13.Bölüm "Kaplanın kollarında Sakinleşen Ceylan"

36.6K 1.9K 173
                                    

13.Bölüm "Kaplanın kollarında Sakinleşen Ceylan"

🦋


Uraz eve girerken üzerindeki ceketten hızla kurtuldu. Salona vardığında açık televizyona kaydı bakışları, televizyonu kapatmak için adımlarken koltukta yatan kızı fark etti.

Burada mı uyuya kaldı? Diye düşündü. Elindeki ceketi tekli koştuğun kenarıma bırakırken, koltuğa oturdu. Bakışları karşısındaki koltukta uyuyan kıza kaydı, uzun saçlarını yine toplamıştı. Elini yanağının altına koymuştu, yan döndüğü için dudakları büzülmüştü.

Bu görüntünün onda bıraktığı tanıdık hissiyatı hisset. Bu kaşlarının çatılmasına sebep oldu. Bazen Ayza'ya baktığında o biranda o beliriyordu karşısında. Bu durum canını sıkıyordu. Geçen gece olanları düşündü, dövmesine dokunup söylediklerini. Elini kaldırıp saçlarını karıştırttı, dağılan saçları anlına düşerken kızdan bakışlarını ayırmadı.

Kafasını karıştırıyordu. Bu durumu her ne kadar kabul etmek istemese de kız hem ona benziyordu, hem de hiç benzemiyordu. Kızın üstüne attığı polarlı battaniyesi açılırken, sarı pijama takımları gün yüzüne çıkmıştı. Oturduğu koltuktan doğrulup kıza doğru yaklaştı, eğilip kızın örtü.

Geri çekilmedi, kızın kapalı göz kapaklarına kaydı bakışları, oradan yüzüne tırmandı. Garip bir şekilde kızın her ayrıntısını incelemeye başladı. Dik başlı duran kızın narin kabuğunun farkındaydı. Kızın topuzundan firar eden kısa tutamları yüzüne düşmüştü, elini kaldırıp saç tutamlarını hafifçe geriye itti. Bu hareket kızın kıpırdayarak elini kaldırıp yüzüyle oynamasına sebep olmuştu. Daha sonra kız tekrar eski pozisyonuna döndü. Farkında olmadan dudağının kenarı kıvrıldı Uraz'ın.

Hala geri çekilmediğini fark ettiğinde doğrulup ayaklandı, koltuktaki ceketi alıp televizyonu karanlıktan korkmasın diye açık bırakırken merdivenlere yöneldi.

Odasına girerken, elindeki ceketi çıkarıp yatağın üzerine koydu. Gömleğinin kol düğmelerini açarken, altın kol düğmelerini çıkarıp masanın üzerine koydu. Eli siyah gömleğinin düğmelerine gitti, düğmeleri ağır ağır açarken aynaya doğru adımlamaya başlamıştı.

Tüm düğmelerini açtıktan sonra, gün yüzüne çıkan dövmesine baktı. Elini kaldırıp dövmesine dokundu. Zaman geçiyordu, geçen her saniye dövmeye baktığında acısı harmanlanıyordu. Kendini işe yaramaz hissediyordu, güçsüz ve işe yaramaz.

Yılar geçmişti, geçen yıllar içerisinde umudunu bir gün bile yitirmemişti. Aramaya devam etmişti, tüm dünyada arıyordu, biliyordu bulacaktı onu. Ela gözlerini ifadesizleştiren perde kalkarken dağılmış bakışlarına çarptı bakışları. Saniyeler içinde tekrar ifadesizliğe gömülürken konuştu.

"Seni bulacağım." Dedi kararlılıkla.

Ayza Kılınç

Yüzüme vuran güneş'in sıcaklığı tenimi ısıtırken kapattığım gözlerimi aralayıp elimi yüzüme siper ettim. Nerde olduğumu algılamam bir kaç saniyemi almıştı, en son odamda uyuyordum. Sonra garip bir rüya görmüştüm, uykum kaçarken kendimi salonda televizyon izlerken bulmuştum. Televizyon izlerken uyuya kalmış olmalıyım.

Hafif doğrulup koltukta oturur pozisyona geldim. Kollarımı kaldırıp esnetirken, Uraz merdivenlerden iniyordu. Üzerine siyah çizgili bir takım vardı, saçlarını özenle taramıştı. Bakışları bana kayarken ,esnemek için kaldırdığım kollarımı kendime çektiğim dizlerimin üzerine koyup ona baktım.

"Günaydın." dedim uyku mahuru bir sesle. Hala uykum vardı, bakışları üzerimde dolaştı.

"Günaydın." diye karşılık vermişti, ilk kez.

HARABEWhere stories live. Discover now