4.4

1.4K 55 1
                                    

"Git başımdan! Kendimi öldürürüm!" Bıçağı karnıma yaklaştırdım. Onur sakinliğini koruyarak ellerini kaldırdı. Onur'u tehdit etmeye başlamıştım. Onur'un tek görevi bendim. Bana bir şey olursa Kaya onu mahvederdi, yani o öyle söylüyordu. "Kapıyı aç, yoksa saplarım."

"Buna inanacağımı mı sanıyorsun? Özgürlüğüne düşkün birisi beni kendini öldürmekle mi tehdit edecek?" Onur sakinliğini koruyarak cevap vermesi beni oldukça sinirlendirmişti. Karnımdaki bıçakla koluma bir kesik attım. Onur bunu beklemiyor olmalıydı ki şaşkınlıkla gözleri açıldı. Özgürlüğüm için küçük bir bedel.

"Onur! Kaya'yı ara." Yasemin abla korkuyla Onur'a bağırdığında gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Bunu yapmamalıydı. İkinci çizgiyi bileğime attığımda Onur hızlıca bana yaklaştı. Elimden bıçağı hızlıca aldığında birkaç adım geriye sendeledim. Onur bileklerimden sıkıca tutarak beni yere oturttu. Bileğimin acısıyla diğer elimi bileğime götürdüm. Hızlıca pantolonunun cebine elini soktu ve telefonunu çıkardı. Bir numarayı tuşladı ve kulağına götürdü. Kaya'nın numarasıydı.

"Kaya Bey acil bir durum var." Yasemin ablaya bakışlarını çevirdiğinde sözsüz bir iletişim kurdular. Onur'u onayladı ve hızlıca yanıma yaklaştı. Gitmemem için yanımda kalacaktı. Derin bir nefes verdim ve dizlerimi kendime çektim. Bakışlarımı etrafta gezdirdim. Onur yanımda yoktu. Birkaç dakika içinde kalabilirdim.

-💬-
Kaya Çevik'in Anlatımıyla...

"Kaya Bey acil bir durum var." Onur'un endişeli sesiyle hızlıca oturduğum yerden ayaklandım. Neden birden aramıştı? Ela'ya bir şey olduğu kesindi.

"Sorun ne?" Telaşla ceketime uzandım. Son olaylardan sonra artık dayanamıyordum. Ela'nın yanına gidecektim. Telefonun arkasından gelen çığlık sesleri Ela'ya aitti. Acıyla gözlerimi yumdum.

"Ela Hanım kendini öldürmeye çalışıyor. Dün odasında bulduğumuz kanlı çarşaftan sonra ise kurtulmak için kendini bıçaklamakla tehdit etti. Bileğinde birkaç kesik var." Korkuyla gözlerimi tekrardan açtım. Ceketimi, telefonumu ve araba anahtarımı hızlıca aldım ve odadan çıktım. Çıkışa ilerlerken anahtarla arabanın kapısını açtım.

"Geliyorum. Ela ile konuşmamın zamanı gelmişti." Kendi kendimle konuşurken bir yandan da Onur'a anlatıyordum. Arabaya binip arabayı çalıştırdım ve hızlıca şirketten uzaklaştım. Ela'nın sesi dolarken Onur'un bıkkınlıkla gelen sesi duyuldu.

"Kaya Bey, sizi öldürecektir." Bunu biliyordum. Onur'un anlattıklarına göre artık benden nefret ediyordu. Ancak yapabileceğim bir şey yoktu. Onun güvenliği benden nefret etmesini sağlayacaksa, bunu kabul ediyordum.

"15 dakikaya geliyorum. Sakinleştirici vurun." Arabayı ormanlık yola doğru sürdüğümde Onur beni onayladı ve hızlıca telefonu kapattı. Gaza daha çok yüklenirken aklım Ela'daydı. Evet, karşı geleceğini düşünüyordum. Yemek yemeyeceğini de fakat asla bunu yapacağını düşünmemiştim.

"Ela Hanım, işimizi zorlaştırmayın. Mikrop kapacak." Eve geldiğimde hızlıca arabadan çıkıp arabayı kilitledim. Derin bir nefes verdim ve hızlıca içeri girdim. Ela kapının gıcırdamasıyla hızlıca sese, yani bana döndü. Gözleri kocaman açıldı. Sinirden alevler çıkan gizleri gözlerimle karşılaştığında istemsizce içimde oluşan acı büyüdü. Bana böyle bakması oldukça acıtmıştı. Acıyla Onur'a döndü ve dolan gözlerini gizlemeye çalışarak Onur'a yalvardı.

"Kaya giderse, söz veriyorum kendime zarar vermeyeceğim. Lütfen, onu gönder Onur. Şu an onunla yüzleşmeye hazır değilim."

Gmail Hatası|TextingWhere stories live. Discover now