22.Bölüm "Son Bakış"

25.2K 1.5K 363
                                    

Öncelikle hepimize geçmiş olsun. Başımız sağ olsun 🙏

Nasılsınız, iyi misiniz? Umarım hepiniz iyisinizdir. Lütfen iyi olun. Bu süreçte ne kadar iyi olunabilirse. ❀

Ben Diyarbakır da olduğum için üç büyük depremi de hissettim. Gece vakti korkuyla uyanmak, korku dolu panik süreci, tekrarlanınca binanın yıkılacağını düşünmem, kayıplar. Hala bile ara ara sallantıları hissediyoruz. Bu kötü sürece yakından şahit olmak insanı psikolojik olarak etkiliyor.

Bu süreçte bölüm paylaşmayı doğru bulmadım. Bu hafta da bölüm atmayı düşünmüyordum. Fakat yorumlarınızı, mesajlarınızı görünce bölüm atarsam, hem size moral olur hem de güzel mesajlarınız bana iyi gelir diye düşündüm. Kafamız dağılır biraz düşüncesiyle bölüm atmaya karar verdim.

Bölümün büyük bir çoğunluğunu daha önceden yazmış olmasaydım, şu an ki kafayla tamamını yazabilir miydim bilmiyorum.

Gönül isterdi ki keyifli bir bölüm yazmak ama dediğim gibi önceden yazıldığı için biraz duygusal bir bölüm olacak. İyi okumalar çiçeklerim ❀

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu - Son Bakış

28 Aralık

Cem'in Ayza'yı ziyaret ettiği gün..

..
..
.
.

Uraz Alakurt

Soğuk suyun bedenimden akmasına izin verdim. Saçlarımı durularken aklıma yine Ayza'nın o bakışları gelmişti. Silah çektiğimde korkudan kocaman açılan gözleri. Saçlarımı daha sert durulamaya başladım.

Ondan hiç şüphelenmedim. Aklıma köstebek olabileceği hiç gelmemişti. İzi görünce biran kontrolümü kaybetmiştim, silah çekmiştim. Çekmemeliydim.

Sahi neden silah çekmiştim?

Biran için onun Afra olabileceğini düşünüp umutlanırken, izin önemsiz bir çocukluk anısı olduğunu söylemesini mi kabullenmemiştim. Bu yüzden mi silah çekmiştim ona?

Ellerimi banyo duvarına yaslarken, başımı eğip zemine çarpan su damlalarının birleşip birikinti oluşturarak kayışını izledim. Ona bakınca neden Afra'yı görür gibi oluyordum? Oysa benzeyen tek şey bakışları ve gözleriydi. İkisi birbirine zıt karakterlerdi. Ayza, Afra olamayacak kadar dik başlı ve hırçındı. Tehlikeli bir kadındı, olaylarda sakin tepkiler veriyordu, çoğu kez fazla sakindi. Bunun en büyük sebebi hisleriyle değil mantığıyla hareket ediyor olmasıydı. Yani hastalığından dolayı...

Aklıma sarf ettiğim cümleler gelirken sıkıntıyla ensemi ovaladım. Uraz Oğlum çok mu ağır konuşmuştun? Neden onu hissizliğinden vurmak istemiştim.

Gözlerimi yumdum. Belki de onun biran için Afra olduğunu düşünüp, yanıldığımda hissettiğimi yaşatmak istemiştim. Biliyorum bu bencileydi, ben böyle bir adam değildim. Üstelik ona teklifi sunan da bendim.

Planlarım dışında gelişen bu teklife şaşırıyorum. Plan kurmadan ilerlemeyen ben, biranda hayatına plan dışı birini dahil etmek garipti. Şimdide o garipliğin getirmiş olduğu tesadüfler vardı. Her şey fazla tesadüf gibiydi. Gözleri, izi... Bazı anlar ona benzemesi...Biran için bana Afra olduğunu düşündürmüştü. Zaten onu ilk gördüğümde de Afra sanmamış mıydım? Bu yüzden onu araştırmalarını istemiştim. Onunla ilgili istediğim ilk şey çocukluk fotoğraflarıydı. Hepsi önüme gelmişti, bebeklik fotoğrafları, çocukluk fotoğrafları, hepsini inceledim. Emin olmak için tek tek inceledim.

HARABEWhere stories live. Discover now