İLLÜZYON- Yeni Hayatım

KALP SANCISI- Bölüm 24

Selam değerli okurlarım aksamalar olsa da her hafta bir bölüm atmak için gayret gösteriyorum. Bazı dönemler yoğunluk olduğundan Cumartesi günlerine yetiştiremediğim için üzgünüm. Bölümlere yorumlarınızı da merakla bekliyorum. Sevgiler....

Çınar'ı ilk kez bu şekilde görüyordum. Gözünden düşen bir damla yaşta birçok anlam gizliydi. Çınar ağlamazdı, zaaflarını saklardı, dik duruşu hiçbir zaman bozulmaz, eğilmez bükülmezdi. Egosunun esiri olmazdı, duygularının boyunduruğuna girmez mantığını asla devreden çıkarmazdı. O Çınar'dı işte olduğu gibi, sevgi dolu olduğunu bilir ama sevgisini göremezdin. En azından bana karşı öyleydi. Şimdi Gülizar'ın boşluğundan faydalanarak ona sarılmasına nasıl izin verdi bilemiyordum. Çınar boş bulunmuştu. Duyduğu şey  ihanet gibiydi. Nasıl olurdu? Çınar bu kadının oğlu olamazdı ki, olmazdı yani. Bu kesinlikle çok kötü bir şakaydı. Ailemi öldüren evimi bombalayan bu kadınla Çınar'ın bir bağı olamazdı. Şimdi Çınar'ın tepkisini bekliyordum.  donup kalmıştı ve bu hiç ona göre bir tutum değildi. 

Gülizar halinden memnun bir şekilde Çınar'ın boynuna kollarını dolamış bu anın tadını çıkartıyordu. Çınar bir anda kadının kenetlediği kollarını güçlü kollarıyla çözdü ve geri geri uzaklaştı kadından. " Saçmalıyorsun Gülizar, senin beynin yanmış, sen benim annem değilsin. "

Gülizar beklediğini bulamamıştı ve yüzündeki hayal kırıklığı ifadesini anlamamak mümkün değildi. " Seni bıraktığım için böyle söylüyorsun. Ama ben seni korumak istedim. " 

Çınar deli gibiydi. Kadının üzerine yürüdü. Elini kolunu sallayarak kükrercesine konuştu. " Sen yalancının, katilin tekisin. Bir ömür boyunca karşıma çıkmamanı yeğlerdim. Sen bana anne değil utanç ve kalp sancısı olursun ancak.  "

Gülizar'ın yüz ifadesi yine değişmişti anlık değişimleri korkutucuydu. "Karşına çıkmayacaktım aslında abim seni bulmasın diye çıkmayacaktım. Ama o Kartal yılanı yok mu Kartal yılanı...Asla peşimizi bırakmadı.  Nasıl yaptıysa karısı ölünce her şeyi araştırıp çözdü. Benim Halim'in kardeşi olduğumu, gizlice bir bebek doğurduğumu, her şeyi öğrendi. Hain planlarıyla en sonunda sizi de yanına çekti. Yoksa siz kardeşinle mutlu mesut yaşıyordunuz. Ben seni uzaktan izlemeye razıydım. Ama o durmadı bana şantaj yaptı, senin varlığını abime söylemekle tehdit etti beni. Seni kullanarak karısının ölümü ile ilgili bilgi aldı benden. O adama güvenmemeliydin oğlum. "

Çınar'ın yüzü öfkeden kıpkırmızı kesilmişti artık olacaklardan korkmaya başlamıştım. Gülizar'ın boğazına doladı ellerini. "Sen ne diyorsun, söylediklerine inanıyor musun bir de...Adamın karısını öldürdünüz çocuğundan ayrı yaşamasına neden oldunuz. Bir de onu mu suçluyorsunuz? Beni yanına almasaydı bugünkü Çınar olamazdım ve senden tiksindiğim gibi kendimden de tiksinerek yaşardım. .Şimdi seni öldüreceğim sonra da kendi kafama sıkacağım. " Ne yapacağımı bilmiyordum, ona engel olmalıydım. Gülizar'ın yüzü mosmor olmuştu. Yanlarına yaklaşıp Çınar'ın kolunu tutup çekmeye çalıştım. Kaslı kolları demir gibi sertti. Gücüm yetmiyordu. Çığlık attım. "Çınar yeter artık, bırak kadın ölecek. " Çınar beni duymuyordu. "Çınar yalvarırım bırak çok korkuyorum. " Kesinlikle beni duymayan Çınar'ın elleri hala kadının boynundaydı. Gülizar dayanamıyordu en sonunda Çınar'ın onu bırakmayacağını anlayınca son kozunu kullandı. "Beni öldürürsen kardeşini göremezsin. Onu da kaçırdım. " Çınar bir anda kendine geldi. Ellerini bir anda serbest bıraktığında Gülizar' öksürerek kendine gelmeye çalıştı. Öne doğru eğilerek iki büklüm olmuş derin derin nefes alıyordu. " Kardeşim nerede? Onu nereye götürdün? " 

Gülizar gülümsedi. "Şartlarımı kabul edersen onu da yanımıza alırız oğlum, gerçek bir aile gibi yaşarız. Bak abim de bitkisel hayatta tüm serveti bize kaldı. Sensiz bu şirketi yürütemem ayakta tutamam oğlum. Annene katıl her şey çok güzel olacak. "