14.Bölüm "Uraz Alakurt Dili"

30.9K 2K 144
                                    

14.Bölüm "Uraz Alakurt Dili"

🦋

Olayın Yaşandığı  Saatler

Uraz ve adanları  mekana doğru yol alırken, biranda araçlarının önü kesildi. Bakışları Sinan'ı bulurken biçimli kaşları çatıldı.

"Ne oluyor?" diye sordu. Sinan arabanın önünde duran araçtan inen adama baktı.

"Abi sanırım Erdem Bey'in adamları." Dediğinde Uraz derin bir nefes aldı.

Arabanın kapısını açıp inerken, Sinan da onunla birlikte inmişti. Vedat ona doğru yaklaşıp konuştu.

"Uraz Bey, Erdem Bey sizi bekliyor." Dediğinde Uraz ifadesiz gözlerle adama baktı.

Erdem onu neden görmek istiyordu?

"Gündüz vakti, sebebi ne Vedat?" diye sordu gözünü kırpıp, sorgular şekilde Vedata bakarken.

"Bir malumattım yok Uraz Bey. Bana sizi getirmem emredildi." Dediğinde, Uraz onu götürmek için bekleyen arabaya kısa bir bakış attı. Anlaşılan yine tek onu götürecekti, bakışlarını Sinan'a çevirdi.

"Siz mekana geçin." dedikten sonra, onun için bekleyen arabaya doğru yürümeye başladı.

Vedat arabanın arka  kapısını açıp, binmesi için yol verdi. Uraz onun için açılan kapıdan arabaya girip yerleşti, Vedat kapıyı hızla kapatırken ön koltuktaki yerini almıştı. Vedatında arabaya binmesi ile birlikte şoför koltuğunda ki adam aracı çalıştırdı...

Dakikalar içinde Erdem'in şatafatlı evinin bahçesine giriş yapmıştılar. Arabadan inip onun için açılmış olan kapıya doğru yürümeye başladı, içeri gireceği sırada. Korumalar engel olup onu durdurmuştu. Uraz'ın keskin bakışları adamların üzerinde sorgular şekilde dolaşırken Vedat araya girip konuştu.

"Üzerinizin aranması lazım Uraz Bey." dediğinde Uraz'ın ifadesiz bakışları Vedata döndü. Elini beline atıp tabancasını çıkarırken Vedat'a uzattı.

"Düşmanımın evine girmiyorum Vedat bu kadar korkmayın." dedikten sonra içeriye girmişti.

Aslında düşmanın evine giriyordu. Bunu kimsenin bilmesine gerek yoktu. Merdivenlerden çıkıp, korumanın açtığı kapıdan içeriye girdi. Kapı arkasından kapatılırken, Erdem görüş açısına girmişti. Ellilerini geçmekte olan Erdem'in bakışları içeriye giren heybetli adama kaydı, elini uzattıp karşısındaki koltuğu gösterdi.

"Gel otur evlat." dedi karşısında dikilen Uraz'a bakarak.

Uraz ağırca adımlayıp karşısına oturdu, bakışlarını ellilerini geçmekte olan yaşlı adama çevirdi.

" Neden beni çağırdın?" diye sordu, ifadesiz gözlerle.

"Hala arayışa devam ediyormuşsun." dedi Erdem. Bu Uraz'ın biraz daha dikleşmesine sebep olmuştu.

"Bir haber mi aldın?" diye sordu Uraz tok bir sesle.

"Hayır." Diye yanıtladı Erdem onu, Uraz ifadesiz bakışlarını üzerinden çekmezken yaşlı adamın yine ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu. Onu buraya neden çağırmıştı.

"Kaç yıl oldu? Yedi, Sekiz?" diye sorguladı Erdem. Neden şimdi bunu sorguladığını düşündü Uraz.

"On yedi yıl. " dedi tok bir sesle. Erdem ağırca kafasını salladı.

"On yedi yıldır. Tek bir haber bile alamadın ondan. Sence de artık bu arayıştan vazgeçmenin zamanı gelmedi mi evlat?" diye sormuştu.

"Vazgeçmek?" dedi tok bir sesle.

HARABEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin