27.Bölüm "Acığa Çıkan Gerçek"

28.6K 1.5K 3K
                                    

Ben geldimmm. Hadi söyleyin özlediniz değil mi beni? Ben hepinizi çok özledimm

Bölüme geçmeden önce minik bir açıklama yapacağım. Merak etmeyin çok kısa olacak :)

Biliyorsunuz bölümlere oy sınırı getirdik. Bu kitabı daha aktif yaptı güzel yorumlarınızla sizlerle satırlarda buluşmak çok güzel bir his. Oy sınırını 25. Bölümden sonra getirdiğimiz için ilk bölümlerde neredeyse hiç yorum yok. Bu da gelen yeni okuyucuların yorum yapmayıp ilerlemesine sebep oluyor. Sizden ricam ilk bölümlere gidip güzel yorumlarınızı bölümlerin satır aralarına doldurur musunuz??

Şimdiden teşekkürler. Keyifli okumalar Aşklarım. Öpüldünüzz

 Öpüldünüzz ❀

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

🦋

.
.
.

Havada dönen bıçak mankenin karnına saplandığında, heyecanla ona döndüm. "Vurdum." Dedim, ela gözlerine bakarken. Elleri hala belimdeyken, ılık nefesi yüzüme çarptı.

"Vurdun." Dedi, gözlerimin içine derince bakarken. Nabzım hızlanırken, kalbim sanki bir kuşun göğüs kafesine sahipmiş gibi hızlı hızlı inip kalktı.

Ya ben yanlış anlıyordum. Ya Uraz Alakurt şu an bana fazla derin bakıyordu.

Titrek bir nefes verdim. Bakışlarını ilk çeken o olurken, elini belimden çekip bir adım benden uzaklaşmıştı. "Güzel." dedi, arkamdaki mankene bakarken. "Fena değil."

"Evet." diye onayladım onu. Ne dediğimi fark ettiğimde duraksadım. "Ne fena değil mi? Bence çok iyiydi. Üstelik ilk denememdi." diye çıkıştığımda, ela gözleri yine gözlerime tırmanmıştı.

Bana doğru yaklaşıp yanımdan geçerken bana kısa bir bakış attı. "Daha iyisi olacak." adımlayıp yanımdan geçti.

Kaşlarım çatılırken, arkamı dönüp nereye gittiğine baktım. Cansız mankene doğru ilerliyordu. Mankene yaklaştığında, bıçağı çıkarıp bana doğru döndü.

"Gel." Dedi. Beni yanına çağırarak. Çatık kaşlarımla ona bakmayı sürdürdüğümde, dudağının kenarı kıvrılırken bir kez daha seslendi. "Gel."

Hareketlendim. Ona doğru yaklaştığımda, bakışları yüzümde gezindi. "İyi izle." Derken cansız mankene döndü.

Bende mankene doğru döndüm. Ne yapacağını bekledim. Eli mankenin karnına gitti. "Bu nokta. "dedi, mankenin karnına elini koyarken. "Göğüs kafesinin hemen altı, kalın barsağın yatay çizgisinin üstü. Bıçağı doğrudan buraya hedef alacaksın." Dediğinde, bakışlarımı gösterdiği yerden çekip ona baktım.

"Neden o nokta?"

"Çünkü bu noktada pankreas var. Pankreas içinde zehir bulunduran bir organ. Ona zarar verirsen, kan zehirlenmesi yaşar. Hayati fonksiyonları hasar görür kısa bir sürede müdahale yapılmazsa ölür." Dedikten sonra bana bakarken, elindeki bıçağı dön derip yanında duran mankene bakmadan sapladı. İrkildim.

HARABEDonde viven las historias. Descúbrelo ahora