Bölüm 23 ☁️ Sarışınlığımı Kıskandın!

14.8K 913 681
                                    

Sefa'dan

"Kanka, kalk hadi. Asel'in çıkış saati gelmek üzere." Atlas'ı dürttüğümde oflayarak elime vurdu.

"Sefa, siktir git lan. Her gün gidip liseli aşıklar gibi bekliyoruz kızın okulunun kapısında. Hadi gidip konuşsan neyse de, uzaktan mal mal izleyip geri dönüyoruz. Bugün yokum ben!" Diye atarlandığında gözlerimi devirip ayağa kalktım.

"Gelmezsen gelme, puşt herif." Söylenerek üzerime deri ceketimi geçirdim ve çıktım stüdyodan.

Atlas haklıydı. Resmen kızın ders programını almıştım. Allahın her günü ders aralarında ve ders çıkışlarında kampüsünün kapısının önünde takılıyordum. Başlarda tamamen korumak için yaptığım bu şey, artık bir alışkanlık haline gelmişti. Üniversiteye başladığımızda, yani 6-7 ay öncesinde sadece arkadaşım ve abim gibi gördüğüm insanın kız kardeşinden başkası olmayan bu şizofren kız, etrafımdaki herkesten farklıydı. Çevremdeki tüm kızlardan daha ruh hastasıydı. Belki de bu yüzden bilinmez, kapılmıştım gülüşüne.

18 yaşında olmama rağmen hayatıma onlarca kız girip çıkmıştı. Lisede fazlasıyla şerefsizdim, kabul. Okulda bacı gözüyle baktığım kızların sayısı beşin üzerine çıkmazdı. İşe bakın ki, bu beş kızın içinden birini sevmiştim. Hayatımda ilk defa, aşk anlamında bir kıza kalbimi vermiştim. Bu da Allah'ın bana 'o kadar kızın kalbini kırdın, al sana görüp görebileceğin en büyük ceza' demesiydi belki de. Ama arkadaşlar... Keşke bütün cezalar onun kadar güzel olsaydı.

Onun da bana karşı boş olmadığını biliyordum. Ama cesaretsiz bir şerefsiz olduğumu düşünüyordu. Öyleydim de.

Asel'in abisi Erdinç Abi benim öz abim gibiydi. Bilirsiniz, abiniz gibi gördüğünüz birinin kız kardeşine yan gözle bakmak racona tersti. Ama Asel de bu kadar güzel olmasaydı, bana ne? Racon falan bırakmadı zalimin kızı.

Kendime milyonuncu kez söverken çoktan kampüsün önüne gelmiştim bile. Saate baktığımda çıkmak üzere olduğunu farketmiştim. Asel pek kampüste takılmazdı, o yüzden dersi biter bitmez çıkardı hemen.

Arabayı görmeyeceği bir yere park edip iç geçirdim.

Çok geçmeden Asel'i kapıda gördüğümde yerimde doğrulup sırıttım. Kahverengi saçlarını omzunun gerisine atıp çillerinin üzerini hafifçe kaşıdı ve kulaklığını taktı. Yüzünde her zamanki donuk ifadesi vardı. Çift kişilikli gibi bir şeydi o. Konu sevdikleri olunca içinden küçük bir anne çıkıyordu. Sürekli gülüyor, güldürüyordu. Ama tersi pisti, Allah yukarda.Haftalardır bana trip atıyordu mesela. Cesaretsiz olduğum için. Ondan hoşlandığımın farkındaydı, beni çok iyi tanıyordu. Ama cesaret edip ne ona ne abisine söyleyemediğim için kızgındı bana. Bu da onun da benden hoşlandığını gösteriyordu.

Taş gibi çocuktum ulan, bana düşmeyen de ne bileyim?

Ama Asel gibi ketum birini düşürmek... Gururumu ve egomu okşamıyor değildi.

Yine de cesaretsiz bir göttüm.

Asel otobüs durağına yürürken bir çocuğun ona doğru koştuğunu gördüm. Hemen kaşlarım çatılırken çocuk onun kolunu tuttuğunda direk elim kapıya gitmişti bile.

Arkadaşıdır deyip kendimi durdursam da Asel kolunu sinirle çocuktan çekip de kızgın yüz ifadesini yüzüne oturttuğunda çoktan arabadan inmiş onlara doğru yürüyordum. Çocuk ona bir şey anlatmaya çalışsa da Asel gitmek istiyor, çocuk bırakmıyordu.

Sinirle aralarına girip çocuğu ittiğimde herkesin şaşkınlıkla bize baktığını fark etmiştim. Birkaç saniye sonra videoya almaya başlamışlardı bile. Gözlerimi devirdim. Sonraki hayatımda kesinlikle sosyal medya fenomeni olmayacaktım. Adam akıllı kavga bile edemiyordum.

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now