23. Bölüm "Kor Anılar Sokağı"

26.7K 1.6K 251
                                    

Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayınn

Okuma sayısı yüksek, yorum çok az bu da ister istemez yazma hevesimi kırıyor.

Bir süre depremden dolayı ara verdiğim için yazarken adapte olmakta biraz zorluk yaşadım. Bu nedenle bölüm gecikmeli atıldı çiçeklerim.

Bölüm hazır olduğuna göre o zaman kaldığımız yerden devam edelim miii??

Sıkı tutunun derimmm :)

23.Bölüm "Kor Anılar Sokağı"

🦋

Gözlerimi açıp kapattım, nemli kirpiklerim gözlerime batıyordu. Saatlerdir uykusuz kalan gözlerim yanıyordu. Tan aydınlanmaya başlarken, Uraz göğsümde kesik kesik nefesleri eşliğinde uyumasını sürdürüyordu.

Gece boyu sürekli sayıklamıştı. Onu sakinleştirmek tahmin ettiğimden de zor olmuştu. Sırtını saatlerce sıvazlarken, koca camdan yavaş yavaş aydınlığa ulaşan gökyüzünü izlemiştim.

Uzun derin bir geceydi.

Göğüs kafesimi sızlatacak kadar derin.

Uraz hafif kıpırdandığında, bakışlarım ona kaydı. Uyanacağını düşünmüştüm. Fakat bir şeyler mırıldanıp, başını göğsümden kaldırıp arkasını döndü. Saniyeler içinde başını yastığın altına sokarken, kollarını iki yana açıp yüz üstü uzandı. Kolunu biraz daha açtığında köşeye kayarak rahat uyumasına izin verdim.

Göğsümdeki koca ağırlığı kalkarken, tenimi kaplayan sıcaklıkta gitmişti. Bir üşüme dalgası yayılırken dişlerimi birbirine bastırdım. Bakışlarım hafif nemli olan kıyafetlerime kaydı. Onun üzerini değiştirmiştim, kriz geçirdiği için kendi üstümü değiştirme fırsatı bulamamıştım. Kıyafetlerim üstümde kurumuştu.

Odanın ısısı çok soğuk değildi ama su soğuk olduğu için ıslak kıyafetlerle kalınca etkilenmiş olmalıydım. Yataktan doğruldum, ayağıya kalkarken, tüm kemiklerim sızladı. Tutulmuş bedenimi kollarımı hareket ettirerek esnettim. Yatakta uyuyan Uraz'a kaydı bakışlarım.

Dün gece yaşananlar aklıma gelirken, titrek bir nefes verdim. Yaklaşıp ayak uçlarında duran pikeyi alıp, üzerine hafifçe örtüp geri çekildim.

Benim hissiz bir kadın olduğumu söyleyen bir adamı gece boyu koynuma yatırıp sakinleştirmiştim.

Bu gerçek karşısında dudağımın kenarı ağırca kıvrıldı. Borcu mu ödemiştim. O gün kanlı ellerimle ona geldiğimde, ceketini omuzlarıma koyup, bana yardım etmişti. Şimdi de ben en zor anında ona yardım etmiştim. İyi olduğunu gördükten sonra buradan gidecektim.

Sessizce odadan çıkarken, kapıyı hafifçe kapattım. Önüme döndüğümde duvara yaslanmış ikiliyi görünce irkildim. Cem beni fark ederken, çömeldiği yerden doğruldu. Kanlanmış gözlerine bana dikmişti, bakışlarım yüzünde gezindi. Dudağı patlamıştı, dün hiçbir şeyi olmadığını hatırlarken bakışlarım Sinan'a kaymıştı.

"Bir şey mi oldu?" diye endişeyle konuşan dağılmış Cem'le birlikte bakışlarım tekrar ona kaydı.

"O iyi." dedim kuru bir sesle. Diye bileceğim tek şey buydu. Dağılmış gibi hissediyordum.

Cem'in tatmin olmayan bakışlarını gördüğümde, kurumuş dudaklarımı ıslattım. "Uyuyor." diye ekleme yaptım. Sanırım bu onu tatmin etmişti.

"Tamam, sen dinlen istersen, bundan sonrasına biz bakarız." diye minnetle konuşan Cem'e baktım. Dikkatle bana bakıyordu, kendimi o kadar çökmüş hissediyordum ki direnmedim. Karşı çıkmadım yorgunca kafamı salladım. Yanlarından geçmek için hareketlendim. O sırada Cem'in sesini duydum.

HARABEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin