22.Bölüm " Ağladı mı?"

3.4K 401 84
                                    

" Önemli değil sıfırdan başlarız. Kendi hayatımızı kendimiz kuralım. Seninle bir şeyler yaparken mutlu olacağım. Zaten yaşamanın anlamı ne ki? Eğer sürekli mutsuz oluyorsan nasıl buna devam etmeye çalışacaksın. " ondan ayrılıp gözlerinin içine baktım.Onun yanında olacağımı bakışlarıma anlatmaya çalışıyordum. Ellerimle yanaklarını ıslatan o göz yaşlarını sildim. Ona gülümseyerek bakıyordum.

" Sana şimdi güzel bir bitki çayı yapacağım. Sen git duş al. Rahatla . Hiçbir şeyi düşünme bugün. Sadece beni düşün. Birlikte uyuyacağımız geceyi düşün. Hadi Mert. Seni gülümserken göreceğim. Birlikte kahkahalar atacağız. Yeni şeyler denerken mutlu olacağız." Elimle onun yanaklarını okşuyordum. Ben bunları söylerken Mert'in rahatladığını hissedebiliyordum.

" Dudağına ve kaşına pansuman yapayım sonra. Hadi yürü bakalım." ellerimi ondan çektiğimde Mert gülümsemek için kendini zorlamıştı. Sonra onaylarcasına başını sallamıştı. O duşa giderken bende hemen mutfağa gitmiştim. Sıcak su kaynatırken Mert'in o halini düşündüm. Onu nasıl mutlu edebilirim diye düşünüyordum. Mert'le babasının abimle babam gibi olmasını istemiyordum. Ama bir yanım Mert'i özgürleştirecek bir şey olması istiyordu. İnsan bazen sadece kendi olmak istiyordu. İnsanların istediği kişi değil. Olduğu gibi olup bir şeyler başarmak istiyordu.

Sıcak suya bakarken aklıma onun duş aldığı gelmişti. Bir an aklımdan o düşünce geçmişti.Onunla birlikte duş almak istiyordum. Ama bu düşünceden vazgeçmiştim hemen. Nasıl ona destek olacağımı tam bilmiyordum aslında. Ama ona destek olmak istiyordum.Bitki çayını hazırladıktan sonra yatak odasına gitmiştim. Mert hala içerideydi. Su sesleri geliyordu. Elimdeki bardağı masaya yavaşça bırakmıştım.

Dudaklarımı dişlerken odada bir ileri bir geri gidiyordum. Bu normal bir şeydi. Sadece biraz utanıyordum.Hala aklımda o düşünce vardı. Bunu yapabilirdim. Yavaş yavaş üstümdekileri çıkarmaya başladığımda banyoya doğru ilerliyordum. İçeriye girdiğimde her yer buhar olduğunu görmüştüm. Duşa kabinin arkasından Mert'in sıcak suyun altında dikeldiğini çok az görebiliyordum ve ağladığını duyuyordum. Sessiz sessiz ağlıyordu. İçindeki hüznü böyle boşaltıyordu. Kimse yokken sessizce ağlayarak.Kalbim hem korkuyla çarpıyordu hem bir tarafımı hüzün kaplamıştı.

" Mert ben de gelebilir miyim?" Bunu sorduğumda Mert'in ağlama sesi kesilmişti bir anda.

" Gelme." Demişti şaşkın bir ses tonuyla. Sanki bana ağladığını da göstermek istemiyordu.

" Gelmek istiyorum." Ayakta dikelirken ellerimi çıplak vücuduma sarmıştım. Mert ses çıkarmamıştı. Suyun şiddetini arttırmıştı. Duşa kabini açarken bir an tereddüt etmiştim. Gözlerimi kapatıp içeriye bir adım atmıştım. İçerisi oldukça sıcaktı. Nefes almakta zorlanmıştım.İnsan bu sıcakta boğulurdu. Sıcak su tenime sıçradığında acıyla inlemiştim. Gözlerimi hızla açıp Mert'in omuzlarına doğru bakmıştım. Omuzları kıpkırmızı olmuştu. Nasıl bu sıcağa dayanıyordu? Hemen musluğa uzanıp soğuk su açmaya çalışırken tenim Mert'e değdiğinde ürpermiştim. Kalbim küt küt atıyordu.

" Arkanı dön." Mert benden gözlerini kaçırmaya çalışıyordu sanki. O bir daha söylemeden ben hemen arkamı dönmüştüm.Hiç bu kadar utandığımı ve heyecanlandığımı hatırlamıyordum. Derin derin nefes alıp biraz sakinleşmiştim. Mert saçlarımı ıslatırken saçıma şampuan dökmüştü. Saçlarımı yıkarken acele etmiyordu.Elleri uzun saçlarımda geziniyordu.Bazen onun elini ensemde hissediyordum. Geri geri adım atmaya başlamıştım. Onun bana dokunmasına izin vermek istiyordum. Yutkunmuştum. Sırtım Mert'e çarptığında Mert ellerini omzumun üstüne koymuştu. Hızla ona dönüp ona sıkıca sarıldığımda kalbim ağzımda atmaya başlamıştı.Nefes alamıyordum. Mert de nefes nefese kalmıştı. Onun vücudunu tanımak isterken ellerimi onun kalçasına kadar kaydırmıştım. O da ellerini popoma getirmiş bana dokunurken bunun verdiği küçük hazla ses çıkarmıştım.

Sıradan Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang