26.Bölüm "Kaplanın Göğsünde Uyuklayan Ceylan"

28K 1.6K 3K
                                    

Ay kim gelmiş kim gelmişş. Aaaa ben gelmişim :)

Beni bir bölüm yazma aşkı tutu. Bıraksanız 10 bin kelimeye çıkacaktım da sizi bekletmeye kıyamadımm

Güzel yorumlarınız bana ilham oldu biraz, özellikle bölümü yazarken ara ara sizden gelen bildirimlerden dolayı dikkatim telefona kayıyordu. Yerim sizii

Şimdi anlaştığımız gibi 3 bin yorum bekliyorum, emoji değil ama satır arası yorum. Bu bölümü yorumlarla donatında da bende hemen yeni bölümü yazayım anlaştık mı???

Bence de anlaştık gibi. O zaman ben sizi çok tutmayayım ve bölüme alayım. Keyifli okumalar çiçeklerimm. Satırlarda buluşmak dileğiyle öpüldünüzz

 Satırlarda buluşmak dileğiyle öpüldünüzz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🦋

.
.
.

"Uraz." dedim ona doğru dönerken. Yüzüme baktı. Yüzümde gördüğü ifade her neyse hoşuna gitmemiş olacak ki kaşları çatıldı.

"Ne oldu?" diye sorduğunda yutkundum.

"Kelebeği..." dediğimde onunda duraksadığına şahit oldum. "Küçükken onu hiç yıkadın mı?"

Vereceği cevabı merakla beklemeye başladım. Dudaklarından dökülecek tek bir cümle, beni büyük bir çıkmazdan çıkarabilir ya da daha derine itebilirdi.

Çenesi gerilirken, kaşları çatıldı. Sert bakışları üzerimde gezinirken, sorduğum soru pek hoşuna gitmemişti. Bu sertleşen yüz ifadesinden beli oluyordu.

"Önüne dön." Dedi, keskin bir ses tonuyla.

"Uraz..." diye çıkıştım, istediğim cevap bu değildi.

"Önüne dön Ayza. Haddin olmayan sorular sorma." Diye sert bir dile beni uyardığında ela gözlerine baktım. Hadim olmayan bir soru sormuştum değil mi?

Omuzlarım çökerken istemesem de önüme döndüm. Sorunun cevabını bilmek istiyordum. Sadece evet ya da hayır diyecekti. Bir soru bu kadar zor olmamalıydı. Olmamalıydı değil mi?

"Arkana yaslan." Dedi, buz gibi bir ses tonuyla. İstemsiz sorduğum bu soru yüzünden aramızda görünmez bir duvar örülmüş gibi hissettim.

Komutuna uyup arkama yaslandım. Suyu tekrar açarken saçlarımı yıkamaya devam etti. Hareketleri sert değildi, fakat dakikalar önceki yumuşaklıkta da değildi. O sessizce saçımı yıkarken, ben cevapsız kalan sorum ve az önce gördüğüm belirsiz anıyla baş başa kalmıştım.

Kimdi gördüğüm o kişi?

Neden beni yıkıyordu?

Ben neden onu hatırlamıyordum?

HARABEWhere stories live. Discover now