15.bölüm "Salise"

31.7K 1.6K 371
                                    

15.Bölüm "Salise"

İyi okumalar

🦋

Gözlerimi açıp kapatırken, tebessüm ettim. Sanırım Uraz Alakurt dilinde teşekkür etmekti.

Ellerini usulca çektikten sonra bakışları kolundaki saatine kaydı. Bende saatine baktım, saat sabahın beşiydi.

"Gidelim, seni eve bırakayım." Dediğinde, bakışlarım dövmeli elinden çekip yüzüne baktım. O burada mı kalacaktı.

"Sen?" diye sordum, kollarımı bedenime sararken.

"İşlerim var." dedi tok bir sesle.

"Anladım. Cem peki onun yanında kim kalacak?" diye sordum.

"Musa." diye yanıtlamıştı beni.

Kafamı salladım, sorularım bittiğinde hareketlenip içeriye girmiştik Ceme tekrardan geçmiş olsun dedikten sonra hastaneden çıkıp araca yerleştik Sinan önde oturuyordu. Uraz ve ben arkada, araba eve doğru yol alırken başımı cama yaslayıp akıp giden yolu izledim.

Kısa bir süre sonra araba evin bahçesine giriş yapmıştı, arabadan inip eve girdiğimde Uraz'da üzerini değiştirmek için eve girmişti. O odasına üzerini değiştirmeye giderken bende odama girdim. Üzerimdeki badiyi çıkartırken kan lekesinden dolayı sertleşmiş kısımlarına baktım. Dolaba yaklaşıp kapağını açtım, siyah önü fermuarlı kazağı askıdan çıkardım.

Bir duş alsam iyi olacaktı, tüm bedenim ağırlaşmış gibi hissediyordum. Giymek için elimde tutuğum kazakla banyoya doğru ilerlerken kapı pat diye açılmıştı. Bakışlarım hızla açılan kapıya dönerken olduğum yerde hareket edememiştim.

Uraz'ın bakışları beni kıskacına alırken, panikle elimdeki kazağı önüme koydum. Uraz kafasını çevirip koridora bakarken konuştu.

"Pardon." Dediğinde, elimde tutuğum kazağı hızla üzerime geçirdim.

"Dönebilirsin." Dedim, panikten anlık hızlanan nefesimi kontrol altına alıp, saçlarımı kazağın altından çıkarırken. Komutumla birlikte bana doğru dönerken üzerime baktı.

"Bir şey mi oldu Alakurt?" dediğimde bakışları gözlerime tırmandı.

"Telefonun." Dedi yaklaşıp bana doğru uzatırken, arabada düşürdüğüm telefonumun neden onda olduğunu sormadım. Muhtemelen korumalar bulup vermişti. Telefonu elinden alırken tekrar konuştu.

"Bu gece olmayacağım. Korumalar kapıda bir sorun beni ara. Sakın haberim olmadan evden çıkma." Dediğinde yüzüne baktım. Bir yangını andıran gözleri yine hareketliydi. Muhtemelen bunu yapan adamı bulmaya gidiyordu.

"Tamam." Dedim onu onaylarken, çıkmak için hareketleneceği esnada tekrar konuştum. "Eyüp'ü birinin yönlendirdiğini söyledin. Sence bu işin arkasından Pençe çıkabilir mi?" diye sorduğumda, kısılmış gözleri üzerimde dolaştı.

"Olabilir." Dediğinde bakışlarım yüzünde dolanmaya devam etti.

"Pençe olursa, Eyüp bizi ona götürür mü?" diye sorduğumda, tek kaşını kaldırıp yüzüme baktı.

"Onu öldürmeye bu kadar istekli olman hoşuma gitmiyor değil ama sakin ol. Pençe aptal bir adam değil, Eyüp'ün arkasındaki o olsa bile başkaları aracılığı ile Eyüp'ü yönlendirmiştir." Dedi tok bir sesle.

"Onu bulamayacağını mı söylüyorsun Alakurt?" dedim, kollarımı önümde kavuşturup tek kaşımı kaldırırken. Bakışları üzerimde dolandıktan sonra gözlerimde durmuştu.

HARABEWhere stories live. Discover now