51.bölüm

1.6K 188 88
                                    

—-

Düğün hazırlıklarına başlamıştık. Annem çok sevinmişti. Oğuzhan'ı çok yakışıklı bulduğunu ve bana yakıştığını söyleyip duruyordu. Eski sevgilimde oldukça yakışıklıydı ama onu bu kadar övmemişti. Para annemi bile değiştirmişti. Zengin bir damadı olduğu için köydeki herkese hava atmaya başlamıştı bile. Annemden bunu beklemiyordum ama bir anda fikirleri değişmişti.

Bugün Oğuzhan'la birlikte gelinlik bakacaktık ama o hala gelmemişti. Beni arabaya oturtturmuş bekletiyordu. Şoför merakla aynadan bana bakmaya çalışıyordu. Oğuzhan beyin eşi kim olacak merak ediyor olmalıydı. Bugün Oğuzhan için güzel giyinmiştim. Güzel bir elbise giyip hafif bir makyaj yapmıştım. Elbisem ne çok kısaydı ne çok uzun. İp kollu mavi yeşil tonlarında bir elbise giymiştim. Saçlarımı at kuyruğu yapmıştım. Hafif önden saçlarımı çıkarmıştım. Sürekli camdan dışarıya bakıyordum. Sabırsız bir şekilde ayağımı sallıyordum.

" Ne kadar geç kaldı?" beni burada ağaç etmişti paşam. Bir kaç dakika sonra onun karşıdan gelişini görmüştüm. Beyaz bir gömlek ve hardal rengi bir şort giymişti. Gömleğinin kollarını dirseklerine kadar kıvırmış gözünde onun yüzüne uyacak havalı bir gözlük vardı.Telefonla biriyle konuşurken yüzünde hoş bir gülümseme vardı. Tam bir işkolikti. Romantiklik sıfır.

Şoför onu gördüğünde hemen inip arka kapıyı onun için açmıştı. Oğuzhan arabaya binerken kulağındaki kulaklığı görmüştüm.

" Anladım. En geç haftaya salıya kadar o işi halletmiş olun. Tamam. Her şeyi eksiksiz istiyorum." Oğuzhan'ı izliyordum. Düzgün eğitimli bir konuşması vardı.Ses tonu ona tam oturuyordu. Arka koltukta yayılırken bacakalarını açmış bir kolunu yan taraftaki kol destek yerine dayamıştı.

Telefonu kapattıktan sonra yeniden birini aramıştı. O iş konuşurken sıkıntıdan ölecektim.Bir hoşgeldin falan demesini beklerdim. Uzanıp bir öpücük kondurdurabilirdi. Hala onu tam anlamıyla elde ettiğimi düşünmüyordum. Bu benim sinirlerimi bozuyordu. Gelinlikçiye gidene kadar resmen işle kafamı ütülemişti. Bu ne kadar iş kolik bir insandı. Arabadan indiğimizde önden yürümeye başladı ve sadece telefonuna bakıyordu. Biraz yoğun gibiydi şu bir kaç gündür.Onun arkasından koşarken biraz yorulmuştum.

" Hoşgeldiniz Oğuzhan bey. Buyurun. Randevunuz vardı. Her şey sizin için hazır. İstediğiniz gelinlik modeline içeride bakabilirsiniz. Elif hanım hoşgeldiniz." kadın bana çok kibar davranmıştı. Biz içeriye girdiğimizde Oğuzhan bekleme koltuğuna oturup " Seç istediğini bakalım." demişti ilgisiz bir ses tonuyla. Hala o gözlüğünü gözünden çıkarmamıştı. Çantamı onun yanına bırakıp gelinliklere bakmaya başladım. Elim ister istemez fiyatlara gidiyordu. Bunları görünce yok artık demiştim. Şu fiyata bakma huyumdan vazgeçmem gerekiyordu.
Çaktırmadan yanımda gezen kadına baktım. Bana gülümseyerek bakıyordu.

" Şey bizi bir beş dakika yalnız bırakır mısınız?" kadına ricada bulunduğumda kadın yanımdan ayrılmıştı. Oğuzhan hala telefonuna bakıyordu. Neden onu düşünüyordum ki? Sonuçta o parayı kazanıyordu.Ona acımamam gerekiyordu. Ama para kazanmak kolay değildi. Bütün zorluğunu ben çekmiştim zamanında. Bazen kendimle çelişiyordum. Hayır ona acımayacaktım. Kendimle içten içe çelişirken Oğuzhan başını kaldırıp bana doğru bakmıştı. Saçları hafif kıvrılmış bugün farklı havası vardı. Ama gözündeki gözlükten nereye baktığını tam olarak anlamıyordum.

" Beğendiğini al. Fiyatına bakma. Onlar etiket." Oğuzhan'ın dudaklarında silik bir gülümseme görmüştüm. Tekrar başını yavaşça eğmiş telefonuna bakmaya devam etmişti. O sırada karşı tarafta birbirinin koluna girmiş aşkla birbirlerinin gözlerinin içine bakan iki kişi görmüştüm. Kız çok mutluydu. Oğlan kızın içine düşecekti. İşte yapmak istediğim şey buydu. O çocuk gibi Oğuzhan'ın gözlerimin içine aşkla bakmasını istiyordum. Beni sadece zevkleri için kullanmasını kaldıramazdım.

Sıradan Where stories live. Discover now