gittim. Feda'nın kolunu dürttüm. Uykusu ağır olduğu için biraz uğraşmam gerekmişti.

"Ne yapıyorsun lan?" Bana yarı kapalı gözlerle bakarken ittirdim onu. "Kay lan, yanında yatacağım."

Feda toparlanırken söyleniyordu. "Yatağın yok mu senin? Beni mi özledin, ne yaptın?"

"Yok lan, Balın burada. Ona verdim yatağımı." Yorganın altına girip Feda'ya baktım. Gözleri kapalı halde piç gülüşü atıyordu.

"Yatsaydın yanına amına koyayım."

"Yok oğlum, annem sabah görüp imam falan çağırır şimdi. Yoksa ben de bayılmıyorum manitam varken senin leş gibi yatağında yatmaya." Söylenerek gözlerimi kapattım. Uyku moduna geçerken Feda'nın sesini duyup gülmüştüm.

"Hayaller güzel kokulu yarim Meray'ım, hayatlar turşu kokulu Cefoş. Sikeyim böyle hayatı." 

O yorgunlukla öyle bir uyumuşum ki, uyandığımda saat öğlene geliyordu. Öyle ki annemin öğle yemeği için yaptığı patates kızartmasının kokusu geliyordu burnuma.

Bugün güzel bir gündü. Çünkü uyandığımda ilk gördüğüm yüzlerden biri kızıl kafam olacaktı. Daha ne isterdim ki?

Yataktan doğrulup dün gece yine yere attığım tişörtümü alıp giyindim. Bir vaka daha yaşarsak babam ağzıma sıçabilirdi. Balın'ın kalbi de kaldıramayabilirdi.

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora