7.Bölüm " Seçim Yapma Şansı Olmayan Kaplan"

40.2K 1.6K 115
                                    

7.Bölüm " Seçim Yapma Şansı Olmayan Kaplan"

🦋

Ben tepki veremezken yavaşça geri çekildi, bakışları sıktığım ceketine kaydığında hızla elimi geri çektim. Bakışlarımı ondan kaçırırken, geri çekilip yanıma geçti, belimden çekmediği eliyle beni yönlendirdi. Görüş açım açılırken kapının girişinde bizi izleyen birkaç adamı fark ettim.

"Deminki gösterinin sebebi beli oldu." Diye mırıldandım, Uraz'ın bakışlarını üzerimde hissetsem de ona bakmadım.

Adamlar, bizim onlara baktığımızı fark etmiş olacakla ki önlerine dönmüştüler. Bir kişi dışında. Dikkatle beni inceleyen bir adam vardı. Yüz siması yabancı gelmezken adamı nerden tanıdığımı düşünmeye başladım, bende adamı incelerken Uraz'ın belimdeki eli biranda sıklaşmıştı. Bu hareketiyle birlikte bakışlarımı adamın üzerinden çekip Uraz'a baktım. Bakışları bir şahin gibi adamın üzerine kilitlenmişti.

Bakışlarını ayırmadan hareketlendi, belime baskı uygulayıp beni de hareketlendirirken yürümeye başladık. Tekrar adama döndüm, biz ona doğru yürürken adam Uraz'ın bakışlarını fark etmiş olmalı ki gergince kıpırdandı.

Adamın yanından geçerken, bir adım arkasında durmuştu Uraz bende onunla birlikte dururken, elini kaldırıp hafif arkaya doğru uzatıp biraz arkasında olan adamın omuzuna yerleştirdi.

"Yanlış karta oynuyorsun Faik. Beni bilirsin arkama bakmam, arkamda bıraktığımı da önüme oturtmam." Dedi sakin ama bir o kadar ürkütücü bir ses tonuyla.

Adam yutkunurken, Uraz'ın adını söylemesiyle nerden tanıdığımı hatırlamıştım.

"Uraz Ben..." elini kaldırdığında adam susmuştu.

Hiçbir şey demeden yürümeye başladığında peşinde bende yürümüştüm, istemsiz arkamı dönüp bakma gereği duymuştum. Adam anlını ovalarken, yanındaki adam bir şeyler söylüyordu.

"Önüne bak Ayza." Dedi öfkeden keskinleşmiş sesiyle.

Bakışlarımı önüme çevirirken mekanın çıkışına doğru yürüdüğümüzü fark ettim. "Abi..." diye bir koruma arkamızdan seslendiğinde durmuştuk.

Yanımıza yaklaşan korumanın elinde benim kabanım duruyordu. "Yenge kabanını unutmuş." Dediğinde garip hissetmiştim.

Uraz adamın elindeki kabanımı aldıktan sonra ağırca bana döndü, kabanımı omuzlarıma yerleştirdi, elimi kaldırıp kabanımın altındaki saçlarımı çıkaracağım esnada, benden önce davranıp ellerini enseme doğru uzattı. Saçlarımı kabanın altından çıkarırken bende kaban düşmesin diye kabanı tutmuştum.

Sanırım gösterimiz hala devam ediyordu. Büyük bir dikkatle saçlarımı çıkaran Uraz'a baktım, bana değil de doğrudan saçlarıma bakıyordu. İşi bitmiş olmalı ki ellerini çekerken bakışlarımı fark edip yüzüme bakmıştı.

"Teşekkürler." Dedim tebessüm ederken, başını beli belirsiz sallarken önüne dönmüştü, elini tekrardan belime hafifçe yerleştirip yürümeye başladı. Mekandan çıkarken Göz ucuyla Uraz'a bakarken konuştum.

"Davete ki adamdı. Bir şey mi oldu? Yanlış kart derken ne demek istedin?"

Adam arabanın kapısını açarken gözüyle geçmemi işaret etmişti. Arabaya binerken elini üst tarafına koyduğu için kafam eline sürtmüştü, hemen ardından oda binmişti. Kapıyı kapattıktan sonra araba hareket etmişti.

"Nereye gidiyoruz? Toplantı nasıl geçti? Benden bahsettin mi? Ters..." aniden parmağını dudağımın üzerine koymasıyla birlikte durmuştum.

"Sakin." Dedi tok bir sesle.

HARABEWhere stories live. Discover now