5.3: "Bir Aşüfte Sorunsalı"

36.1K 2K 647
                                    

(Bölüm 25 Şubat 2017/ 17.09'da yayımlanmıştır.)

Elvin DURU DEVRAN'dan

Doğumumun üzerinden 1 ay geçmişti. 10 gün sonra da lohusa dönemimden çıkıyordum. Bebeklerimle çok iyi anlaşıyordum çünkü gariptir ki neredeyse hiç ağlamıyorlardı.

En çok ağlayanları da Adendi. O da babası kucağına aldığı zaman hemen susuyordu zaten.

Onlarla geçirdiğim en keyifli zamanlar uyurken izlemem ve emzirme zamanlarımdı.

Onları beslerken aramda güçlü bir bağ kurduğumu hissediyor, gelecekte onlarla konuşacağım zamanları hayal edebiliyordum.

"Sana sütümü helal etmem!" Diyerek tehdit edeceğim zamanları da tabii.

Acar çocuklar ağladığında uykusundan kalkarak uyutuyordu. Beşiklerinin yanındaki koltuğa oturuyor, 3 bebeği de göğsüne koyup uyutmayı nasıl başarabildiğini aklım almamıştı.

Bana bunun genetik olduğunu, ben onun göğsünde yattığım için bebeklerin de buna alıştığını söylemişti. Haklılık payı olduğunu düşündüğümü inkar edemezdim.

Şu 1 ayda tek sorun Acarla birbirimize ayıramadığımız vakitti.

O şirkete gidiyor ben de evle, çocuklarla ve bizim kızlarla ilgileniyordum. Kilolarımın çoğunu vermiş ve eski vücut kiloma kavuşmuştum.

Acar şirketten geldiğinde yemeğimizi yiyor sonra o çalışma odasında çalışırken ben çocukları emziriyor, uyutuyordum.

Maç izlediği ya da erkek erkeğe dışarı çıktıkları zaman da bizim kızları çağırıyor ya da televizyon izliyordum.

Bu monoton hayatta bolca daraldığımı ve biraz kırıldığımı kabul etmiştim.

Üstüne üstlük son 3 günde gece de çalışma bahanesiyle şirketteydi. Allah aşkına adam mı kalmamıştı koskoca şirkette?

Tüm bunlar yetmezmiş gibi dün akşam telefondan sekreterini aradığımda Acar'ın orada olmadığını söylemişti. Bu adam hani geceye kadar şirkette kalacaktı?

Gömleğinde saç bulduğum detayına hiç girmiyordum, belki şirkette birinindi ve günahını almak istememiştim. Ama tüm bunlar birikince, insan çileden ister istemez çıkıyordu.

Acar'ın kendisinin gelip bana bir şeyler anlatmasını beklerken sabrımın tükendiğini çok iyi hissedebiliyordum.

Başka bir kadın olduğu fikrini kafamdan atamamışsam da, Acar'ın bana aşık olduğunu bilen biriydim.

Düşüncelerime tekrar dalmışken çalan telefonda irkildim. Arayanın Acar olduğunu gördüğümde telefonu açtım.

-Tahmin edeyim, yine gece işin var ve yemeğe beklemeyeyim mi?" Diye lafımı söyledim hemen. Altta kalanın canı çıksın yavrum.

-Evet Elvin...Ama bak..."

-Neyse Acar, kolay gelsin." Telefonu yüzüne kapattığımda bir dahaki aramalarına cevap vermemiştim. Ben umutsuz bir ev kadını değildim ki. Neydi bu hallerim?

Kendime gelip doktorumun dünden itibaren izin verdiği sporumu yaptım. Duşumu aldım. Rehberden Petek'in numarasını aradım.

-Alo Petek?

-Elviin, n'aber kuzum?" Arkadan oğlu Kıvanç'ın ağlamasını duyuyordum. O ağlama konusunda benim kadar şanslı değildi. Tabi 3 bebeğim de ağlasaydı ben ne yapardım hiç bilmiyordum.

-İyiyim güzelim, ya müsaitsen ben size gelsem çocuklar 1 saat felan sende kalsa olur mu?"

-Olur tabiki, gel hadi bekliyorum."

Tutkuyla Harmanlanmış BedenlerWhere stories live. Discover now