6.Bölüm " Hesaba Katılmayan Yakınlık"

40.7K 1.8K 81
                                    

6.Bölüm " Hesaba Katılmayan Yakınlık"

🦋

"Git!" Diye bağırdı Çağrı.

"Burası batak kaç git!" diye feryat etti.

Kan kusarken tekrar konuştu.

"Git! Yoksa sende yanacaksın!"

Nefes, nefes gözlerimi açarken elim gerdanımı buldu. İlk birkaç saniye nerede olduğumu anlayamamıştım. Etrafa garip garip bakarken bakışlarım pencereye kaymıştı. Olanları bir bir hatırlarken doğrulup sırtımı yatağın başlığına yasladım.

Elimi saçlarıma daldırırken nefesimi kontrol altında tutmaya çalıştım. Evet mükemmel bir başlangıç olmuştu, yataktan çıkmak için hareketlendim. Banyoya doğru ilerlerken banyoya girip hızlıca işlerimi hallettim.

Odaya geri dönerken etrafa kısa bir bakış attım. Telefonum neredeydi benim? Yatağa yaklaşıp telefonumu aramaya başladım. Kaldırdığım yastığın altında bulamazken yastığı geri bırakıp sıkıntıyla odaya bıraktım. Telefonum... aklıma gelen şeyle birlikte durdum. Benim telefonum arabayla birlikte yanmıştı. Elimi anlıma koydum, nasıl unutkan olmuştum.

Daha fazla olmayan telefonumu aramayı bırakıp odadan çıktım. Merdivenlerin başına geldiğimde adımlarım durdu. Dün olanlar gözlerimin önünde belirirken gözlerimi kapatıp açıp görüntüyü yok ettim.

Merdivenlerden inmeye başladım, bu kez kenardaki trabzanlara tutunarak inmiştim. Etrafa bakınırken kimseler görünmüyordu. Mutfağa doğru ilerlediğimde içeride bulaşıkları yıkayan çalışanı gördüm.

"Merhaba?" dedim, başka ne diyeceğimi bilemezken.

Seslenmemle birlikte kız hemen bana döndü. "Ayza Hanım günaydın." Dedi kız hızla yanıma yaklaşırken.

Adımı bilmesine şaşırırken açık olan mutfak camına baktım. "Günaydın Pelin." Dedim Uraz dün seslendiği için adı aklımda kalırken "Uraz nerede?" diye de eklemiştim.

"Bahçedeler, ben size eşlik edeyim." Dedi bahçe kapısına ilerlerken.

Birlikte bahçeye çıkarken, sağa dönmüştü. Bakışlarım deniz manzarasına kaydığı için dönememiştim. Denizin kokusunu içime çekerken, başımı yana yatırdım. Görüş açıma masada oturmuş Uraz girdi, bakışları üzerimdeydi. Hafif tebessüm etti yada ben öyle sandım bilemiyorum.

Gerinmek için kaldırdığım kollarımı indirip ona doğru yürümeye başladım, ben ona doğru yürürken onun bakışları üzerimde gezinmişti. Pijamanın paçalarımda biraz oyalanmıştı, kafamı eğip bende paçalarıma baktım. Pijama uzun geldiği için ayaklarımın altına girmişti birazı.

"Pelin!" diye seslendiğinde köşede duran Pelin hızla yanımıza gelmişti.

"Ayza'ya terlik getir." dediğinde Pelin kafasını sallayıp uzaklaşmıştı bile.

"Gerek yoktu, ben çıplak ayakla dolaşmayı severim." dedim ayaklarımı hareket ettirirken.

"Son bahardayız. Hava dengesiz çarpar." dedi çatık kaşlarıyla azarlar bir şekilde konuşurken. Bu istemsiz tebessüm etmeme sebep olmuştu.

Aklıma Kutay gelirken yüzüm buruklaştı, gülümsemem silindi, Kutay yalın ayakla dolaşmama hiç kızmazdı. Ne ara geldiğin bilmediğim Pelin elinde büyük terliklerle yanımda belirmişti.

" Uraz bey evde bir tek sizin terlikler vardı, onları getirdim." dedi.

"Sıkıntı yok pelin, işine dönebilirsin." dedi tok bir sesle. Pelin kafasını sallayıp terlikleri önüme koydu ardından uzaklaşmıştı.

HARABEWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu