STAY -49-

593 33 43
                                    

Smut alart.

Yorum ve vote 💫

İyi okumalar!
















"Bak şimdi." dedi Elliot kolunu omzuma dolarken. Parti olan eve girdik ve ikimize de içecek alıp birini bana uzattı. "Plan basit. Dylan'ı sarhoş ediyoruz, onu yatağa atıyorsun ve namus sorunsalı olduğu için seninle evlenmek zorunda kalıyor." İçeceği püskürtüp kahkahalarla gülmeye başladım.

"Gül işte böyle." dedi sırıtırken. Ona geçen hafta James ile olanları anlatmıştım. James ondan sonra birkaç kez gelmişti yanıma ama hiç konusu açılmamıştı, daha çok yeni hayatlarımızdan konuşmuştuk. Dylan ise bir haftadır yüzüme bile bakmıyordu. Beni ciddi anlamda peşinden koşturtuyordu.

"Onu sarhoş edeyim derken ben olurum muhtemelen." dedim. Ardından gözlerim onu buldu. Hardenlar ile oturuyordu, bana el kol yaptıklarında Ell'in kolunun altından çıktım. "Bana şans dile." Başımı zorla eğip ıslak ve gürültüyle alnımdan öptü.

"Şans seninle olsun üstat." Gülerek ittim başını. Ardından onların yanına ilerleyip benim için açtıkları yere oturdum. Dylan içeceği ile oynamaya başlamıştı.

"Kaptan?" Bakışlarım Orlando'ya döndü. "Dylan takıma geri dönecekmiş." İki adım ötemde oturmama rağmen bana başını çevirme zahmetine bile girmeyen Dylan'a baktım yeni bir içecek alıp.

"Dylan bana neden söylemiyormuş bunu?" dediğimde bakışları bana döndü. Ardından sırıttı ama beni gıcık etmeye çalıştığını görüyordum. James'i çok kıskanmış olmalıydı. Tanrım, James'i deli gibi kıskanmıştı.

"Takıma geri dönüyorum, oldu mu?" Gülerek omzumu silktim ve geriye yaslandım içeceğimden yudumlarken.

"Oldu." dediğimde içeceğini hırsla masaya bıraktı.

"Hâlâ nasıl bu kadar rahatsın?" Kaşlarım havalandı. Yine de bu hareketleri canımı yakıyordu.

"Ben bir şey yapmadım Dylan." Ona baktım kırgınlıkla. "Bir haftadır yüzüme bile bakmıyorsun, sanki James'i arayıp özel davetiye göndermişim gibi davranıyorsun." Omzunu silkip tekrar aldı bardağını eline. Arkasına yaslandı.

"Haklısın. Ayrıldık zaten. Üstüne bu kadar düşmemem lazım artık, istediğini yap James ile." Ona bakmaya devam ettim. Üzülmediğimi zannediyordu ama en çok ettiği laflara kırılıyordum.

Sinirle ayağa kalkıp düşünmeden elimdeki içeceği yüzüne döktüğümde şokla gözlerini yumdu sıkıca ve refleksle ayağa kalktı. "Gerizekalı." dedim ve boş plastik bardağı kafasına attım. "Gidip James ile yatarım o zaman, zaten bunu istiyor gibisin." Hızla merdivenlere yürümeye başladım.

Koluma bir el dolandığında arkama döndüm hızla. Dylan'ın öfkeli bakışları ile karşılaştım. Her yeri yapış yapış içecek olmuştu. "Kendi kafana göre hareket edebileceğini mi sanıyorsun?"

"Az önce öyle yapmamı söyledin." dediğimde dışarı sürükledi bizi. Arka bahçenin kapısını açıp boş bahçeye girdik ve havuzun önünde durduk.

"Ne diyorsun amına koyiyim sen?" diye bağırdığında yüzüne bakmaya devam ettim. "James ile yatarmış. Bok yatarsın." Elimi çekmeye çalıştım.

"Bırak elimi."

"Beni kirlettin." dedi ve sırıttı ama sinirli olduğunu çok uzaktan bakan biri bile anlayabilirdi. "Beraber temizleneceğiz." Elleri ceplerime gidip eşyalarımı yere attığında ne olduğunu anlamama izin vermeden havuza itti beni.

sometimes all I think about is you [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Where stories live. Discover now