HAYAL KIRIKLIĞI- Bölüm 15

152 11 19
                                    

Merhabalar, İLLÜZYON tüm hızıyla devam ederken isterim ki sizler de yorumlarınızla hikayeye bir yön veriniz. Sessiz okuyucularım bilhassa sizlerin de görüşlerini öğrenmek isterim. Okuyan, yorum yapan ve oyları ile destekleyen herkese teşekkürler. Görüşmek üzere, sevgiler. Keyifli okumalar diliyorum.

***

İnsan ağaca benzer.ne kadar yükseğe ve aydınlığa çıkmak isterse,o kadar kök salar yere, aşağılara ,karanlığa, derinlere kötülüğe. 

Friedrich Nietzshe

KARTAL'IN ANLATIMI 

Gece boyunca huzursuzdum, Patrick kayıptı ve Elya bu durumdan kendini sorumlu tutuyordu. Güçlenmek için yıllarca çabalasam da şu anda kendimi çok güçsüz hissediyordum. Sevdiklerimi korumayı başaramamıştım. Patrick çok iyi bir gençti, kızım Ada ile birbirlerine karşı duyguları olduğunu biliyordum. Kendimce onları birbirlerine yakıştırsam da bir baba olarak anlamazdan gelmek en iyisiydi. Ada Patrick'in kaçırılmasından çok etkilenmişti. Kızıma korkuları konusunda yardımcı olamamıştım. Bu duygular huzurumu ve uykumu kaçırmıştım. 

Elya henüz bir çocuktu, büyümek için daha çok deneyime ve desteğe ihtiyacı vardı. Doğduğu günden beri içimde bir yara olan kızım için hayal ettiğim babalığı yapamamış olmak her geçen gün yüzüme çarpan bir gerçeklikti. Saat sabahın dördü olmuştu yatakta dönüp durmak yerine Elya'nın odasına gidip onu kontrol etmeye karar verdim. Odasına girdiğimde bir anda boş yatağı görmek beklemediğim bir durumdu. Yine de panik yapmadan önce çocukların odasına gitmeye karar verdim. Belki ablasıyla, abileriyle ya da annesiyle uyumak istemiş olabilirdi. Önce sessizce Ada'nın odasına baktım. Ada uyurken bile kaşları çatıktı. Canım kızım kaygıyla uyuduğu o kadar belliydi ki. Onu uyandırmamaya çalışarak Toprak'ın odasına gittim. Savaş ve Toprak ikisi de gece boyunca araştırma yapmış olmalıydı. Toprak bilgisayarın başında Savaş ise abisinin yatağında üstünkörü yatmış uyuyordu. Toprak'ın omzuna dokunarak ona yatağına yatmasını söyledim. Elya'yı aradığımı henüz söylemenin manası yoktu. Toprak uyku sersemi Savaş'ın yanına yattığında odadan çıktım. Egemen'in odasına ilerlerken bir umut kızımın abisinin yanında uyuyor olmasını diledim. Maalesef Egemen'in odasında da yoktu. Egemen'in uykusu hafifti tam odadan çıkacağım sırada uyandı.

" Baba ne oldu bir haber mi var? "

" Egemen bir şey söyleyeceğim oğlum ama sakin olmalısın. Elya odasında yok. "

Egemen çok paniklemedi. "Aman baba çocukların odasında ya da Ada'nın odasındadır ne olacak. "

" Baktım oğlum çocukların yanında da yok, Ada'nın odasında da..."

" Baba Simay ablanın yanındadır. Oraya baktın mı? "

" Hayır onu korkutmamak için önce sizlerin odasına baktım oğlum. "

Egemen her zamanki dakikliği ile telefonunu aldı. 

"Ben korumaları arıyorum. " 

Egemen korumaları ararken ben de Simay'ın odasına gittim. Odasının kapısını çalsam da uyuduğu için ses gelmedi. Sessizce kapıyı aralayıp odasına girdim. Onu korkutmak istemiyordum. Simay çok hoş bir kadındı. Şu anda giydiği askılı geceliğinin içinde çok güzel ve huzurlu görünüyordu. Şimdi ona Elya' yı bulamadığımı söyleyerek bu huzurlu uykuyu bölmek istemesem de çok endişeliydim. Simay'a seslenirken omzunu tuttum. " Simay kalkar mısın? " İlk seslenişimde uyanıp şaşkınlıkla bana baktı. "Kartal ne oldu uyuya kalmışım değil mi, saat kaç? "

İLLÜZYON- Yeni HayatımWhere stories live. Discover now