11-AŞK

809 206 9
                                    

***Mustafa ilk defa Hüzün'ün yüzünü bu kadar yakından görmüştü. Saatlerce böylece onu seyrede bileceğini düşündü. Dalgınlığını üzerinden atıp "sende çok iyi bir dinleyicisin iyi akşamlar" dedi.

Dolmuşa yerleşen Hüzün yorgunluğunun farkına daha çok vardı. Çok keyifli bir gündü aslında. Biraz düşününce geride kalan yılları biraz boşa geçirmişti. Son yıl olmasa okula dair hatıraları bile olamayacaktı.

Başını cama yaslayıp düşünürken yorgunluktan daldı uykuya . Arabanın freniyle uyandı daldığı bu zamansız uykudan. Kışında etkisiyle hava iyice kararmış, soğukta yerindeydi. İki durak sonra dolmuş durağına yerleşti ve kalan yolcularla birlikte indi Hüzün. Montuna iyice sarılıp hızlı adımlarla evine doğru ilerledi.**

Annesi sofrayı hazırlamış, sobayı yakmış camın kenarında kızını bekliyordu. Kapıya yaklaşan kızını görünce ayağa kalktı. Anahtarın sesinden sonra kapı kapandı yorgun adımlarıyla Hüzün merdivenlerin başında göründü.

Annesi kızına sarılıp beraber yemeğe oturdular. Anne kız günlerinin nasıl geçtiğinden sohbet ederek yediler yemeklerini. Hüzün'ün yardım isteklerini geri çeviren annesi, kızını ısrarla odasına yollayıp dinlenmesi istedi.

Hüzün odasına geçip hemen üzerini değiştirdi. Çantasından eşyalarını çıkarttı. Radyosunu açıp, yatağının yakınına çekti. Işığını kapatıp yatağına uzandı. Bir kaç şarkı ardından Siyah'ın yayını başladı.

Her zamanki açılış konuşmaları, birkaç şarkı ard arda geldi. Gelen mektuplardan seçtiklerini okudu Siyah. Yine şiir gibi konuşuyordu. Hüzün'ün gözleri karanlıkta iyice ağırlaşmıştı. Yayının sonları geliyordu ve bitime kadar uyumamak için direniyordu.

Şarkı aralarında içi geçiyor, Siyah'ın sesi duyulduğunda uykuya direniyordu. Şarkının ardından Siyah konuşmaya başladı.

"Bugün kendini Kasım zanneden bir Şubat yaşadım. Aşkı çağrıştırdı bana." Hüzün Siyah'ın sesini duydukça sanki bütün gün onunla birlikte vakit geçirmiş gibi kendine yakın hissetti.

O sesin huzuru içinde derin bir uykuya daldı. Rüyasında Siyah'ın sesini duyuyordu bir karanlığa yürüyor ama yüzünü göremiyordu.

"Neredesin, neredesin" diye bağırıyordu. "Her yer çok karanlık ses ver Siyah." Siyahın ne sesi vardı ne kendisi. Hüzün zıplayarak uyandı kabustan. Radyo açık kalmış, şarkı çalıyordu. Kalkıp baş ucundaki sudan bir yudum alıp, radyoyu kapattı. Kabusla bölünen uykusuna kaldığı yerden devam etti.

Sabah erkenden okulun yolunu tuttu . Kadir ve Ayşegül kantinde oturmuş kahvaltı yapıyorlardı. Hüzün hızlı adımlarla yanlarına oturdu.

"Günaydın çok soğuk bir hava var dışarıda." İki sevgili gülümsediler Hüzün'e.

"Sana bir çay alayım" dedi Kadir.

"Ben alırım sen zahmet etme" dedi Hüzün .

Hüzün çayını alıp arkasını döndüğünde Mustafa'nın geldiğini fark etti. El işaretiyle çay isteyip istemediğini sordu. Kafasıyla onay veren Mustafa'ya da bir çay alıp geçti masaya.

Koyu bir sohbete koyulmuştu dörtlü. Çoğunlukla Ayşegül ve Kadir'in hayalleri konuşulup masadan kahkahalar yükseliyordu. Tam O sırada Mustafa döndü Hüzün'e "senin hayallerin ne ilerisi için Hüzün" diye bir anda sordu.

Hüzün düşünüp hınzırca gülümsedi. "Evimin kadını, çocuklarımın annesi olmaya karar verdim. Zirvede bırakacağım." Masadaki kahkaha iyice artmıştı.

HÜZNÜ SİYAHحيث تعيش القصص. اكتشف الآن