28. "Geçmişin Gerçekliğinde Boğulan İnciler"

23.9K 1.3K 3K
                                    


Yiaa ben vala sizi ham yapacağımm, sizin merak dolu mesajlarınızı yerimm
İyiyim aşklarım, bölüm biraz yoğun ve uzun anca yetiştirdim. Birde biraz moralim bozuk . Yorum yapmadınız hep nokta falan koydunuz, ilk bölümlerde hala yorum çok az ister istemez bölüm yazmamı da etkiledi :(

Ama bir o kadar da özelden gelen mesajlar ve güzel yorumlar beni yazmaya itti. Şimdi siz bölümü okurken ben size cevap vermeye gidiyorum biraz geç oldu ama olsunn

Yeni kurgu ile ilgili bölüm sonu konuşma yapacağım bölüm sonunda görüşürüzz

Yorum yapmayı unutmayın Aşklarım. İyi okumalarr

Şarkılar: Tablo/ Çağan Şengül ve Sezgin Alkan , Sinem / Yağmur

Şarkılar: Tablo/ Çağan Şengül ve Sezgin Alkan , Sinem / Yağmur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🦋
.
.
.

Cem'in elindeki silah ağırca indi. Kafasındaki puzzle parçaları, birer birer oturmaya başladı. Kızların benzerliği... Ayza'nın ölüm raporunun değiştirilmesi... Hastane de Afraya ait hiçbir kayıt bulunmaması... Hepsi şimdi yerine oturmuştu.

Hayat sürprizlerle dolaydı. Gerçek gözlerinin önünde saklıyken, onu uzakta aramıştılar. Şimdi ise yanlarında oluşuyla yüzleşiyordu.

Elindeki tabanca bacağına çarptı. Yüzüne bozguna uğramış bir ifade yerleşti. "Sen..." dedi, fısıltıyla. "Ne dedin?" seddelerken etrafına bakındı. Ne yapacağını bilemiyordu. Gözleri açık olan kapıya kaydı, sarsak adımlar attı. Kapının kenarına tutunup güç alırken hiçbir şey demeden evden çıktı.

Cem eden çıktığında, Pelin kadının hareketlenmesi ile birlikte girmiş olduğu şoktan çıkıp kadına baktı. "Sakın bugün olanlardan kimseye bahsetme." dedikten sonra koşarak Cem'in peşinden gitti.

Elinde tutuğu silahla duvara tutuna tutuna aşağıya inmeye başladı Cem. Basamakta atığı her adım tökezliyordu. Birinci kata geldiğinde Pelin hızlı adımlarla ona yetişmişti. Onun dağılmış halini görünce ne yapacağını şaşırırken bir iki basamak geride durmuştu.

merdivenlerin sonuna yaklaşan Cem tökezlediğinde, Pelin hızla kolunu tutu. Cem duvara tutunarak dengede kalırken, kolunu tutan kim diye bakmadan kolunu geriye doğru savrularak kolunun üzerindeki parmaklardan kurtuldu.

"Cem." dedi Pelin ne yapacağını bilmez bir halde.

Adını duymasıyla birlikte duraksadı Cem. Olduğu yerde birkaç saniye hareket etmeyi kesti. Bakışları ağırca yana doğru döndü. Pelinle göz göze geldiklerinde, Pelin onu görüp görmediğinden bile emin değildi. Gözleri bir noktaya dalmış gibi üzerinde takılı kalmıştı.

"Cem." Dedi, bir kez daha. Ona doğru yaklaşmak için bir adım attı. Cem elini dayadığı duvara sırtını yaslarken ağırca aşağıya doğru kaydı. Merdivenin basamağına otururken, duvara yasladığı eli dizlerinin üzerine düşerken, elinde tutuğu tabancanın tutuşunu gevşetti.

HARABEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin