0.7

1.2K 52 1
                                    

"Çıkalım mı?" Derin pembe çantasını heyecanla taktı ve yanıma yaklaşıp elimi tuttu. Gülümsedim ve kravatımı düzelttim. Araba anahtarımı, cüzdanımı ve telefonumu alıp odadan çıktık. Koridorda yürürken telefonu pantolonumun cebine attım. Anahtarı arabaya doğrultup açtığımda Derin hemen yerine yerleşti ve kemerini bağladı. Sürücü koltuğuna oturdum ve dikiz aynasıyla Derin'e baktım. Heyecanla ilerlemeyi bekliyordu. Arabayı çalıştırdım ve direksiyonu döndürerek şirketten ayrıldım.

Telefondan Gökhan'ın konumuna baktım. Hangi kafede olduğunda baktım. Kesinlikle onların yanına gitmek için değildi. Sadece Derin'i güzel bir mekana götürmek istiyordum. Gökhan'ın konumuna doğru sürmeye başladım. İç sesimin sesleri duyulmaya başladığında bıkkınlıkla nefesimi verdim.

Seni görürse ne olacak? Çok konuşmaya başladın.

Dikkatin dağınık olduğunda geldiğimi biliyorsun. Biliyorum. Ancak gelme sıklığını azaltsan çok iyi olacak.

Ela'yı görmeye mi gidiyorsun? Derin'le milkshake içmeye gittiğimi biliyorsun. Kasten yapıyorsun, değil mi?

Belki biraz. Ancak orada gidersen kendine hakim olamayacağını biliyorsun. Biliyorum, kahretsin ki bilmiyorum ama ayaklarım beni oraya götürüyor.

Acınası. Hem de çok.

"Kaya abi! Geldik mi?" İç sesimden uzaklaşarak ona döndüm. Gelmiştik. Gülümsedim ve başımı onaylar şekilde salladım. Elim kemerimi açmak için gittiğinde duraksadım. Yapmalı mıydım? Evet, evet yapmalıydım.

"Evet geldik, hadi gel gidelim." Kemerimi açtım ve arabadan çıktım. Ardımdan Derin çıkıp kapıyı kapattığında arabayı kilitledim. Derin gülümseyerek yanıma yaklaştı ve elimi tuttu. Beraber kafeye doğru ilerlerken siyah gözlüğümü taktım ve kafeye giriş yaptık. Etrafa bakışlarımı gezdirdim. Boş bulduğum bir masaya oturduk, birkaç dakika sonra garson geldi. İki tane çilekli pasta söyledikten sonra beklemeye başladık.

Bana okulundaki arkadaşlarını anlatıyordu. Özellikle Bartu denilen çocuğun üstünde durması yüzüme bir tebessüm yerleştirirken tüm dikkatimle onu dinlemeye başladım.

Garsonun yaklaştığını hissetmemle kafamı sağa çevirdim. Ancak karşılaştığım manzara garson değil, Ela'ydı. Yanımdan geçerken, doğru olduğuna emin olmak için bakışlarımı ona çevirdim. Saçlarını boyanmıştı. Gece mavisi ona oldukça yakışmıştı. Mavi çiçekli elbisesiyle oldukça dikkat çekici gözüküyordu. Arkasından birkaç saniye baktım. Kendisini görmek oldukça iyi gelmişti. Gülümseyerek önüme döndüğümde garsonun geldiğini görmüştüm. Milkshake'i çoktan koymuş, masadan ayrılmıştı.

Derin milkshake'i içmeye başladığında tüm dikkatini dışarıya çevirmişti. Gülümseyerek milkshake'i içmeye başladım. Benim yanımdan geçtiğinin farkında mıydı acaba? Hayır, değildi. Çok açık sözlüsün, teşekkür ederim. Tabii, işimiz.

-💬-

gizlihesap@gmail.com (Kaya): Bu gün yanımdan geçtin. Fark etmedin mi?

gizlihesap@gmail.com (Kaya): Gece mavisi yakışmış. Gözlerini öne çıkarmış. :)

gizlihesap@gmail.com (Ela): Ergenler, boya kutularını değiştirmişler.

gizlihesap@gmail.com (Ela): Gülünç gözüküyordum.

gizlihesap@gmail.com (Kaya): Hayır, değildin.

gizlihesap@gmail.com (Kaya): Bakışlarımı senden alamadım. :)

gizlihesap@gmail.com (Ela): Yine beni takip mi ettin?

gizlihesap@gmail.com (Kaya): Aaa, ne haddime?

gizlihesap@gmail.com (Kaya): Arkadaşımın kızına bakıyorum bu aralar. Milkshake içmek isteyince kafeye götürdüm. Şansımıza karşılaştık. :)

gizlihesap@gmail.com (Ela): Ne şans ama?

gizlihesap@gmail.com (Kaya): Kesinlikle. :)

gizlihesap@gmail.com (Ela): Bu tesadüfler artar mı Kaya Bey?

gizlihesap@gmail.com (Kaya): Kesinlikle hayır. Adı üstünde, tesadüf.

gizlihesap@gmail.com (Ela): Güzel, iyi günler Kaya.

gizlihesap@gmail.com (Kaya): Konuşmamız bu kadar mıydı? (16.47 zamanında gönderildi.)

gizlihesap@gmail.com (Kaya): Tamam, görüşürüz. :(

Gmail Hatası|TextingWhere stories live. Discover now