STAY -33-

803 54 46
                                    

Biz geldik aşklar.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar!











"Thomas derse odaklan." diye hoca uyardı ama ders kimyaydı. Ben de kimyadan nefret ederdim, zaten başıma ne geldiyse kimya yüzünden gelmişti.

"Tamam." dedim ama başım hâlâ sıradaydı ve gözlerim kapalıydı.

"Dylan arkadaşını kaldır." dediğinde homurdandım.

"Kıyamıyorum." dediğinde birkaç kişi gülerken başımı kaldırdım sıradan. Gözlerine baktım sırıtarak.

"Kes yavşak." Sınıfı kıkırdamalar kaplarken Bayan Parker da gülüyordu. Zil çaldığında gerindim ve uykumu açmaya çalıştım. Sınıfta sadece ikimiz kalmıştık.

Başını başıma yaklaştırdı ve dudaklarını büzdü. "Uykudan yeni uyandığında döve döve sevesim geliyor seni." Gözlerine bakarak kaşınan burnumu çektim. Birden sessizce hapşurduğumda gözlerim kapandı.

Burnumu elimin tersi ile silip gözlerimi geri açtığımda şok dolu gözleri ile karşılaştım. Ardından dudakları kıvrıldı yavaşça, baş parmağı ile yanağımı okşamaya başladı. "Yavru kedi gibi hapşuruyorsun."

Gözlerine şokla bakarken dudaklarımı bir şey söylemek için araladım ama hiçbir şey bulamadım. Bekledi bir süre gülümseyerek yanağımı okşarken. "Koskaca adamım dediğin şeye bak." dedim gözlerimi kaçırırken.

"Yalan mı?" Okşadığı yeri öptü yavaşça. "Benim küçük bebeğimsin işte." Kaşlarımı çatıp omzuna vurdum.

"Bir hafta sonra on yedi olacağım." Güldü. Dudaklarımdan öptü bu sefer de.

"Ama hâlâ on altı olduğuna göre, aramızda iki yaş var." Dibimdeki, beni turlayan kahverengi gözlerine baktım. "Ve küçük bebeğim çok tatlı."

"Şöyle demeyi kes." dedim tekrar gözlerimi kaçırırken. Güldü, zevk alıyordu tabi şerefsiz. "Sarhoş musun yine? Aşka geldin." Dudakları kıvrıldı.

"Sarhoş olsaydım," Bacağının üstüne attığım bacağımı okşamaya başladı. "Ve bu kadar dip dibe ve yakın olsaydık, sen de bu kadar gözüme tatlı ve güzel gözükseydin, masaya yatırır seni bir güzel sik-" Gözlerim şokla açılırken elimi ağzına bastırdım.

"Yok artık, azıttın iyicene!" Okulda böyle bir şey yaptığımızı düşünemiyordum bile. "Aklından neler geçiyor senin?" Eliyle elimi kavrayıp ağzından çekti.

"Genelde senin altımda inlediğin şeyler." diye fısıldadı bu sefer. Dylan beni çok utandırıyordu. Ve bu yüzden yüzünü yumruklamak istiyordum. "Yanaklara bak, yanaklara." Elleriyle yanaklarımı sıktığında kaşlarım çatıldı. "Kilo mu aldın sen ev sürecinde? Yüzüne kan gelmiş."

"Kilo mu almışım?" Elimi karnıma götürdüm ama düzdü hâlâ. Belimi sıktı.

"Almışsın biraz sanki." Gözlerine bakmaya devam ettim ama huzursuz olmuştu içim. Amcama dönecektim. Hayalimdeki çizgi kendini belirlemişti bile.

"İlk çirkin olduğumu söyledin, şimdi de kilolu diyorsun bana." Tekrar gülerken boynumdan öptü.

"Şaka yapıyorum, nelere sinir olduğunu bildiğim için daha da eğlenceli oluyor."

"Yani kilo almamış ve hâlâ yakışıklı mıyım?" Gülerek elleriyle yanaklarımı kavradı ve sertçe öptü beni.

"Hâlâ çok güzelsin. Kilo alsan da güzel olursun, sana her şey yakışır gibi." Dudaklarım kıvrıldı.

sometimes all I think about is you [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Where stories live. Discover now