2.Bölüm "İttifak "

58.1K 2.1K 532
                                    

Ayza Kılınç

2.Bölüm "İttifak"

🦋

"Pençe'nin düşmanlarının olduğu bir masaya liderlik ettiğini duydum. O masaya katılmak istiyorum." dedim, bıraksan dağılacak olan bedenime rağmen dik durmaya çalışarak.

Karşımda oturan Uraz Alakurt'un kaşları çatıldı, böyle bir istek beklemediği aşikardı. Konu Pençe olmasaydı, bende böyle bir istekte bulunmazdım zaten. İfadesiz bakışları yüzümü hedef almıştı. Hemen şuam reddedileceğimi hissetmiştim.

"Benim bundan çıkarım ne olacak?" diye sordu ifadesiz ela gözleriyle.

Reddetmemesi masaya oturabilme ihtimalim olduğunu mu gösteriyordu, yoksa vereceğim cevabı merak ettiği için mi böyle bir soru sormuştu boş bakan gözlerine bakıp anlamak zordu.

"Pençeyi öldürtmeye yemin etmiş bir düşmanı daha yanına çekmiş olursun." Dedim, ona sunabileceğim başka bir şeyim yoktu.

İfadesiz bakışları yüzümde gezinmeye başladı. İçimde sönmeyen ateş, ant içtiğim bir intikam yemini, iki dudağının arasından çıkan cümleyle son bulacaktı yada daha çok korlaşacaktı.

"Masasının kuralları var. Masaya bir kız oturamaz." dedi tok bir sesle. Reddedilmiştim.

"O zaman bana bir şey söyle. Beni Pençeye götürecek bir şey söyle." Dedim, ona doğru yaklaşırken.

"Onu öldürmeyi bu kadar çok mu arzuluyorsun?" diye sordu katı bir sesle.

"Evet. Onu ben öldüreceğim." Derken kararlılıkla, ona doğru yaklaşan adımlarım yakınında durmuştu.

Bir okyanusu andıran ela gözlerini üzerimde dolaştı ifadesiz yüzünden ne düşündüğünü çözemiyordum.

"Cesur bir kızsın. Masaya katılmasan da, oturmanı sağlayabilirim." dedi tok bir sesle. Bu hareketlenmeme sebep olmuştu

"Nasıl yapacaksın?" dedim yüz ifadesini çözmeye çalışırken. Oturduğu koltuğa yayıldı.

"Masaya katılma yetkisine sahip tek bir kadın var." Dedi duygusuz bir ses tonuyla. Bir umuda tutunduğunu sanan kalbim heyecanlanmıştı.

"Kim?" diye sordum.

"Masanın Liderinin kadını." Dediğinde, ilk bir kaç saniye ne dediğini anlamamıştım. Daha sonra fark ettiğim şeyle ona tekrar ona çevirdim bakışlarımı.

"Senin kadının." diye yanıtladığımda ifadesiz bakışlarını üzerimden ayırmazken verdiğim cevabı onaylar şekilde kapatıp açtı gözlerini.

"Beni kadının olarak masaya oturtabileceğini mi öne sürüyorsun?" dedim şaşkınlığıma engel olamazken. Sorduğum soru hoşuna gitmiş gibi dudakları kıvrıldı.

"Evet."

Bu beklemediğim bir teklifti. Masaya katılmak istiyordum ama bu şekilde değil. Sessizliğini bozmazken bir cevap vermemi bekledi. İstemsiz düşündüm, masaya katılmamın tek yolu onun kadını olarak anılmam olduğunu söylüyordu. Bakışlarımı tekrar ona çevirdim. Korkusuz bir duruşu vardı, gözlerindeki ifadesizlik, ölümcül görünen bir sakinliği vardı. Uraz Alakurt anlatılanlara bakılırsa güçlü bir düşmandı. Pençeyi alt etmek için Pençeye düşman olan güçlü bir rakiple olmak kulağa hem delice hem de mantıklı geliyordu.

Masaya diktim bakışlarımı, önümde iki seçenek vardı. Birincisi kabul etmeyi buradan gidip Pençeyi kendim bulmaya çalışmaktı. İkinci seçenek ise kabul edip Pençe'nin baş düşmanının yanında olup Pençe hakkında her şeyi öğrenip onu yakalayacak olmamdı. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda beni izlediğini fark ettim.

HARABEKde žijí příběhy. Začni objevovat