30-1 SIRADAN

2.7K 292 129
                                    


Mert hoca tutacağım derken pilates hocası tutacağı aklıma gelmezdi. Bir de yanında bir kadın doktor gönderiyordu bebeğimizin durumu için. Beni evden çıkarmamıştı. Merve anne ile başbaşa kalmıştık resmen. Mert eve gelmiyordu. Beni resmen buraya mahkum etmişti. Kapıya iki koruma bırakmıştı. Annemlere haber vermiştim burada kalacağıma dair ama Mert'in beni bu kadar sıkı yönetimde tutacağını tahmin etmemiştim. Babam baba çok kızmıştı. Onu bir şekilde ikna etmiştim. Resmen Mert bana yalan söylemişti. Yine bensiz bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Kafamı başka şeylere yormaya çalışıyordum. Sinirim zamanla geçmişti. Merve anne sürekli Mert'in beni düşündüğü için böyle yaptığını söylüyordu.

Merve anne bugün çok iyi görünmüyordu. Aslında son zamanlarda öksürüğü çok artmıştı. Sürekli uyuyor ve kimseyle konuşmak istemiyordu. Ona yemeğini ben hazırlıyordum. Ama yemek yemek bile  istemiyordu. Orhan babanın ölümünden sonra çok çökmüştü. Sessizleşmişti. Konuşmak bile gelmiyordu içinden sanki. Onunla konuşmaya çalışıyordum ama dalgın dalgın odasının penceresinden bakıyordu.

Ona güzel bir çay demleyip odasına tekrar gitmiştim. Yine pencerenin karşısında oturuyordu. Dalgın dalgın izliyordu dışarıyı. Üzerinde bir kalın olmayan hırka saçlarına beyazlar düşmüştü.

" Onu beklemek beni yordu." Merve anne içten hüzünlü bir sesle benimle konuşmaya başlamıştı. Çayını eline verip yanındaki koltuğa oturmuştum.

" Mert geldi mi? " Merve anne elindeki çay bardağına bakıyordu.

" Bugün de gelmedi Merve anne." telefonlarıma da cevap vermiyordu.

" Gelir kızım gelir.Bak ben bekliyorum. Gelecek biliyorum. Orhan'ım gelecek." Merve annenin bir an delirdiğini düşünmüştüm. Kendi kendine gülümsüyordu. Sonra tekrar cama doğru bakmıştı. Keşke Orhan baba ölmemiş olsaydı. Keşke elimde bir güç olsaydı da her şeyi değiştirebilseydim.

" İyi misiniz?" istemsizce bu soruyu sormuştum. Merve anne kendi kendine gülümsemişti. Onun ne düşündüğünü anlayamamıştım.

" İyiyim kızım iyiyim." o böyle söylerken yine gülümsüyordu. Ama üzerinde belki hiç kimsenin anlayamayacağı bir hüzün vardı. Çayını yumdumlayıp bana baktı tekrar düşünceli düşünceli.

" Mert seni seviyor. İlk kez oğlumun bir kıza bu kadar bağlandığını gördüm. Senden ayrıldıktan sonra rüyasında senin adını sayıklayıp durdu." Çayından bir yudum alıp dudaklarına bir gülümseme yerleştirdi.

" A bir de lisede bir kızı çok sevmişti. Bak şimdi hatırladım. Anne ben bu kızla evleneceğim diyordu. Gerçekten o kızla evleneceğini düşünmüştüm. Bizimki kör aşıktı.O zamanlar o kız Mert'imin saf duygularını kullandı. Güzel kızdı. Erkeklerin ilgisini çekecek bir güzelliği vardı. Görmüştüm o kızı. Ama Mert'imi sevmiyordu. Bir anne olarak bunu hissediyordum. İşte çocuk o zamanlar anlayamıyorsun ki." Merve anne kendi kendine konuşuyordu. Eskilere gitmişti. Dalgındı.

" Seni tanımıyordum Esra. Oğlum bir gün bir kıza evlenme teklifi ettim kabul etti deyince küçük bir şok yaşamıştım. Evlenmeyeceğim diyordu. Kalbi kırıktı.Kızlara güvenmiyordu. Nasıl bir anda bir kıza evlenme teklifi ediyor da o kız hemen kabul ediyor diye düşünmüştüm. Düğünde garip bir haliniz vardı. Mert sana meraklı gözlerle bakıyordu ama senden uzak duruyordu.Evlenmek isteyen bir çift böyle durur mu diye düşünmüştüm? " Merve annenin bakışları anlamlıydı. Bana ve karnıma doğru bakıyordu.

" Senin onunla parası için evlendiğini düşünmüştüm ilk başta. Bu evliliğin yürümeyeceğini düşündüm. Mert'in yaptıklarını gördükten sonra onu bırakacağını biliyordum ama bir anne olarak sesimi çıkarmak istememiştim. Onun bir aile kurup kendisini düzeltmesini istiyordum. Onunla ne için evlendiğin umrumda bile olmamıştı sonra. Seni tanıdıkça aslında güçlü bir kız olduğunu gördüm. Olgundun. Mert'e göre daha olgunsun. Bu her halinden belli." Merve anneyi bugün sadece dinlemek istemiştim. Onun konuşmaya ihtiyacı vardı. Bu şekilde kafasını dağıtabilirdi. Mert'in beni başta sevdiğini düşünmüyordum. Bir kaçış yolu arıyordu ve ben karşısına çıkmıştım.

Sıradan Where stories live. Discover now