Bölüm Otuz Sekiz | Cadı Avı Başlasın!

416 52 12
                                    

*Medyaya yine bir şarkı bıraktımm. 💗 Bölümü tamamlayınca ve okuyup düzenleyince yayınlamak için pazar gününü beklemek istemedim. Haftaya için şimdiden spoiler vereyim minik bir mücadele okuyabiliriz 🫢 Şimdiden iyi okumalar, haftaya görüşürüz 👋🏻

Sarp'ın gözlerinde gördüğüm yoğun duygular hepimiz için tehlike çanlarının çaldığının bir işareti gibiydi. Mephisto'nun adeta kana susamış bir sırtlan gibi gülümsemesinin heyecan dolu bir sırıtışa dönüşünü seyrettim ve zihnimde arka arkaya şimşekler çaktı.

''Bir dakika, ne?'' derken Sarp'a döndüm.

Mephisto hevesle uzattı elini. ''Anlaştık deyip elimi sıkman yeterli, Sarp.''

Sarp'ın ismini onun sesinden duymak ne garip ve rahatsız edici gelmişti. Bu duygunun bende yarattığı ürperme ile silkelendim ve hızlıca Mephisto'nun elini ittim.

''Sen bize biraz izin verir misin?''

''Kovuyor musun?''

''Hayır! Bir dakika çıkar mısın odadan?''

Tek kaşı havaya kalktı. ''Korkmuş olamazsın, denizkızı.''

Sarp arkadan bir adım öne çıkarken kendinden emin görünüyordu. ''Ahsen, sıkıntı yok.''

''Bu sefer var!'' derken neredeyse bağırıyordum.

Bu çıkışımla beraber afalladı ve kaşlarını çattı.

''Sarp, ne dediğini duyuyor musun sen? Ruhunu satmanı istiyor! Onun için çalışmanı istiyor! Duydun mu bunları?''

Tam arkamda kalan Mephisto, omzumun arkasından eğildi ve adına yakışarak şeytani bir sesle fısıldadı.

''Kıymetli anneciğinin kanı yerde kalmasın diye istiyorum elbette.''

Sarp'ın küçülen göz bebeklerini gördüm. Gözlerini Mephisto'dan ayıramazken adeta hipnoz oluyor gibiydi.

''Unuttun mu? Tam da bu evde, bu duvarların arasında bir cadı tarafından öldürüldü.''

Küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzdü ve sesini incelterek devam etti konuşmaya. ''Yazık, sen de öksüz kaldın. Zavallı küçük Sarp, neler yaşadın değil mi? Kimsen de yoktu. Mecburen bir sığıntı gibi kalakaldın ortada. Sana bakıp büyüttüler mi bir de?''

Bir iblis en iyi ne yapardı?

Vesvese verirdi.

''Yeter!''

Mephisto ile göz temasını kesmek amacıyla yüzümü iblise çevirdim ve tam önünde durdum. Kızıla çalan kısık gözlerine bakarken Sarp'ın aksine kendimdeydim.

''Ne yaptığının farkındayım.'' dedim dişlerim arasından. ''Ama bana işlemeyecek.''

Gülümsedi ve tek kaşını bir kez daha havaya kaldırdı. ''Ama ona işleyecek.'' diye fısıldadı. ''Çünkü o basit bir insan ve her insan şeytanın tuzağına düşer.''

''Çık dışarı.''

''Ya çıkmazsam?''

Ellerimi hiç düşünmeden havaya kaldırdım. ''Meclise kadar hayatta kalamayacaksın demektir.''

Korkmuşçasına iki elini de havaya kaldırdı. ''Bu cadılar yedisinde neyse yetmişinde de o oluyor.''

Birkaç adım geri giderken kafasını eğip Sarp'a baktı. ''İyi düşün.''

Fırtınalı Gecede (Tamamlandı) Where stories live. Discover now