STAY -6-

964 69 50
                                    

Ben geldim.

Bölüm texting.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.


Zengin Puşt: Teşekkür ederim.

Thomas Çevrimdışı

Zengin Puşt: Takıma geri döndüğün için.

Thomas Çevrimiçi

Thomas: Koç babamı aramış, takımdan çıktı diye.

Thomas: Çok iyi oyuncu olduğumu söyledi.

Thomas: Takıma geri dönersem kaptanlığı bana vereceğini.

"Zengin Puşt" Kişisini Dylan Olarak Kaydettiniz

Dylan: Ne?

Thomas: Kabul ettim, kaptanlığını aldı.

Thomas: Yarın söyler sana.

Dylan Çevrimiçi

Dylan yazıyor...

Dylan: Tebrik ederim.

Thomas Çevrimiçi

Thomas yazıyor...

Thomas: Üzülmedin mi?

Dylan: Üzüldüm.

Dylan: Takıma yıllarımı verdim, beni bu kadar çabuk gözden çıkartması koydu.

Dylan: Ama sana kızgın değilim.

Thomas: Dylan saf mısın amına koyiyim.

Thomas: Niye her şeye inanıyorsun?

Dylan Çevrimiçi

Dylan yazıyor...

Dylan: Kaptan ben miyim hâlâ?

Thomas: Evet.

Thomas: Çok sakin cevap verdin, sövmeni falan bekliyordum.

Dylan: Yok, sana küfür etmem bir daha.

Thomas: Korktun, değil mi 😎

Dylan: Tabi bir korktum bir korktum sorma.

Dylan: Yat hadi, geç oldu.

Thomas: Tamam, daddy.

Dylan: Dalga geçme puşt.

Thomas: Küfür ettin.

Dylan: Pardon.

Dylan: Yarın antrenman var, uyu güç topla.

Thomas: Tamamdır kaptan.

Dylan: Unutmadan

Dylan: Yarın akşam parti var, okul açılış partisi.

Dylan: Gelmek ister misin?

Thomas: Seninle mi?

Dylan Çevrimiçi

Dylan yazıyor...

Dylan: Evet, benimle.

Thomas: Olur, gelirim.

Dylan: Ben seni evden alırım o zaman.

Thomas: Tamam.

Dylan: İyi geceler.

Thomas: İyi geceler.






Bu sefer uzun oldu.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. Sonra görüşürüz.

Ve bir de...

TRNC İKİNCİ KİTAP GELİYOR!

Konusu Dylan ve Thomas'ın finalden sonraki hayatı olacak. Paul da içinde var ve gerçekten neden böyle şeyler yaptığını öğreneceğiz.

Evliliklerinden beş yıl sonrayı anlatacak kitap ve çoğunlukla Thomas, Dylan ve Paul hakkında olacak.

Umarım beğenirsin. Beklemede kal. Sana bir kesit bırakıyorum.
*
*
*

"Hey." Titreyen mavi gözlerim gözlerini bulduğunda içimden bir parça kopmasını engelleyemedim. Sarı saçları dağılmış ve korkmuş küçük bir çocuğa benziyordu. "Burdayım." Elini tutmak istiyordum ama vereceği tepkiyi biliyordum. Benden de korkacaktı.

"Neden geldin?" diye fısıldadığında kapıdaki doktoruna kaydı gözlerim. Sandalyemi yatağına biraz daha yaklaştırdım. Tam olarak korkmadığı tek kişi bendim.

"Beni aradılar. Kendine zarar vermişsin bu sabah." Titreyen mavi gözleri sargılı kollarına kaydı. "Bunu sürekli yapıp duramazsın. Senin için endişeleniyorum." Gözlerime baktı tekrar.

"Dün gece," diye mırıldandı titreyen sesiyle. "Yine geldi yatağıma." Gözleri dolu dolu oldu. Derin bir nefes çektim içime.

"Paul." Gözünden bir damla süzüldü. "Gerçek değildi. Hayal gördün." Doktorlar iyiye gittiğini söylemişti. Birden bire başladığımız ilk noktaya çakılması hayal kırıklığına uğratıyordu benliğimi. Acıyla yüzünün buruşmasını ve gözlerinden damlalar düşmeye başlamasını izledim.

Nefret ediyordum. Onu bu halde bu deli hastanesinde bırakan annesinden, yıllardır neler yaşadığını anlamayan çevresinden, oğlunun dokuz yaşından beri zarar görmesine ses çıkartmayan babasından nefret ediyordum.

"Thomas." diye fısıldadı yaşlı gözleriyle. "Seni incittim mi?" Doktoruna baktım korkuyla. Adam üzüntüyle gözlerini kaçırdı. Aylar öncesinde sormuştu bu soruyu bana. Başa dönmüştük. Bir kez daha onu yaşadıklarından çekip alamamıştım.

Boşluğa bakan gözleriyle sertçe yutkunurken titreyen elimle yastıkta dağılmış saçlarını okşamaya başladım. Aklını kaybetmişçesine gözlerini kapayıp aynı cümleleri tekrar etmeye devam etti.

Yaşadıklarını unutana kadar kim ne derse desin, yanında kalacağımı biliyordum.

sometimes all I think about is you [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin