Bölüm Kırk Beş | Denizin Bittiği Yer {FİNAL}

427 45 22
                                    

*Merhaba! 🍀 Hepimizin dünya kadınlar günü kutlu olsun, umarım hepiniz harika bir gelecekte yaşarsınız 💝 (erkek okuyucularım var sizi de görmüyorum sanmayın hashshs 🙏🏻) Kadınlar gününde finali yayınlamak çok özel oldu benim için. 🥹 Medyaya son kez bir şarkı bıraktım. Muhtemelen bir ayrılık şarkısı fakat hem şarkının bende yarattığı hissiyatı çok seviyorum hem de Ahsen'in de gitmesine izin verdiği ve artık kendini seveceği bir sonu temsil etsin istedim. Yorumlarınızı bekliyorum yazar notunda da yine konuşalım olur mu? 🥲 İyi okumalar!

1 AY SONRA

Yazın bittiğini ispat eden soğumuş kumlara doğru süzülen ılık ince dalgaların arasındaki yerimdeydim.

Elimi okşayıp geri çekilen dalgalara gülümserken üzerimdeki beyazlı - mavili elbisenin etekleri çoktan ıslanmıştı. Dizlerimi kendime çektim ve kafamı yaslayıp biraz daha denizin ve dalgaların bana uzun zamandır sahip olmadığım huzuru vermesini hissettim. Çıplak ayaklarımı kumun içinde oynatırken en yakın arkadaşımın bana son attığı uzun ses kaydında duyduklarımın gülümsemesini yüzümden silemiyordum. Heyecanlı heyecanlı yeni işindeki uyum haftasını, ne kadar hoş adamlar olduğunu anlatırken evin tadilatıyla ilgili söylenmelerini de aynı cümle içinde geçirmeyi başarabilmesi ne ilginçti.

Bir yandan normal bir hayatı dinlemesi çok daha huzurlu hissettirirken bir yandan da bu büyü dolu hayata inceden inceye alışmış, belli etmemeye çalışsam da küçük birçok işi büyü ile yapmaya başlamıştım.

Henüz birisine bunu itiraf etmekten çekinsem de er ya da gerçek bir cadıya dönüşmem kaçınılmaz olacaktı. İlginçtir ki bundan duyduğum büyük utancı kendimi dahi şaşırtarak, hızlı denebilecek bir sürede yenmiş ve içimde bir yerlerde bundan gurur duymaya başlamıştım.

Kafamı kaldırıp güneşin batımıyla denizin üzerine yansıyan renk değişimlerine baktım, sesi hiç kulağımdan silinmemesine rağmen duymaktan bıkıp usanmadığım dalga seslerine kulak kabarttım.

Hayatımın en yalnız ama en huzur dolu bir ayı öylece geçip gitmişti.

Ben kaybettiklerimin yerini dolduramazken, yeni benliğime alışmaya çalışırken, bir yandan iki kişilik bir hayattaki sessizlik tahminimden çok daha iyi hissettirirken bir yandan da evin duvarları arkasında duymayı özlediğim bir baba sesinin eksikliği ile yüzleşiyordum.

Bir yandan aynada gördüğüm Ahsen'i incecik bir kız olmamasıyla, annesinin tercih ettiği uzun saçlar yerine kısa ve her an kabarmaya müsait olan bela saçlarıyla, mavi gözlerinin altındaki ne yaparsa yapsın geçmeyen yorgun göz altlarıyla, pek becerikli olmamasıyla ama öğrenmek için çabalamasıyla, ağlamak için içi dolu bir sebep olmasına gerek duymamasıyla ama yeni adımlar atacak kadar cesur oluşuyla sevmeye başlamıştım.

Kulağımın arkasında özlenmesinin tuhaf geldiğini bildiğim beni kendimi sevmekten uzaklaştıracak anne sesi ise acı verici bir şekilde benden uzaklaşmıştı. Her geçen gün sesine duyduğum öfke azalıyor ama yerini derin bir kırgınlıkla birlikte kine bırakıyordu. Uzunca bir süre aynaya baktığımda zayıf ve yetersiz bir kız görmeme neden olmasından çok daha fazla sebebim olduğunu bilmek içten içe bu duygularımı meşrulaştırmama yardımcı oluyordu.

''Hava çok serinledi!''

Önümde uzanan denize ve düşüncelere dalıp gitmişken dalga sesleri arasında, kumda sessizce yürüyen ayak seslerini duyamamıştım.

İrkilerek döndüm arkamı ve Sarp'a gülümseyerek baktım. Kumsal boyu yürüyerek yanıma vardığında kendini benim yanıma attı ve deniz tuzuyla dalgaları iyiden iyice kıvırcıklaşan saçlarımı öptü, kokuyu içine çekti.

Fırtınalı Gecede (Tamamlandı) Där berättelser lever. Upptäck nu