0.3

9.1K 453 44
                                    

Ela: Yemin ederim ağlicam ya.

Ela: Test edeceğim ayaklarıyla maketimi kırdı.

Ela: 4 tuğla koydu üstüne ya! 4 tuğla!

Ela: 45 aldım.

Kaya: Hey sakin ol!

Kaya: Olabilecek şeyler, öğrenci olmak kolay değil. Özellikle de mimar alanında.

Kaya: Tekrar yapma imkanın olup olmadığını sorsana.

Ela: Bende yapacak ne güç ne de zaman var. Of ağlicam.

Kaya: Başka bir zaman düzeltirsin o notu?

Ela: Düzeltemeyeceğim.

Ela: ıılılıılllııllııılıllılllllll (Ses kaydı)
Yoruldum, cidden yoruldum. Sadece (burun çekme sesi), sadece 2 saat uyuyabiliyorum. Kaç saattir kırık makete bakıyorum. Canım yanıyor resmen. Ayrıca elim dolu, o yüzden ses kaydı atıyorum rahatsız olursan daha atmam.

Kaya: Ela... Ağlama.

Kaya: Tek sıkıntı maket olsun be. Hallersin, hallederiz. Üzme kendini lütfen.

Kaya: Ve ses kaydı atmandan rahatsız olmadım.

Ela: Okumayacağım ya, para basan bir zengin adam bulup kaçıcam.

Kaya: Ha?

Ela: Kısmetse Olur'a mı katılsam?

Kaya: Ciddi misin?

Ela: Hayır, sadece üzülmekten sıkıldım.

Kaya: Psikolog bir arkadaşım var, numarasına ihtiyacın olursa söyle canım.

Ela: Zengin mi?

Kaya: ELA!

Ela: Ay iyi sustum.

Ela: Ya bir şey diyeceğim. Ben senle çalışsam? İllegal işlerden fazla para kazanılıyor diye duymuştum.

Kaya: Ela.

Ela: Pekâlâ! Yemek yapacağım. Arayayım mı elim dolu olur.

Kaya: Vay sesini duyayım diyorsun?

Ela: Arıyorum açmazsan zengin arkadaşının telefon numarasını alırım.

Telefonda aramaya bastım. O adama neden güveniyorsun? Yaptıktan sonra düşünen bir insan olduğum için bunu aramanın sonunda karar vereceğim. Birkaç çalmanın ardından telefon açıldı. Telefonu duvar mermerine dayadıktan sonra daha demin gerçekleşen ağlama krizini yok sayarak neşeyle konuştum.

"Merhaba aşko! Tahmin et bu Türkiye öğrencisi ne yemek yapıyor?" Makarna paketini kesmek için makasa uzandım.

"Hmm, makarna?" Sesini duyduğumda gözlerim istemsizce telefona gitmişti. Gülümsedim ve o beni görmeyeceğini bilsem de kafamı onaylar şekilde salladım.

"Tam isabet! Şimdi kağıda not almıştım nasıl yapılacağını, onu bulayım." Çekmeceleri karıştırmaya başladığımda erkeksi sesiyle küçük bir kahkaha attı. Gülümseyerek aramaya devam ederken, hareketlendiğini işittim.

"Senin yemeklerle olan sorunun ne?" Gülerek söylediği şeyle kaşlarımı çattım. Birkaç saniyelik sessizlik oluştu. "Ela?"

"Haklısın lan!" Dedim biraz fazla yüksek çıkan sesimle. "Ben niye hâlâ akıllanmayıp kendim yapıyorum?

"İnan ki bunu sana sorunlardan birisiyim." Küçük bir kahkaha attım ve bulduğum tarifle kaynar suyu koydum. Telefondan hışırtılar gelmeye başlamıştı. Kaya birisiyle konuşuyordu. Kişisel hayata saygımdan dolayı dinlememeye çalışıyordum. Makarnayı kaynar suya koyarken bir yandan da salçalı sosumu yapabilmek için buzdolabına yöneldim. "Ela ben kapatıyorum."

"Bir sorun yok değil mi?" Birden ciddileşmiştim. Küçük bir sessizlikten sonra telefonu kapattı. Cevap vermemesi endişemi arttırmaya başlamıştı. Olduğum yerde kalmış, telefona bakıyordum.

Birkaç saniye sonra telefona doğru ilerledim. Elime aldım ve hızlıca mesaj kısmına girdim. Tam bir mesaj yazacaktım ki, onun benden önce davrandığını fark ettim.

Kaya: İyiyim. Merak etme beni. Yarın sana yazarım.

Gmail Hatası|TextingWhere stories live. Discover now