5.Bölüm "Kaplanın İnine Yerleşen Ceylan "

41.3K 1.8K 117
                                    

5.Bölüm"Kaplanın İnine Yerleşen Ceylan"

🦋

Midemin guruldaması ile birlikte gözlerimi açtım. Pencereden süzülen ay ışığı yatağa yansırken, karanlık odayı aydınlatıyordu. Bir kaç saniye gözlerimi kırpıştırıp yatakta kıpırdandım.

Kaç saattir uyuyordum? Yatakta gerinirken her yerim tutulmuş gibiydi. Doğrulup boynumu ovaladım, yataktan çıkıp odadan çıkarken etrafa bakındım. Etraf karanlıktı, koridorda yürümeye devam ettim, köşeyi dönerken midem guruldamıştı, bakışlarım guruldayan karnıma kayarken, elimi kaldırıp karnımın üzerine yerleştirdim.

"Gerçekten mi? Şimdi mi? Tam şuanda nasıl açlık aklına geldi?" diye azarladım midemi.

"Bence iyi dayandı." Diye bir ses duyduğumda olduğum yerde sıçradım. Koridorun ortasındaki abajurun ışığı yanarken etraf biranda aydınlanmıştı.

Uraz Alakurt tam karşımda duruyordu, mekandan ayrılırken ki kıyafetleriyle. Ne ara kalbimin üzerine koyduğumu fark etmediğim elimi indirirken, çatık kaşlarla ona baktım. Neden sessizce orada dikiliyordu ki.

"Acıkmış olmalısın." dedi karnıma kısa bir bakış atarken, aç kelimesini duyan midem tekrar guruldarken, bakışlarımı kaçırdım.

"Gel." derken merdivenlerden inmeye başlamıştı.

Peşine takılırken çıplak ayaklarımın zeminde bıraktığı ses etrafa yayılmıştı. Merdivenlerden indikten sonra salonun çaprazındaki kapıya girdi. Peşinden bende girdim, burası mutfaktı. Kendimi mutfağa hayranlıkla bakmaktan alamamıştım. Siyah dizayn edilmiş mutfak geometrik şekillerden oluşuyordu, mutfağın altlarında sarı ışıklandırma vardı. Çok hoş ve sade duruyordu.

Dolaba yaklaşıp dolabı açtı, dolapta göz gezdirirken kafasını kaldırıp bana baktı. "Şu dolaba baksana yiyecek bir şeyler olmalı." dedi ilerdeki dolabı işaret ederken.

İlerleyip raylı dolabı kendime doğru çektim. Raflardaki kavanozlara ve atıştırmalıklara bakarken gözüm fıstık ezmesine kaydı. Parmak uçlarıma yükselip fındık ezmesini alırken elinde sodayla yanıma yaklaşan Uraz'a baktım.

"Dışarıdan bir şeyler söyleyeyim." Dediğinde, fıstık ezmesinin kapağını açıp kokusunu içime çektim. Gözlerimi saliselik kapatıp açmıştım.

"Gerek yok, bu yeterli." Dedim kaşıkların olduğu çekmeceyi ararken. İlk çekmeceyi açtığımda yanılmamıştım. Bir kaşık ve bıçak alıp arkamı döndüğümde Uraz'ın masaya bıraktığı tost ekmeği poşetine baktım.

Bir şey demeden sandalyeyi çekip oturduğunda bende karşına oturmuştum. Kapağını açtığım fındık esmesini masaya bırakıp, ekmeği açtım. Kare ekmekten bir dilim aldıktan sonra fındık ezmesini sürmeye başladım.

"Saat kaç?" dedim etrafta saat görmediğim için.

Kolundaki saate baktı. "Dörde çeyrek var." dediğinde kafamı salladım. Biraz fazla uyumuştum.

Ekmeğe sürdüğüm fındık ezmesini yemeye koyuldum, ben ekmeği yerden o beni izliyordu. Bu biraz rahatsız olmama sebep olduğu için konu açtım.

"Masaya ne zaman oturacağım?" diye sorduğumda, yemek yerken böyle bir soru sormamı beklemiyor olacak ki tek kaşı anlık yukarıya kalkmıştı.

"Önce bir kaç kez görünmemiz lazım ortalıkta, daha sonra zaten seni merak edip masaya getirmemi isteyeceklerdir." dedi.

"Ya istemezlerse? O zaman ne olacak?" diye sordum ikinci ekmeğimi hazırlarken, bakışları anlık ikinci ekmeğime kaysa da sonra tekrar bana bakmıştı.

HARABEWhere stories live. Discover now