29.Bölüm " Bakışlar"

3.3K 373 68
                                    


Ahmet'le yolda giderken başımı pencereye doğru çevirmiştim. Dışarıdaki ışıkları izliyordum.

" Mert'in neyi var? Öksürüyordu?" bir an aklıma Ahmet'i aradığımda Mert'in öksürdüğü aklıma gelmişti.

" Stres ve endişeden yemeyi falan bıraktı. Bugün bile hiçbir şey yemedi doğru düzgün. Annesi çok üzülüyor. Mert'i bu olayın bu kadar etkileyeceğini düşünmüyordum. Güçlü durmaya çalışıyor ama..." Ahmet derin bir nefes alıp geri bırakmıştı.Sonra konuşmaya devam etmişti.

" Eskiden onu kıskanırdım ama şimdi anlıyorum ki aslında düşündüğüm gibi bir hayat yaşamıyormuş Mert. Bunu Orhan amca öldükten sonra daha iyi anladım. Şirket işleri hiç kolay değil. Herkesin gözü orada.Aç kurtlar sofrası gibi." Ahmet'in ses tonu oldukça ciddi çıkıyordu.

" Siz nasıl barıştınız?" bunu gerçekten merak ediyordum. Ahmet'in gülme sesini duymuştum.

" Bazen ortak düşmanlar edindiğinde dost olursun." demişti sesinde bir neşe vardı.

" Sanırım onunla bir şeyler yapmak hoşuna gidiyor?" nedense durumundan pek şikayetçi görünmüyordu.

" Aslında Mert'le kavga etmek onula uğraşmak hoşuma gitmeye başladı. Hayatım biraz daha farklılaştı. Mert kötü birisi değil. Onun bir kardeşi yok. Belki beni abisi gibi görüyor bilmiyorum. Orhan amcadan sonra beni daha sık aramaya başladı. Belki bir erkekten daha çok destek bekliyor. Merve anne onunla her yere gidemez ama ben gidebiliyorum. Bunun gibi şeyler işte..." Ahmet mantıklı şeyler söylerken başımı düşünceli bir şekilde sallamıştım. Dediği doğru olabilirdi. Bunu birazcık hissetmiştim.

" Bu arada seni tebrik etmem gerekiyor Mert'i gerçekten seviyormuşsun. Senden boşandı diye ona kızarsın falan sanıyordum. Aslında hepimiz öyle düşündük. Bir daha Mert'i görmek istemezsin falan diye düşündük." sanırım ben biraz değişik biriydim. Her şeyi olduğu gibi kabullenip mutlu olma yollarını deniyordum. Kendimi kötü hissedeceğim yollardan kaçmaya çalışıyordum. Ona bağlanmıştım. Sevginin bir tarifi olmadığını fark etmiştim. Seviyordun bazen bir nedeni yok gibiydi. Sadece onun yanında olmasını istiyordun. Diğer sorunlar gözüne çok büyük görünmüyordu. İnsan sevgi için bir şeye katlayabiliyordu. Ne olursa olsun bir şeyi seversen onun için yapmayacağın şey yoktu. Sihirli bir şeydi. Bazen zarar verse de çok sihirli bir gücü vardı.

Eve vardığımızda güvenlikli bir site olduğunu görmüştüm. Çok farklı bir yerdeydik. Sohbetimiz bölünmüştü. Ahmet arabayı aşağı otoparka bırakıp geleceğini ve benim burada inmemi söylemişti. Tam ben inerken " Bu arada dış kapı şifresi 2015 8. Kat 40.Daireye git Merve anne orada. Sen önden git." Diyerek evi tarif etmişti.

Ben dediği şeyi yapıp daire kapısının önüne varmıştım. Biraz heyecanlıydım. Altımdaki örtüyü çıkarmaya çalışırken düğümü bir türlü çözememiştim. Mert çok sıkı bir düğüm atmış gibi görünüyordu. Düğümle çok uğraşmadan kapıyı çalmaya başlamıştım. Kapı açıldığında Merve anne beni görünce önce bir şaşırmış sonra hemen içeriye davet etmişti.

" Hoş geldin kızım. Burayı nerden buldun?" Mert daha annesine haber vermemiş gibi görünüyordu. Merve anne zayıflamış biraz hasta gibi duruyordu. Orhan babadan sonra pek toparlanamamış eski neşesi yok gibiydi. Ama saygısını ve o asilliğini asla bozmuyordu. Beni içeriye bile davet etmişti.

" Beni Mert gönderdi. Size haber verecekti ama zamanı olmadı galiba. Yemek yemek istedi sizinle. Aslında size söylemek istediğim bazı şeyler de var bugün." Nereden konuşmaya başlayacağımı bilememiştim heyecandan.

" Geç kızım geç. Ayakta kalma." Merve annenin pek hali yoktu. Onun kolundan tutup içeriye kadar ona eşlik ederken gülümseyerek bana bakmıştı.

Sıradan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin