12.Bölüm " Kükreyen Kaplan"

36.4K 1.6K 257
                                    

12.Bölüm " Kükreyen Kaplan"

🦋

Bu beklemediğim garip bir soruydu. Anlamsızca yüzüne bakarken ilk kağıt helva yediğim zamanı düşündüm. Çocukluğumdan beri kağıt helvaları hep çok severdim.

"Bilmem, hatırlamıyorum. Çocukluğumdan beri kağıt helvaları çok severdim. Annem küçükken her gün kağıt helva diye ağladığımı söylerdi." dedim hüzünle karışık gülerken.

"Yani küçüklükten kalan bir kağıt helva aşkım var." dedim amcaya bakarken.

Uraz'dan bir ses gelmeyince ona baktım. Bakışları hızla değişirken elini kaldırıp Amcaya seslenmişti. Amca bize doğru yaklaşmaya başladı. Yanımıza geldiğinde bakışları ikimizin üzerinde dolandı.

"Kaç tane vereyim oğlum?" diye sorduğunda heyecanlı bakışlarımı kağıt helvalardan çekip Uraz'a çevirmiştim. Uraz gözleriyle al dediğinde elimi kaldırıp üç işareti yaptım.

"Üç tane istiyorum... Yada vazgeçtim dört tane olsun." dediğimde amca sessimdeki heyecana karşılık gülmüştü. Çıkardığı üç helvayı bana uzatırken gülümseyerek aldım.

Ne ara yanımıza geldiğini fark etmediğim Sinan Uraz'la kısık sesle bir şey konuştuktan sonra amcaya döndü.

" Gel amca ne kadar tutu ödeyeyim. " dedi Sinan amcayı yönlendirirken.

Elimdeki dört kağıt helva ve Uraz'la tekrar baş başa kalırken, helvalardan birini açmaya çalıştım. Paketlerden biri düşecekken Uraz refleks olarak tutmuştu.

"O senin kısmetin olmalı." dedim kağıt helvadan kocaman bir ısırık alırken.

Gözlerim refleks olarak kapanırken, bu tadın beni uzaklara sürüklemesine izin verdim.

"Tadı..." dedim ağzımdakini yutmaya çalışırken. "Çocukluğumu hatırlatıyor." dedim Uraz'a kısa bir bakış atıp ikinci ısırığı alırken.

Üçüncü helvamı da sanki hiç yemek yememişim gibi iştahla yerken hala yürümeye devam ediyorduk.

"Yavaş ye boğulacaksın." dedi ilk kez keyifli çıktığını fark ettiğim ses tonuyla. Bu benimde keyiflenmeme sebep olmuştu.

"Ama tadı çok güzel." dedim Aksine daha hızlı yemeye başladığımda dudaklarına bir tebessüm yerleşmişti.

"Sende yemek ister misin?" dedim kağıt helvamı ona uzatırken.

Bu yaptığım hareket beni de şaşırtmıştı. Kağıt helvalarımı kimseyle paylaşmazdım ben, neden onunla paylaşmak istediğimi anlamadım. Bakışları uzattığım kağıt helvaya kaydı, ağırca yukarılara tırmanırken gözlerimi hedef almıştı. Bir tepki vermezken kağıt helvayı dudaklarına yaklaştırdım.

"Bak kağıt helva mı kimseyle paylaşmam ona göre." dediğimde hala tepkisizdi. Bir tepki vermezken ayaklarımı hareket ettirdim.

"Uraz hadi ya alt tarafı bir ısırık alacaksın ağaç oldum." diye yakındığımda elini kaldırıp kağıt helvaya yaklaştı. Bir ısırık alıp geri çekilirken biran görüntüsü şekil değiştirir gibi olmuştu, sanki karşımda başka biri var gibi hayal etmiştim. Bu garipti gözlerimi kapatıp açarken görüntüden kurtuldum.

Helvayı yerken dudağının kenarındaki kırıntıya katmıştı bakışlarım. Elimi kaldırıp dudaklarına dokunduğumda eş zamanlı olarak onunda aynı hareketi yapıp dudaklarıma dokunmasını beklemiyordum.

İkimizde afallarken bakışlarımız birbirine kilitlenmişti. Elim kal gelmiş gibi çekilemezken, dudağımın kenarında parmak boğumlarında atan nabzını hissettim. Elleri ağırca dudaklarımın etrafında dolanırken yutkundum. Konuşamazken

HARABEWhere stories live. Discover now