4.6: "Ağva"

49.7K 1.9K 742
                                    

(25 Ocak 2017/ 17.19'da yayımlanmıştır.)

Elvin DURU DEVRAN'dan

Acar'a o kadar öfkelenmiştim ki, arabada giderken en doğal hakkımı kullanarak ne olduğunu sormuş, karşılığında bir bağırma almıştım.

Eve ulaştığımız anda kapıyı açarak, onu beklemeden eve ilerledim. Anahtarla kapıyı açtığımda jet hızıyla o da girmiş, yüzüme bakmadan merdivenleri çıkmaya başlamıştı.

-Utanmaz arlanmaz bari ayakkabılarını çıkarsaydın!" Cevap yerine sert bir kapı çarpma sesi duymuştum.

Öfkeyle soluyarak ve topuklu ayakkabılarımı fırlatarak çıkarıp, merdivenleri hırsla çıktım. Çalışma odasında olduğunu tahmin ederek kapıyı çalmadan açtım.

-Ne var Elvin?" dedi yüzüme bakmadan bilgisayarda bir şeyler yaparken.

-Senden bir cevap bekliyorum Acar. Bana sorunun ne olduğunu söylemeni istiyorum." Cevap alamadım, hala bilgisayarda deli gibi bir şeylere bakıyordu.

Telefonu çaldığında, bana kısa bir bakış atıp telefonu açtığında:

-Nerede?" Diye sordu karşısındakine. Şu düşmandan bahsediyordu sanırım.

-Tamam, siz aramaya devam edin. Eve yakın olmadığına eminsiniz değil mi?" Duyduğu cevapla derin nefes aldı.

-Tamam, haber verin." Telefonu kapatarak bilgisayarına geri döndü.

-Acar bir şey sordum!" Dedim masasının dibine kadar girerek.

-Elvin seninle şuan uğraşamam, çık lütfen." Gözlerim yuvalarından fırlayabilirdi her an.

Çık ne demekti ulan? Kim çıkıyor? Nereye çıkıyoruz?

-Ne zaman uğraşmak isterdiniz? Gece uygunsunuz inşallah? Başka emrin var mı paşam? Cevap ver bana!" Sandalyesinden kalkarak bana bağırmaya başladı:

-Elvin sus artık, başımda birsürü dert var ve seninle uğraşacak vaktim gerçekten yok. Çık git şuradan!"

Öfke damarlarımda kan niyetine akıyordu sanki ve Acar'ı tam şuan linç etmek istiyordum.

Masadaki kalemliği ve dosyayı sinirle duvara fırlattığımda gözlerini sakinleşmek için kısa bir an kapattı.

Gövdesinden ellerimle onu ittirdiğimde hala cevap bekliyordum.

Ne öküz biriydi bu böyle! Anlatsa ölür müydü?

-Ben senin karın değil miyim ya? Benden bir şey saklayamazsın." Gözlerini açarak göğsündeki ellerimi tuttu.

-Elvin'im, orada bize zarar vermek isteyen biri vardı. Lütfen, beni biraz yalnız bırakabilir misin?" Sabrının son kırıntıları olduğunu görsem de alttan alacak sabıra sahip değildim henüz.

-Evlenmeseydik o zaman Acar? Hep yalnız kalırdın. Ne yapıyorsan yap tamam mı? Hiçbir şey istemiyorum senden." Deyip odanın kapısına ilerlerken, duvara attığımda yere düşüp açılan dosyaya gözüm ilişti.

Bakışlarım donuk bir hal alır, ısınan kanım donmaya başlarken algılarım açıldı.

-Siktir..." diyen Acar'ı duysam da yere eğilip kağıda bakmaya başladım.

Bu Umut'un resmiydi.

-O...o yaşıyor mu?" Dedim bakışlarımı resmin üzerinden çekemezken.

Acar kolumu tuttuğunda elini ittirdim.

-Bir ikizi varmış." Dedi. Kaşlarımı çatarak, dolu gözlerimle anlamsızca bakmaya başladım. "Sana anlatacağım bak..."

-Artık bir cevap istemiyorum Acar. Bence de biraz yalnız kalmalısın." Dedim kapıya elimdeki kağıtla ilerleyerek.

Tutkuyla Harmanlanmış BedenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin