1.9

4.4K 222 0
                                    

Öncelikle selamm! Kitaptan önce söz yazmayı hiç sevmem. Fakat bu gün olan bir şey için özellikle yazacağım.

Bu gün okurumla karşılaştım. İnanın ki çok sevindim, içim içime sığmıyor şu anda!

Ve bu mutluluğa sahip olmamı sağlayan okuruma bölümü hitaben...

-💬-

"Ben 1 tane sarıyorum, sen 2 tane yiyorsun Emre!" Sinirden ağlayacaktım. Yetişmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. Stresim artmaya devam ederken kendimi ağlamamak için tutmaya çalışıyordum.

"Daha börekleri bile yemedim!" Dalga geçer tavrı beni oldukça sinirlendirmişti. Önünden sarma tenceresini aldım. Çatmış taşlarla bana bakıyordu. "İyi." Dedi sinirle ve kollarını göğsünde bağladı. Zil sesiyle ikimizin kafası da kapıya döndü.

"Sen aç, bu ellerle benim açamayacağımı biliyorsundur." Dedim kirli ellerimi göstererek. Ayağa kalktı.

"Öffff!" Diye bağırdı ve kapıya doğru ilerlemeye başladı. Söylene söylene kapıyı açtı. "Sen kimsin be?"

"Emre, kimmiş?" Sohbetleri duyuluyordu fakat ne dediği anlaşılmıyordu. Bıkkınlıkla ayağa kalktım ve kapıya doğru yöneldim. Kaya kapıda, elleri takımının cebinde Emre ile konuşuyordu. "Kaya?"

"Çiçeğim." Dedi gülümseyerek, Emre kafasını bana çevirdi. Gözleri kocaman açıldı. Kaya'ya doğru yaklaştım ve ellerimi değdirmemeye çalışarak sarıldım. Elindeki beyaz zambakları bana uzattı. "Senin için."

"Kim lan bu?" Dedi gözlerini kocaman açarak. Onlara anlatmayı unuttun aptal. "Sevgilin mi kız!" Dedi ve kolumu cimcikledi, sinirle koluna vurduğum sırada Kaya'nın gözleri bendeydi.

"Sus Emre sus!" Dedim sinirle Kaya'ya gülümseyerek döndüm. "İçeri gelsene, börek vardı. İster misin?"

"İşin varsa sonra gelirim. Sadece biraz daraldım, seni görmek istedim. Yetti bana." Kaşlarımı çattım ve Emre'ye döndüm. Emre kafasını bana çevirdiğinde, içeriye gitmesini belirten bir baş hareketi yaptım. Hemen anlamış olmalı ki ağzına fermuar çekip içeri girdi. Gelmesini gösteren bir el hareketi yaptım ve mutfağa gidip ellerimi yıkadım. Arkama döndüğümde Kaya anlamayarak bana bakıyordu. Boynuna sıkıca sarıldım, kafasını boyun girintime soktu ve ellerini belime sardı. Birkaç saniye böyle kalmıştık.

"Kısmetse oluuuuurrrrrr, sen yeter ki iste kısmetse oluuuuuurrrrrrr!" Emre'nin cırtlak sesi mutfağa kadar geliyordu. Derin bir nefes verdim. Kaya küçük bir kahkaha attı.

"Kısmetse Olur'u ikiniz izliyorsunuz, değil mi?" Dedi gülümseyerek, ellerimle yüzümü kapattım ve göğsüne sokuldum. Küçük bir kahkaha attı. "Burası savaş alanı gibi." Kafamı kaldırdım ve mutfakta gezdirdim. Yerde olan sarmaları izledim. Cidden çok dağınıktı.

"Akşama annemler gelecek. Yetiştirmeye çalışıyorum." Dedim bıkkınlıkla, gülümsedi. "Şunları ocağa koyayım." Sarmaların olduğu tencereyi ocağa bıraktım ve altını yaktım. Kapağını kapattım ve rahatlıkla nefesimi verdim. "Bitti."

"Salona geçelim mi?" Dedi gülümseyerek, başımı onaylar şekilde salladım. Kapıdan Emre'ye baktığımda bütün dikkatinin televizyonda olduğunu gördüm.

"Sen git, ben geliyorum." Dedim ve tabakların olduğu çekmeceye ilerledim. İki tabak çıkardım ve ikişer börek koydum. Köyden ablamın yolladığı ayranı iki bardağa doldurdum. Tepsiye koydum ve salona doğru ilerledim.

"Bak Kaya'cım, şu kız var ya. İkisine de pas veriyor ama sorarsan yok!" Dedi Emre o'ları uzatarak. Kaya pür dikkatle onu dinliyordu. Yüzümde oluşan gülümseme ile yanlarına yaklaştım. Sehpaya tepsiyi bıraktım. Koltuğa oturup Kaya'nın yanına sokuldum, beraber Kısmetse Olur izliyorduk, şaka gibi!Kapının tıklanma sesiyle kafamı kapıya çevirdim. Bu saatte kim gelirdi ki?

"Birisini mi bekliyordun?" Dediğinde başımı onaylamaz şekilde salladım. Kafamı Emre'ye çevirdim. Aynı şekilde bana bakıyordu. Anlamıyordu.

"Ben mi bakacağım?" Dedi sitemle, Kaya'yla ben aynı anda başımızı onaylar şekilde salladık. Bıkkınlıkla koltuktan kalktı ve söylene söylene kapıya doğru ilerledi. "Bak hep ben açıyorum. Unutmayacağım!" Kapıyı açtıktan sonra birkaç saniyelik sessizlik oluştu.

"Şeyda Annemm!" Dedi Emre heyecanla. Annem gelmişti. Sıçtın.

Gmail Hatası|TextingWhere stories live. Discover now