KUŞKU- Bölüm 12

161 11 15
                                    


Merhabalar bayramın 3. gününde yeni bölüm de gelmezse olmazdı değil mi? Haydi bakalım bölüm başlasın. Yazarınızı teşvik etmek için öyküyü sevdiklerinize tavsiye ederek, öykünün gidişatına yönelik yorumlarınızla katkı sunarak yanımda olursanız memnun olurum. Şeker tadında bir bayram ve güzellikler sizlerle olsun sevgiler ve keyifli okumalar. 

***

Bir yargıç: iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir. 

                                                                                                                                                   (Sokrates)

Uykum iyice kaçmıştı. Annem ve babam havuzda baş başa keyif yapıyorlardı. İkisi de çok mutlu görünüyordu. Biri biyolojik olarak genlerini taşıdığım kişi diğeri bana ömrünü, ruhunu, tüm emeklerini veren kişiydi. Ama biri annem diğeri babam olsa da birbirine yabancı iki kişiydi sonuçta. Tek ortak noktaları bendim. Acaba benimle ilgili mi konuşuyorlar diye merak ederken diğer taraftan birbirlerinden hoşlanma ihtimallerini de göz ardı edemiyordum. Annem her zaman çok beğenilen bir kadın olmuştu. Çevresindeki tanıdıkları annemi sürekli birileri ile tanıştırmak istediklerinde annem asla hiç kimseye şans vermemişti. Hepsini daha görmeden, tanımadan reddetmişti. Kendini kızına adamıştı. Onun bu hayattaki tek aşkı rahmetli kocası olmuştu. Kızının varlığı  ve kocasının hatıraları ile yaşayan annemin babamdan etkilenmiş olması mümkün müydü? 

Allah'ım ne konuştuklarını öğrenmeden duramayacaktım. Acaba abilerimden birinden yardım mı istesem mi diye düşünsem de bir an önce bu fikirden vazgeçtim. " Elya senin uyuman gerekmiyor mu? Çabuk yatağına dön. Elya sana ne kızım yetişkin onlar ancak fırsat bulup girmişlerdir havuza ne var bunda? Elya sen yine neyin peşindesin? "diyen seslerini duyar gibi olunca vazgeçmiştim. Abilerimden yardım isteyemezdim. Ada ablamı uyandırsam olmazdı. O daha çok kurallara uyan biri olduğundan bu fikrimi saçma bulabilirdi. Neyse Elya iş başa düştü bu işi kendin halledeceksin diye düşünerek saate baktım. Saat 24.00 olmuştu. Ses çıkarmamak için yalınayak yürüyordum. Sağı solu kontrol ederek merdivenlere yöneldim. Holün ışığı söndürülmediği için aydınlık benim için yeterliydi. Tam merdivenlerden inmiştim ki Egemen abim mutfaktan elinde sürahi ile çıktı. Bana sorgularcasına baktı. Bir anda korkmuştum. " Kızım sen uyumadın mı? " Bir yalan bulmalıydım. "Su abiciğim susadım da su içmeye inmiştim. " Elindeki sürahinin kapak olarak kullanılan bardağına su doldurarak bana verdi. "Al bakalım suyunu iç ve yatağına dön. Uyuyup dinlenmen gerek. "

"Abi ben bebek değilim nerdeyse on sekiz oldum. Uyusun da büyüsün evresini geçtim çoktan. Biraz televizyon izlesem."

" Olmaz sadece büyümek için uyumuyoruz sağlığın için uyuman, özellikle erken uyuman şart bunu unutma.  İstersen benimle uyuyabilirsin." 

Normalde bu teklifi geri çevirmez abimin şefkat dolu kollarında uyumak isterdim. Ama şu anda olmazdı. " Sağ ol abiciğim bugün çok yorulduk sen uyu rahat rahat dinlen. "

"O zaman seni yatırıp üstünü örteyim düş önüme." 

Offfff bendeki de şanstı gerçekten, şimdiye kadar sohbetin en önemli kısımlarını kaçırmış olabilirdim. 

Gerisin geri ben önde abim arkada tırıs tırıs odama geri dönüştüm. Hemen yatağa yattım. Numaradan esnedim. Masum masum abime bakarken o da benim üstüme pikeyi örterek beni öptü ve iyi geceler dileyerek odadan çıktı. Bir iki dakika bekledim. Sonra sessizce pencereye gidip hala orada olup olmadıklarına baktım. Oooo... Muhabbet koyu olmalıydı ki babam elinde yeni doldurduğu kadehlerle havuza doğru yürüyordu. Daha vakit olmasına sevindim. Demek ki geç saatlere kadar sohbet etmeyi planlamışlardı. 

İLLÜZYON- Yeni HayatımOnde histórias criam vida. Descubra agora