Bölüm Yedi | Siyah Şemsiye ve Kırmızı İplik

538 82 79
                                    

*Medyaya bir şarkı bıraktım. Sever misiniz bilmiyorum ama onunla okuyabilirsiniz. İyi okumalar! 😍

Sarp'ın arkasına geçerken ikimizde hafifçe kafamızı eğdik ve siluetin hızla geçip gittiğini gördük.

''Kimdi o?'' derken sesim hissettiğim korkumun bir kısmını bile yansıtmıyordu.

''Bilmiyorum. Seni hemen annenlerin yanına bırakayım, gel.''

Mum aramak veya birilerinin gelmesini beklemek yerine karanlığın içine doğru yürümeye başladı, bir yandan elimi tutmaya devam ederken bir yandan tek eliyle etrafı yokluyordu.

''Sen?'' dedim planını anlamaya çalışarak. ''Sen ne yapacaksın?''

''Gidip dışarıyı kontrol edeceğim.''

Bir anda tuttuğu elimden çekerek onu durdurdum. Muhtemelen koridorun orta yerine bile gelmemiştik.

''Hayır, olmaz.''

''Ahsen, gerçekten birisi varsa eve girebilir.''

''Yalnız gidemezsin, ben de geleceğim.''

''Sen mi?''

Yüzünü bana döndüğünü karanlık içinde güçlükle seçebildim.

''Evet, niyeymiş? Sen benim zayıf olduğumu mu düşünüyorsun?''

''Ne?'' dedi şaşkınlıkla. ''Hayır tabii ki. Konu buraya nasıl geldi?''

''Geldiğimden beri söylediğin tüm sözlerden böyle anladım.''

''Hiçbir zaman böyle bir şeyi kastetmek istemedim.''

''Ama ben öyle anladım!''

Bir adım geri çekildi. ''Zifiri karanlığın ortasında bunu mu tartışacağız? Gel, seni yukarı bırakayım, dışarıyı kontrol edeyim sonra konuşuruz.''

Elimi çekip kurtardım. ''Beni kimsenin yanına emanet etmene ihtiyacım yok. Artık on yedi yaşında değilim.''

Arkamı döndüm ve aksi yöne duvarlardan tutuna tutuna ilerlemeye başladım.

''Ahsen.'' dedi arkamdan. ''Ne alakası var? Öyle bir şey demedim!''

Cevap vermeden ilerlemeye devam ettiğimi görünce bir kez daha seslendi. ''Ahsen! Nereye gidiyorsun oradan?''

''Arka kapıdan çıkıp dışarıyı kontrol edeceğim. Sen de ön kapıdan çıkabilirsin, ortada buluşuruz.''

Koridorun sonuna doğru ilerledikçe kiler kapısını geçtiğimi, arka kapının camına yansıyan ışığı görmeye başladığımda anladım.

''Ahsen, çocukluk ediyorsun. Geri dön, beraber çıkalım. Ahsen?''

Hiçbir şey söylemeden arka kapının önüne geldiğimde buğulanmış pencereden dışarıyı görmeye çalıştım. Yağmur tüm şiddetiyle yağmaya devam ediyordu. Kilidi birkaç kere döndürdükten sonra kapıyı açtım ve kafamı dışarı uzattım. Yağmur damlalarının sesi şiddetlenirken dışarıya ilk adımımı attım. Henüz kapının daha kuru kalan yerlerindeyken temkinle hareket etmeye çalıştım. Gerçekten birisinin olma ihtimali, eve girmeye çalışması yeterince korkunçken ya gerçekten birisi yoksa düşüncesi daha da korkunç gelmeye başlamıştı. Kapıyı arkamdan kapatıp evin arka bahçesine doğru ilk adımımı attım. Elimde bir fener olsaydı etrafı daha iyi görebilirdim ama yine de dışarısı içeriden daha aydınlıktı. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım.

''Kimse var mı?''

Yağmur damlaları çoktan üzerime düşmeye ve beni ıslatmaya başlamıştı. Islanmış çimler üzerinde ilerlemeye başlarken elimi gözlerime siper ettim. Bahçe her zamanki gibi çok sessiz, ıssız ve karanlıktı. Buradan bakıldığında herhangi birinin varlığı mümkün görünmese de kendimi ürperirken buldum. Evin arka cephesine neredeyse on – on beş adım kalmışken duyduğum ayak sesleriyle olduğum yerde kalakaldım. Başımı çevirip arkama bakma cesaretini göstermem için biraz zamana ihtiyacım vardı. Kaşlarımı çatıp derin bir nefes aldım. Bu cesareti kazandığımda ise hemen arkamdan gelen bir gürültü yerimde irkilmeme neden oldu. Hızla arkamı dönerken Sarp'ı ve bir saniye önce açtığı şemsiyeyi gördüm. Siyah şemsiyeyi bana doğru tutarken kaşları çatıktı.

Fırtınalı Gecede (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin