STAY -1-

1.5K 107 168
                                    

Ben geldim. Birazdan Darağacı Dansı, sonra da Another Time gelir. Yarın yani.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.












"Oğlum, kapıda arkadaşın var!" Kaşlarım çatılı bilgisayarımı kenara ittirdim hafif. Arkadaşım olmamalıydı, arkadaşımın olması şu sıralar başlı başına bir hatadan fazlası olmazdı.

"Geri gönder!" diye bağırdığımda annemin homurtusu kulağımı doldurdu. Eski mahalleden kimse ile konuşmak istemiyordum. Özellikle eski okulumdaki şerefsiz orospu çocuklarıyla.

Odamın kapısı birden açıldığında hızlıca bilgisayarımın kapağını indirdim. "Ben demedim mi sana bir daha izin almadan odama girersen sikerim diye?" Realm sırıttı.

"Anne! Oğlunun ağzı çok bozulmuş, bana küfrediyor!" diye bağırdığında sinirle gözlerimi yumup inledim. "Ayrıca bilgisayarından porno izlediğine dair yüz dolara bahse girerim!" diye bağırdığında kalktım ayağa.

"Sikeceğim abi bu sefer seni." dediğimde gülerek aşağı ilerlemeye başladı. Arkasından sinirle ben çıktım odadan. Merdivenlerin başına geldiğimde kapıdan bana bakan Dylan'ı gördüm. Zaten çok güzel bir şekilde yerinde olan sinirimi tamamlak için bir Dylan eksikti. Sinirle anneme döndüm.

"Bu orospu çocuğunun burda ne işi var?" Annemin gözleri şokla açıldı.

"Ne diyorsun oğlum?" Dylan başıyla dışarıyı işaret ettiğinde derin bir nefes alıp merdivenlerden inmeye başladım. Kafasını duvardan duvara vurdurtacak bir şey yapmazdı umarım, yada şu gencecik yaşımda beni hapis hayatına sürükleyecek. İlk başta mavi gözlerini kocaman açmış bana bakan küçük kardeşimin saçlarını karıştırdım. Ardından portmantoda asılı montumu alıp dışarı çıktık ve evin kapısını kapattım.

"Dayak mı istiyorsun sen?" İttim sinirle. Katlanabilme kapasitem üç saniye falandı galiba.  "Ne işin var burda?"

"Ben söylemedim." dedi bana yaklaşırken. Gözleri öfke ile gözlerimde dolaştı. "Belki kız gibi tirip yapmayıp dinleseydin anlardın." Dişlerimi sıktım. Gelmiş bir de gıcık gıcık konuşuyordu karşımda.

"Siktir git." Gözlerini devirdi. O da bana katlanamıyor gibiydi. Oldukça.

"Eski okulundan dövdüğün çocuğun abisi peşindeymiş." Onu dinlemeye başladım memnuniyetsizce. "O da benim arkadaşıma söyledi işte değiştirerek. Şerefsizin benden nefret ettiğini yeni öğrendim, benimle uğraşman için benim söylediğimi söyledi."

Kaşlarım havalandı. "Buna inanmamı mı bekliyorsun?" Dibime girdi.

"Neye inanacağın inan ki gram sikimde değil." Dibimdeki gözlerine baktım. Oldukça öfkeli duruyordu.  "Ama benimle uğraşma Thomas. Karşılık verirsem kötü olur." Eliyle iki kez göğsüme vurup arkasını döndüğünde sinirle kolundan tuttum. Kolay lokma sanmıştı galiba beni.

"Sen kimin evine gelip kime rest çekiyorsun amına koyiyim?" O da bana diklendi. Boylarımızın aynı olduğunu fark ettim.

"Sana çekiyorum. Var mı bir diyeceğin?" Ellerimi sinirle yakalarına götürdüğümde birden beni itmesiyle dengemi kaybettim. Gözleri arkamdaki sivri bahçe demirleriyle şokla açıldı. Eh, muhtemelen saniyeler sonra demir içimden geçeceği için benim de korkuyla aralandı.

Kolumdan tutup beni kendine çektiğinde gücünü orantısız kullandığı için bu sefer de diğer tarafa düştüm. O da dengesini sıkıca tuttuğum kolundan dolayı kaybederken kolları iki yanıma üstüme düştü.

sometimes all I think about is you [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin