STAY -7-

991 80 74
                                    

Ben geldim.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.













"Yeni okulunda ne yapıyorsun bakalım?" Babama sırıttım genişçe önümdeki makarnadan ağzıma tıkarken.

"İtlik, kopukluk ve serserilik." Realm gülerken annem gözlerini devirdi. Babam da hafifçe gülümsemişti ama saklamaya çalışıyordu.

"Ne olurdu ki bir tane kızım olsaydı sizin yerinize?" Anneme gösterdi bizi şikayet edercesine. "Şunlara bak. Ayı gibi oldular." Frank ona tepki verir gibi bağırma ile gülme arasında bir ses çıkarttı. Bu sefer annem gülerken ben gözlerimi devirdim. "Basket takımına girmişsin?" dediğinde sevinçle sandalyeye astığım kolej ceketini ona fırlattım.

"Ne sandın?" diye hava kasarak konuştuğumda güldü. Ceketimi inceledi biraz. Ardından uzanıp saçlarımı karıştırdı.

"Arkadaşın var mı?" Spagetti ağzımdan sallanırken başımı salladım. "Yavaş ye oğlum. Boğulacaksın oğlum." Yuttum hızla.

"Basket takımındaki herkesle yakınım." dediğimde başını salladı. Ardından hafif yeni çıkmış sakallarını kaşırken mavi gözlerini gözlerimde gezdirdi bir süre.

"Kız arkadaşın var mı peki?" Ağzıma götürdüğüm çatalı yavaşça geri indirdim.

Annem ve babam öğretmenimin beni kullandığını düşündükleri için genel olarak kadına sinirlilerdi. Kabul etmek istemiyordum ama kadın iyi not ayağında beni yatakta kullanmıştı galiba. Zaten teklifi ilk sunan da oydu, hangi akılla kabul ettiğimi bilmiyordum. Galiba aşırı ergenlik zamanlarımdı. O yüzden gözlerinde istismara uğrayan çocuk gibiydim.

O dönemlerde neredeyse hiç konuşmuyorduk ve benim için çok endişelilerdi. Hiçbir şey anlatmıyordum onlara. Sadece gece yarıları eve geldiğimi biliyorlardı. Onlar benimle konuşmaya çalıştıkça bağırıp çağırıyordum. Birkaç kez okulda dönen diğer muhabbet yüzünden kavga esnasında kendimi kaybedip ağlamıştım karşılarında hıçkıra hıçkıra. Sonra yarısını öğrenmişlerdi zaten stresimin nedeninin.

Beni psikoloğa götürmüşlerdi hatta bunun için. On iki seans sonrası da doktor her şeyin benim için yolunda gittiğini söylemişti, bırakmıştım. Bana üzülüyorlardı. On altı yaşındaki çocuğum, otuz yaşındaki kadın ile yatsa ben de üzülürdüm. Yaptığım şeyler cidden aptallıktan ibaretti.

Hayatımda benden büyük başka bir kadın olup olmadığını öğrenmek için soruyorlardı. Okuldan ya da çevreden kız arkadaşım olursa rahatlayacaklarını biliyordum. "Hayır. Açmayın artık şu konuyu." dediğimde annem başını sallarken babam sakin kalmaya çalışarak derin bir nefes aldı.

"Öğretmeninle yatmasını iyi biliyorsun ama." dediğinde çatalımı tabağa bıraktım sinirle. Yukarı çıkmaya başladım. "Thomas özür dilerim." diye babam arkamdan seslendi ama merdivenleri hızla adımlayıp kapımı sertçe kapatarak odama girdim ve yatağa uzandım yüz üstü.

Her seferinde aynı hatayı yüzüme vurmasından nefret ediyordum.

"Çocuk uzun zaman sonra ilk kez böyle gülüyorken şunu yapmayı kes!" diye annemin bağırışı geldi kulağıma. Yastığı kulaklarıma bastırdım ama gürültülerini kesmedi. "Moralini bozuyorsun, şuna bak geldiğinde ne kadar neşeliydi!"

Kulaklıklarımı kulağıma takıp gürültülü bir müzik açtım.

Yarım saat sonra tam uykuya dalacaktım ki birisi kulaklıklarımı çıkarttı. Sinirle derin bir nefes aldım. "Yanlız kalmak istiyorum, git başımdan."

sometimes all I think about is you [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Where stories live. Discover now