18.Bölüm "Tuzak"

31.7K 1.7K 341
                                    

18.Bölüm "Tuzak"

İyi okumalar

.
.
.

🦋

Bir karar vermeliydim, hemen şimdi. Vereceğim bu kararın sonuçları da olacaktı, bu sonuç nasıl olurdu kestiremiyorum. Uraz'a bahsetmeli miydim? Ya da ondan gizlemeli miydim? Seçimimin sonucu bir kayıp yaşamam muhtemel sonlardan biriydi. Bunun farkındaydım, fakat bir türlü emin olamıyordum.

Bunu Uraz'dan gizlersem bana sunduğu kuralları yıkmış olacaktım. Aramızdaki sadakat ve bağlılık olarak adlandırdığı şey kopacaktı.

Araba mekanın olduğu sokağa giriş yaptığında, görüş açıma giren tabelaya kaydı bakışlarım. Harabe. Sahi burada kesişmişti Uraz'la yolarımız değil mi? Yüzüme silik bir gülümseme yerleşti, belki burada ayrılırdı yollarımız. Ona hiçbir şey demeden bu gece buradan tek ayrılığımda geri döndüğümde nasıl bir Uraz'la karşılaşacaktım bilmiyorum. Geri dönebilecek miydim? Orası da ayrı bir konuydu.

Araba durduğunda, kapıda duran korumalardan biri yaklaşıp kapıyı açtı. Açtığı kapıdan inerken, kapının önünde Sinan belirmişti. Meraklı bakışları yüzümde oyalandığında, hareketlenip ona doğru adımladım.

"Hoş geldin yenge. Bir şey mi oldu? Abi bana geleceğini iletmedi?" dediğinde, her şeyi birbirlerine mi iletiyorlar diye düşünmeden geçememiştim.

"Yoo bir şey mi olması lazım Sinan? Eve geçmeden önce Uraz'ı görmek istedim." Dedim, hoşnutsuz bir sesle.

"Anladım, iyi yapmışsın yenge. Buyur." Dedi mekana geçmem için yol verirken. Kafamı sallayıp mekana girdim, birlikte yürümeye başladık. Kulüp alanına geldiğimizde, minik kalabalığa kısa bir göz attım, ardından bakışlarımı koridora doğru çevirdim.

"Uraz nerde? Toplantı da falan mı yoksa?" diye sordum.

"Mekanda değil. İstersen alt kata geç, ben abiye ulaşıp haber vereyim." Dediğinde, kulübe baktım. Odada tek beklemektense burada kalmak daha hoş olabilirdi.

"İçeriye geçeceğim." Dedim, dans eden insanları izlerken.

"İçeri mi? Olur tabi, alt kat biraz kalabalık, seni abinin locasına alayım. Üst kata, bu taraftan." Dediğinde, göz ucuyla Sinan'a baktım. Uraz'ın locası.

Sinan hareketlendiğinde ona eşlik ettim. Kulübün içerisine girerken sol tarafa dönmüştük, biraz ilerledikten sonra bir koridordan geçmiştik ardından bir merdiven belirmişti. Merdivenleri çıkmaya başladık. Merdivenlerin sonuna yaklaştığımda teras tarzı bir alan beni karşılamıştı. Deri koltuklar ve siyah cam bir masa vardı. Bakışlarım aşağıya kaydı, buradan aşağıda ki her şey net bir şekilde görünüyordu.

"Sen otur yenge. Bir şey içer misin? Ne göndereyim sana?" diye sorduğunda üzerimdeki kabanı çıkarıp koltuklara doğru adımladım. Elimdeki çantamı masanın üzerine bıraktım.

"Beyaz şarap var mı? " diye sordum, elimdeki kabanımı koltuğun üzerine bırakırken. Alkolle aram pek yoktu ama beyaz şarap severdim. Hem çarpmazdı beni.

"Hemen gönderiyorum yenge." dediğin de kafamı salladım.

"Bir isteğin olursa, merdivenin başında çocuklardan biri olacak." dediğinde tamam dercesine kafamı salladım.

Sinan merdivenlerden inip gözden kaybolduğunda sıkıntıyla koltuğa oturdum. Masanın üzerine koyduğum çantama kaydı bakışlarım, zarf içinde duruyordu. Uraz gelene kadar bir karar vermeliydim. Bunu ondan saklayıp Pençe ile buluşsam güveni sarsılır mıydı?

HARABEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin