3.3: "Karabasan ve Düş Kapanı"

44.8K 1.9K 504
                                    

(Bölüm 24 Aralık 2016/ 18:48'de yayımlanmıştır.)

ACAR DEVRAN

Kapıyı açıp odama girdim. Yalnız olmadığımı farketmem 1 saniyemi aldı.

-Çok yakışıklı oldun benim canım oğlum." Diyen Elvinle bir saniyelik beyin ölümü yaşadım.

Oğlum mu?

-Anneciğim ben kravat takmak istemiyorum ki!" Elvin'in kafasını sağa sola onaylamaz sallamasıyla hâlâ nerede olduğumu, ne yaptığımı algılamaya çalışıyordum.

Karşısında benim birebir kopyam gibi duran ela gözlü, kömür saçlı çocuğa bakakaldım.

Uyumadan önce ne içtim ki ben?

-Olmaz diyorum ya paşam. Neden beni üzüyorsun? Taksan çok mu şey istemiş oluyorum?" Elvin'in asık yaptığı suratıyla çocuğu balkondan sallandıracaktım resmen.

Nereden çıktı ki bu velet?

-Tamam tatlım, üzülme sen takalım." Tatlım mı? Bak sen çocuğa bak. Tam ağzımı açıp konuşacakken tekrar konuştu kendime tıpatıp benzettiğim çocuk.

-Anne, babam çok güçlüydü değil mi? Koruyucumuzdu?" Kravatı bağlamış Elvin oğlanı çekip sarıldığında dolan gözlerini görmüştüm. Neden gözleri dolu doluydu?

-Öyleydi Acar, öyleydi baban. Bizi korurdu." Gözünden yaşlar döküldüğünde kanım donmuştu.

Acar mıydı çocuğun ismi?

Ben neredeydim ulan?

Bırakmış gitmiş miyim çocuğumu? Allah belamı versin o zaman.

-Keşke o da burada olabilseydi. İzliyordur değil mi?Yani...Dedemle beraber?"

-İzliyordur yakışıklım benim izliyordur."

Ölmüş müydüm? Nasıl?

Olayları yeni kavramışken kendimi başka bir mekanda, Elvinle bulmuştum.

Bu bodruma benzeyen yer de neresiydi böyle? Ayrıca kendimle Elvin'i nasıl dışarıdan izliyordum? 3. Göz olmuştum.

Gerçekten ne içmiştim ulan?

-Elvin, güzelim. Olmaz tamam mı? Ben şimdi gidiyorum sen burada kalıyorsun lütfen...Lütfen beni dinle. " ikimiz de nefes nefese kalmışken, söylediklerimle bodrumda sevişme ihtimalimizi kafamda eledim.

Ee? Burada ne işimiz vardı o zaman?

-Acar yalvarıyorum sana gitme, n'olur ben de geleyim yalnız gitme!" Gözlerim dolu dolu(?) Elvin'e bakarken o çoktan ağlamıştı bile.

Demir kapı yumruklanmaya başladığında Elvin'in alnından öpüp kapıya yöneliyordum.

-Yukarı çık. Yoksa ikinizi koruyamam. Lütfen, beni seviyorsan, benim için güzelim." Elvin hıçkırıkla karışık ağlayarak merdivenlerden yavaş yavaş çıkarken onu yatıştırır gibi konuşmaya başlıyordum.

-Evet, aynen öyle. Acele et...Seni... seviyorum güzelim." Kapı açıldıktan sonra kargaşayla içeri gelen kalabalığın vücudum üzerine yığılmasını izledim.

Bütün o adamların üzerime atlayışı, demir sopanın vurduğu darbeleri kendim gerçekten hissettiğimde göğsüm sıkışmaya başlamıştı. Direnen vücuduma ek, beynimin endişeyle Elvin'i düşündüğünü iliklerime kadar hissettim.

Tutkuyla Harmanlanmış BedenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin