4.5

1.5K 54 0
                                    

Kaya Çevik'in Anlatımıyla...

"Gel oturalım. Söz çok durmayacağım." Ela iğrenir bakışlarını bana çevirdi. Başını onaylamaz şekilde salladığında kalbimden bir bıçak daha yemiştim. Yabancı birisiyle karşılaşmış gibi çekiniyordu benden, en acıtan da buydu.

"Kaya Bey." Onur'un uyarıcı sesi duyulduğunda bıkkınlıkla nefesimi verdim. Bakışlarımı bileğine çevirdim. Parmaklarından, bileğinden akan kan damladığında acıyla gözlerimi yumdum.

"Pekâlâ, beni yanında istediğinde hemen geleceğimi biliyorsun değil mi?" Bakışlarım tekrarda Ela'nın gözlerine döndüğümde Ela nefretle bana bakıyordu. "Ela..."

"Gittikçe düşüyorsun Kaya." Titreyen sesiyle konuştuğunda kendimi dünyadan yok etmek istedim. Hiç olmamak istedim. "Beni artık bırakabilirsin, seninle olan her şeyim bitti. O şirketten ayrılacağım. Yanından bile geçmeyeceğim. Bırak da gideyim."

"Benimle olan her şeyin bitemez, bu kadar olamaz." Zorlukla konuştum. Ağır bir taşın altında kalmış gibi acı çekiyordum. Bakışlarını Onur'a çevirdiğinde Onur hiçbir şey demeden Ela'ya baktı. Ela derin bir nefes aldı.

"Sadece 15 dakika konuşsak beni bırakacak mısın?" Ela'nın bıkkınlıkla çıkan sesine gülümsemeye çalışarak onayladım. Bileğine döndüğümde Onur hızlıca bildiği ilk yardım çantasıyla Ela'nın yanına yaklaştı. Ela'nın bileğini hızlıca sarmaya başladı. Gözleri bileğinde, çocuksu bir korkuyla Onur'u izliyordu. Bileğini kesmek istemiyordu fakat özgürlüğü için bunu feda edebilecek seviyedeydi. Onur çıkardığı antibiyotiği Ela'nın koluna döktüğünde korkuyla gözleri büyüdü. "Onur yanıyor."

"Onur hızlı ol, Ela'yla sahile gideceğiz." Acı çekmesini istemiyordum. Onur beni onayladı ve hızlıca bileğini sardı. Ela'nın gözlerinin içinde küçük bir ışıltı gördüm. Sahile gitmeyi özlediğini biliyordum. Ela yavaşça olduğu yerden kalktı. Elini bileğine götürdü. Bakışları açık olan kapıdaydı.

"Cidden buradan kurtulacak mıyım?" Çocuksu heyecanını bastırarak sorduğu soruya derin bir nefes vererek cevap verdim. Hayır demek oldukça zordu.

"Süresini azaltmak için elimden geleni yapacağım." Hayır diyemedim. Gözlerinin içindeki küçük parıltı söndüğünde kendimi cani birisinden farklı tutmuyordum. "Hadi gel gidelim, sana sürprizim var."

"Ya?" 1 ay önceki heyecanı yoktu yüzünde, yaşama sevinci resmen yok olmuştu. Son 1 ay daha bunlara dayanacaktı. Elimi beline yerleştirmek için uzattığımda bir adım geriye attı. Elimi çektim ve onunla beraber arabaya doğru ilerledik. Kapıdan dışarı çıktığı andan itibaren bir mutluluk yüzünde oluştu. Bunu görmeyi uzun zamandır istiyordum. Bu şartlar altında olması, benim yüzümden böyle olması tekrardan bir bıçak darbesi oluşturduğunda başımı önüme çevirdim.

Arabanın kilidini açtım ve hızlıca sürücü koltuğuna yerleştim. Ela yanıma yerleştirdiğinde arabayı çalıştırdım ve sahile doğru sürmeye başladım. Yolculuk sessizlikle devam ederken bir tekel dükkanının karşısında durdum.

"Bira ister misin?" Mırıldanır bir şekilde konuştuğumda beni sadece onayladı ve bakışlarını bileğine çevirdi. Derin bir nefes verdim ve arabadan ayrıldım. Biraları hızlıca alıp arabaya döndüm ve sahile doğru sürmeye devam ettim. Sahile geldiğimizde durdum ve arabadan çıktım, benimle beraber çıktığında arka kapıdan biraları alıp kapıyı kilitledim. Yaralayıcı bir konuşma olacaktı.

-?.? Bölüme Gidiniz-

Gmail Hatası|TextingWhere stories live. Discover now