0.1.1: "İddia"

232K 4.3K 629
                                    

Bölüm Şarkıları:
Annie Lennox- I Put A Spell On You
Usher- Trading Places
***Bu bölüm 2 parçaya bölünmüştür.

ACAR DEVRAN'dan

Sesinden ısırmak istedim nasıl oluyorsa. İçimde birşeyler kabardı. Kadınları hiçbir zaman kullanma aracı görmemiştim. Ama bazı erkekler gibi bazı kadınlar da zevkini düşünebiliyordu. O kadınları kullanıyordum ki onlar da kendi zevkleri için beni. Karşılıklıydı yani. Haksızlık ya da kötülük yoktu. Fazlasını vaat etmemiştim. Onlara "Benle yatın size aşık olayım" da dememiştim.

Bu kızı gördüğümde gerçekten etkilenmiştim, istemiştim, kendimi kontrol etmem zorlaşmıştı ve daha önce kimseyi incelemediğim kadar incelemiştim. O'nu o kadınlardan ayıran bu da değildi sadece.

Gözleri kahvenin çok acı bir tonuydu. Saçları koyu kestaneydi. Minik kalkık burnu ve yanağında bir gamzesi vardı. Dişleri inci gibiydi, harika bir gülüşü vardı. Şişkin dudakları ve iri zeytin gözleri surat şekline tam oturmuştu.

Kaşları alınmıştı ama orta kalın arasındaydı. Audrey Hepburn'u anımsatmıştı. Bir kadın hayalimi çizsem belki sarışın yeşil gözlü bir kadın olurdu, ama bu kadın bunun büyük bir hata olacağını göstermek için vardı sanki.

Sadece dudaklarını kıvırdığında yanaklarının üstü elmacık kemiklerini belli ederek toplanıyor, bu gülüş küçücük gösteriyordu onu. Kızın doğal bir havası vardı. Ağzını açıp iki kelime etse kasıp kavuracaktı ortalığı sanki. Bütün insanları etrafına çekecekti.

Şimdi bu söylediğiyle beni istemeden heyecanlandırmıştı. Elinden tuttum, o masadan çantasını aldı; ben içkilerin parasını masaya bıraktım. Çıkışa ilerlettim. Valeden arabayı istedim.

Yakınlarda kaldığım otel vardı, buraya iş için gelmiştim. Çinli iş adamlarıyla yapacağımız anlaşma vardı bu yüzden uğramıştım Ankara'ya. Normalde İstanbul'da yaşıyordum. Arabaya bindik ve otele doğru sürmeye başladım.

Bir yandan da sağ kolum olan Recep'e gideceğim otelin önünde sabah 05.00 ten itibaren beklemesini söyledim. O saatten aşağı çıkmazdık.

Bu kızın adını,kaldığı yeri öğrenmek istiyordum.

Şimdilik.

Daha detaylı bir araştırma yapma isteğimi bastırmıştım.

Şimdilik.

Nedense birden sinirlendim , çünkü bu kıza çekiliyordum.

Göz ucuyla ona baktığımda daldığını, iç çektiğini gördüm. Elleriyle oynamaya başladığında ellerine baktım, küçüklerdi. Ayakları da küçüktü büyük ihtimalle. Bpyu da ufacık bir şeydi o ayakkabılar olmasaydı.

"Yaşın kaç?" Diye sordum. Makyajsız halini görsem 17-18 derdim en fazla. 18 dememin sebebi vücut hatlarıydı, sopa gibi kıvrımsız olsa daha küçük derdim.

Sorum, sessizliği kestiği için irkildi. Göz ucuyla bana bakarken "20" dediğini duydum. Ben 30 yaşındaydım. Bir an kendimi garip hissettim. Çünkü sanki kız daha genç, ben daha yaşlı olsaydım; bu kız bana evet derse, yine bu kızla olabilirdim. Tabiki sübyancı düşüncelerinde değildim ama aramızdaki çekimi anlatacak güç bende bile yoktu.

Bu kadar çekingen olup evet isterim cevabı vermesi oynadığını mı gösterirdi? Emin değildim. Kız Pandora'nın kutusu gibiydi ve ben açık bir adamdım.

Peki, tam açık da değildim ama en azından insan benim üzerimden fikir yürütebilirdi.

Kızın ellerinden birini alıp bacağımın üstünde koydum. Yavaşça yukarıya götürünce elini çekti. Gülümsedim gerçekten neden gelmek istedi ki? Ona döndüğümde ellerini göğsünde kavuşturmuştu,bana bakarken döndüğüm için gözgöze geldik.

Tutkuyla Harmanlanmış BedenlerWhere stories live. Discover now