Balın: Pişt, güzellik
Balın: Görüşemedik😉
Cefa: Seni tanımak güzeldi, bb
Balın: Ahhshahsjfjshzgx
Balın: Ne yapıyorsun?
Cefa: Annemin yanına geldim tesislere, antrenmanlarını izliyorum
Balın: Ee, iyiler mi bari?
Cefa: Eh işte
Cefa: Herkes esmer şekerin kadar yetenekli değil, ne yapalım?
Cefa: Sen ne yapıyorsun?
Balın: 😑
Balın: Klozeti ovalıyordum, aklıma geldin. Bir yazayım dedim.
Cefa: Klozet ovalarken mi aklına geldim?
Balın: Evet
Balın: Dedim ki bu klozet ne kadar da beyaz, esmer şekerimin tam tersi
Cefa: Millet dağa taşa buluta bakıp manitayı düşünür
Cefa: Benimki tuvalete bakarken düşünüyor...
Cefa: Kabuleneceğiz artık, ne yapalım?
Balın: Kabullenemiyosan sie aslanım
Balın: Hem manita falan ne iş? Bana sordun mu?
Cefa: Manita olalım mı güzellik? 😉
Cefa: NASIL OLUYORMUŞ?
Cefa: Aa tek tik
Cefa: KCÇGKCLCJCLVJCJCCJVKFJFFJD
Gülerek elimdeki telefonu cebime atıp indim arabadan ve bir haftadır artık aşina olduğum kliniğe adımladım.
Çağıl'la olan tartışmamızın üzerinden bir hafta geçmişti. Bir haftadır Balın'la beraberdik, gelip bizde kalmadığı için, çoğu zamanını kitapçısına verdiği için çoğunlukla gündüzleri beraberdik. Hergün buraya gelip Cora ve diğer kediye bakıyorduk. Çağıl'ı o günden sonra hiç görmemiştim. Sınıfta ona kızdığım video yayılmıştı tabii ki, o da hesabını kapatmıştı linç yeyince. Herkes beni haklı bulmuştu.
"Selam Funda, Barış nerede?" Funda elindeki ahizeye eliyle bastırıp "Odasında, seni bekliyor." Demiş ve telefona geri dönmüştü.
Odasının kapısını tıklatıp içeri girdim.
"Hoşgeldin kardeşim," Barış'la el sıkıştık.
"Hoşbuldum. Nerede bizimkiler?"
"İşte burada," diyerek karşı duvarın önünde duran iki kedi çantasını gösterdi. Sırıtarak yanlarına gittim. Birbirlerine miyavlıyor, pati atmaya çalışıyorlardı. Beni görünce durdu ikisi de.
Cora'nın tedavisine başlanmıştı. Onun için tonla ilaç ve tedavisi için gerekli her şeyi getirtmiştik. Barış onun iyi olacağını söylüyordu. O gün ki halinden neredeyse eser kalmamıştı, gücü yerine geliyordu. Diğer kedi ise, Balın hala bir isim koymamıştı, Barış'ın deyimiyle bir mucizeydi. Tıpkı Cora gibi. Günlerdir burada onu yaşatmak için çok çaba vermişlerdi. Nefes almasını sağlamışlardı, sağlığını yerine getirebilmişlerdi. Ama maalesef, arka iki bacağı felçli kalmıştı. Ona çarpan şerefsiz arka bacaklarını ezmişti çünkü. Barış ve birkaç veteriner daha uğraşmışlardı ama ne yazık ki henüz 1 yaşındaki bu kedinin arka ayakları artık tutmuyordu. Balın bunu öğrenince daha çok sahiplenmek istemişti onu, ismini koyunca kimliğini de çıkarttıracaktık.
YOU ARE READING
Eleysa☁️ (Tamamlandı)
RandomO, kendi halinde yaşardı. Okuldan eve, evden antrenmanlarına giderdi. Gündüzleri normal biriydi. Sıradandı. Onu kimse merak etmezdi. Ünü için peşinde koşanlar olurdu ama onu gerçekten tanımak isteyen kimse olmazdı. Ben hariç. Ben, gündüzleri a...