GERÇEKLER- Bölüm 16

145 10 29
                                    

SİMAY' DAN 

Çok üzgündüm. Kalbim sürekli yerinden çıkacak gibiydi. Geçmişimden bu günüme dek hayatım buruk ve acı deneyimlerle doluydu. Yavrumu kucağıma aldığım o gün belki dünyanın en mutlu kadını değildim. Doğum yapıyordum ve kocam yanımda yoktu. Oysa ki onunla ilgili ne hayallerimiz vardı. Biz hayallerimizi hiç uygulamaya koyamamıştık. Yiğit şehit olmuştu. Ben bebeğimi kucağıma aldığımda o saf o muhteşem mutluluğu eksik bir şekilde eksik yaşamıştım. Kocasını kaybetmiş yavrusuyla bu hayatta tek kalmış bir kadın olarak hayatım hep korkuyla geçti. Evladımı kaybetme korkusu gün be gün içimi kemiren bir parçam olmuştu sanki. Korkularım Elya' nın benim gerçek bebeğim olmadığını anladığımda iyice çoğalmıştı. Öyle büyük bir korkuydu ki içimdeki bir kartopu gibi yuvarlana yuvarlana büyüyerek beni de içine almıştı. Ona zarar gelmesinden korkarken bu kez de onu benden almalarından korkuyordum. Onun benim bebeğim olmadığı gerçeğini red ederek kendimi bile kandırmaya çalışmıştım. bir yerlerde bir yanlışlık vardı Elya benim bebeğimdi, o benim vazgeçemeyeceğim parçamdı. İşte kaçırıldığı gün olan tam da korkularımın benim üzerime sağanak şeklinde yağdığı bir yağmur gibiydi. Her an bir damla bedenime çarpıyor ve ruhumu delerek çıkıyordu sanki. Yavrumu kaybetme korkusunun beni içine çektiği karanlık girdabın içinde çaresizdim. Sonra bir şer oldu ve Kartal diye bir adam oğulları ile birlikte kızımı tekrar kaçırdı. Aslında bunun bir kurtarma operasyonu olduğunu anladığımda bir umut ışığı belirmişti yine ve biraz olsun rahatlamıştım. Sonra gerçekler yine sunturlu bir tokat gibi vurdu yüzüme.  Kartal ve ailesinin onu benden koparmasından ölesiye korkarken onlar korkularımın yersiz olduğunu bana kanıtlamışlardı. Beni evladımdan ayırmayarak ailenin bir parçası yaptıklarında onları hayatımın bir armağanı olarak gördüm. Tıpkı hayallerimdeki gibi kalabalık bir aileye sahip olmuş gibi mutluydum artık. korkularım bir toz bulutu gibi zerrelere ayrılıp dağılmış ve benden uzaklaşmıştı. Bu kadar kısa sürede bu duruma alışmış olmam belki de hayatta yalnızlıkla yoğrulmuş yorgun ruhumun bir duvara yaslanma özlemindendi. Çünkü ben güçlü kalmaya çalıştıkça yorulmuştum. Ruhuma bir ilaç aradığımı anca fark etmiştim. Burada yaşamaya başladığımda eski korkularım da yavaş yavaş silinmeye başlamıştı. 

Bana bir şey olursa kızım ne yapar? İçimi karartan korkularımdan biri de buydu. Ne güzeldi ki kızımı korumayı göze almış bir babası, sevgi dolu bir ablası, sert ve kuralcı görünseler de onu sarmalayıp koruyacak üç tane aslan gibi abisi olmuştu. İşte bu yüzden bu çiftliğe nahoş bir şekilde gelsem de, kızımı kaçırmaya çalışan bir üvey dedesi olsa da artık umut edebilme lüksüne sahip olmuştum. Çünkü onların bizi koruyacağını biliyordum. Çınar ve Leyliş de harika gençlerdi. Kızımı sahipleniyorlar her derdi ile ilgileniyorlardı. Ancak bu kezde farklı bir duygu vardı içimde, hayatımda ilk kez Elya'dan korkmuştum. Kızımın kimseyi önemsemeyip o adamın kurduğu tuzağa düştüğüne inanamıyordum. Bu kadar saçmalamak Elya için bile fazlaydı. Tamam sıklıkla asilik yapardı, bazen başına buyruk hareket ederdi lakin hiç bu kadar saçmalamamıştı. Onun için çok endişeliydim. Kartal olmasaydı korkudan kalp krizi geçirmem de olasıydı. Lakin Kartal öyle güçlü ve sağ duyulu bir adamdı ki beni rahatlatmayı başarmıştı. Aslan denen adam aradığında ise korkularım bir nebze daha azaldı. Çünkü kızımı koruyacağını söyleyip bir de şatodaki kamera görüntülerine ulaşmamızı sağlamıştı. Bütün gün hepimiz ekran karşısında Elya 'yı izliyorduk. Canım kızım orada çok sakin gibi görünüyordu. Hatta o kadar sakindi ki düşmanı sayılacak adama yalakalık yapıyor ve ailesini kötülüyordu. Elya'yı izlemeye başladığımızda bir anda izlendiğini anlayıp yatağın arkasına saklanmıştı. Çocuklar onun bu hallerine gülmüşler. Toprak ise " Şebek bu kız valla şebek" demişti.

Savaş Elya'ya aşırı kızgındı. Onun bu hallerini görünce öfkesine yenik düşmüştü. "Madem korkuyorsun ne diye saçmalıyorsun? Neyse bence de kork civciv çünkü senin o sarı tüylerin döndüğümde elimde kalacak. Ben de abin olarak bu yaptığını sana çektirmezsem adam değilim. " 

İLLÜZYON- Yeni HayatımWhere stories live. Discover now