Yatağımda bir sağa bir sola dönüyordum. Gecenin bir yarısı olmuş bir türlü uyuyamıyordum. Bir tıkırtı falan da duymamıştım. Gözlerim hem kapanmaya çalışıyor ama beynim sürekli işlev halindeydi. Düşünüyordum. Fazla düşünüyordum. Düşündükçe uyuyamıyordum. Yanı başımdaki telefonumun saatine şöyle bir göz atmıştım.Saat dört yirmi sekizi gösteriyordu. Artık uyusam iyi olacaktı. Yarın göz altı morluklarıyla uyanmak istemiyordum.
Gözlerimi tam kapamışken odamın kapısının yavaşça aralandığını duymuştum. Gözümü karanlıkta hafifçe aralayıp baktığımda iyi kötü onun Mert olduğunu seçebilmiştim. Kapının arasından loş ışık içeriye düşüyordu. Mert sessiz adımlarla bana yaklaşıyordu. Yerimden kıpırdamadan gözlerimi hemen kapatmış uyuyor numarasına devam etmiştim. Mert ise beni biraz yatağımda yana doğru kaydırmış yanıma uzanmıştı.
Elleri o kadar iyi hareket ediyordu ki beni rahatsız etmeden bana sıkıca sarılıp başını boynuma doğru yerleştirmişti. Nefes alışverişim hızlanırken bu duyguyu bastırmak istemiştim. Çok hoş kokuyordu.
Hareket edip etmemek konusunda tereddüt yaşarken onun düzenli nefes alışverişlerini kulağımda hissetmeye başlamıştım. Sanki çoktan uyumuş gibiydi. Biraz kendimi döndürüp onunla yüz yüze gelecek şekilde kendimi döndürmüştüm. Gözlerimi yavaşça açtığımda onunla karanlıkta göz göze gelince kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı. Kapıdan gelen ışıkla birbirimizin yüzünü seçebiliyorduk.
" Uyumadın mı daha?" Mert fısıldamıştı. Alnını alnıma dayayıp gözlerini yummuştu.
" Uyuyamadım." Sorusunu cevaplarken o beni kendine daha çok çekip ellerini belime dolamıştı.
" Bende uyuyamadım. Kalkıp buraya geldim." Tekrar fısıldadığında gözlerim kapanıyordu. Onun sorusuna cevap veremeden uyuyakalmıştım.
————-
Gözlerimi hafifçe araladım.Bacaklarımı Mert'e sarmış kendimi onun üzerinde uyuyor bulmuştum. Ayıcığıma sarılır gibi ona sarılıyor çok rahat hissediyordum.
Biraz bekledikten sonra onun üzerinden biraz çekilmiş yan tarafa doğru kendimi kaydırmıştım. Kokusu çok güzeldi. Onunla uyumak gerçekten huzur veriyordu. Koca ellerinin içine ellerimi getirip onları birbirine kenetlemiştim.
Mert gözlerini yarım açmış bana bakmaya çalışıyordu. Uykulu ses tonuyla " Uyu uyu sayende işsiz ama zengin birine dönüştüm. İşsizliğimin keyfini çıkarayım. " demişti.
Uyuyamazdım. Yetiştirmem gereken bir proje vardı. Bugün imza atıp projeyi göndermem gerekiyordu. Kabul ettiğimi onlara söylemeliydim. Yataktan kalkmaya çalıştığımda Mert kolumdan tutup beni kendine doğru çekmişti.
" İki dakika bir dur yerinde be kızım. Tavşan gibi zıp zıp bir oraya bir buraya. Dur bir şey söyleyeceğim."
Başımı yastığına tekrar geri koyup gözlerimi tavana doğru çevirmiştim.Ne söyleyecekti dinlemeye hazırdım. O da biraz yatakta sığmaya çalışırcasına bana yaklaşıp " Şimdi ben isteğin üzerine işsiz kaldım ya. Diyorum sen de işlerin varsa bıraksan da bir şeyler mi yapsak? " tane tane konuşup fikirlerini söylüyordu. Ben ise dün nereye gittiğini merak ediyordum. Babasıyla konuşmuş muydu?
" Yeni projemi bugün imzalayıp göndermem gerekiyor ki çizimlere başlayacağım. İş bulmak kolay mı öyle pat diye bırakacağım." Biraz mantıklı konuşsa iyi olurdu bence. O şirkette sıkılıyor olabilirdi ama ben işimi seviyordum.
" Sonra devam edersin..." meraklı bir ses tonu vardı. Benim tepkimi kontrol ediyor gibiydi.
" İş bulmanın kolay olduğunu falan mı sanıyorsun?" bu işi babam bana zorla bulmuştu. Şimdi tam güzel şeyler yapacakken bu nereden çıkmıştı?
