29. Bölüm

26.3K 1.3K 50
                                    

Kurt konağının kapılarını kilitleyen Beyaz Hanım'ı izlerken yorgun ama bir o kadar da mutlu hissediyordum kendimi. Yedi gün önce ayak bastığım bu yerden, yanımda sevdiğim kadınla ayrılacak olmak bir rüyadan farksızdı. Ancak yaşananlar o kadar karmaşık ve ağırdı ki... Hatırlamak dahi zihnimi yoruyor, başıma ağrıların saplanmasına neden oluyordu. Yapmam gereken o kadar çok şey vardı ki! Kendi topraklarıma, konağıma dönünce insanlarıma artık Kurt Aşireti'nin de benim yönetimimde olduğunu açıklamak zorundaydım. Bu benim için endişe verici olsa da Rojda için her şeyi yapmaya hazırdım.

Başımı çevirip ona baktım. Küçük bedeniyle bir adım yanımda duruyordu. Artık birbirimizden uzak durmak zorunda olmadığımız için o an şükretsem de onun yaralı hâli içimi sızlatıyordu. Onu ilk gördüğüm an aklıma geldiğinde acı dolu bir gülümseme yer etti dudaklarımda. O günkü güçlü duruşunun yanında şu anki hâli kanadı kırık bir kuşu andırıyordu. Gözleri yorgunluktan çökmüş, küçük burnu kızarmıştı. Günlerdir doğru dürüst yemek yemediğini de biliyordum. Narin bedeni daha da zayıflamıştı.

Titreyerek kollarını kendisine sardığını gördüğümde hızlıca ceketimi çıkardım. Omuzlarına bıraktım usulca. O ise siyah saçlarının çevrelediği güzel yüzünü çevirip kısa bir an bana baktı. O denli azdı ki bu bakış, hayal olduğunu sandım. Kirpikleri kıpırdarken, "Teşekkür ederim... Her şey için..." dedi.

Ellerimi ceplerime yerleştirirken aramızdaki bir adım mesafeyi yok ettim. "Senin için... Her şey senin için Rojda..."

Güzel gözlerini gözlerime kenetlediğinde yaşlarla bezenmişti. Süzülmek üzere olan yaşları silmek için kalkan sağ elim sözleriyle duraksadı. "Halam... Onun da gelmesine izin verdin."

Her ne kadar bunu istemesem de mecburdum. Başımı çevirip kapının önünde Genco ile konuşan yaşlı kadına baktım. Rojda Bilmiyordu. Kendisinden gizlenenleri ve nasıl bir oyuna piyon seçildiğini bilmiyordu. Yıllardır güvendiği ama aslında hiç tanımadığı bu kadının kendisine ne kadar yabancı ve ne kadar düşman olduğunu bilmiyordu. Ama öğrenecekti... Bunu ona ben anlatacaktım. Yaralarını sarmaladıktan ve her ne pahasına olursa olsun onu yalnız bırakmayacağımı anlamasını sağladıktan sonra... Bize doğru yaklaştıklarını gördüğümde beline sardığım kolumla kendime doğru çektim küçük bedenini. Onun şaşkın bir hâlde bana baktığını biliyordum. Ama şu an ona açıklama yapamazdım.

Herkes görmeli ve artık öğrenmeliydi. En başta da Beyaz Hanım ve sevdiğim kadını evlendirmek istedikleri adam Genco Uluhan... Onun artık benim olduğumu herkes bilmeliydi. İki yabancı değildik artık. Biz birbirimize yasak değildik. Özgürce bakabilecektim ona. Özgürce dokunabilecektim tenine. Ve zamanı geldiğinde kalbine... Kırmızı fuları avuçlarıma düştüğü andan itibaren o benimdi aslında. Bana aitti. Ne kadar bilmese de ben de ona... Bunu hiçbir gerçek ve hiç kimse değiştiremeyecekti.

"Gitme zamanı!" Genco'nun sözlerine başımı sallayarak yanıt verdim. Onlara doğru ikimiz de adım adım ilerlerken, karşı karşıya geldiğimizde hepimiz duraksadık.

"Yola çıkın artık. Yolunuz uzun olacak." Genco'nun sözleri sona erdiğinde Beyaz Hanım yaşlı kollarıyla sarmaladı. Ondan ayrılmak istemediğini bir kez daha kanıtlıyordu. Ama bu ne Genco'nun ne de benim umurumuzdaydı. Ağlayarak arabaya yöneldiğini gördüğümde de zerre üzüntü yoktu içimde. O geçtiğinde, Rojda da bana bakıp arabaya bindi.

"Vardığınızda haber ver, Savaş Kahraman. Onlara iyi bak," dediğinde bir kez daha başımı salladım. Ardından bir kez daha bakmadan, arabaya yürürken Uluhanlara ait arabanın yanında duran kardeşimi buldu bakışlarım. Bevar'ımı... Ona selam verdiğimde o da aynı şekilde karşılık verdi. Onu yine ardımda bırakırken bir kez daha yemin ettim. Sevdiğim kadın yanımdaydı artık. Tez zamanda kardeşim de diğer yanımda olacaktı. Ve ben o zaman gerçekten yaşamaya başlayacaktım. Bulunduğumuz arabalar adamlarımızın eşliğinde iki yöne ayrılırken karşımda oturan iki kadına baktım. Biri gözleri yaşlı camdan bakarken diğeri omuzlarına bıraktığım ceketime sıkıca sarılmış, gözleri kapalı oturuyordu.

GÜNAHKAR (Yedi Aşiret Serisi - I)Where stories live. Discover now