27- Başlangıç

645 135 52
                                    

Yeni bir bölümle sizlerleyim çok heyecanlı bir bölüm sizleri bekliyor. Bölüm sonuna vote ve yorumlarınızı bırakmayı unutmayın 😉 **Özlem**

**Kalkıp sınıfa geçmeye hazırlanırken Kadirin uyarısıyla "Mustafa Beyde geldi" dikkatlerini kapıya çevirdiler.

Oda neeeee kimdi Mustafa'nın yanındaki sarışın hatun?

Mustafa arkadaşlarını uzaktan selamlayıp geçti. Hüzün'e kal gelmişti "yanındaki kızda kim?" Diye süzüldü dudaklarından.

Kadir bunun cevabını biliyordu.***

"O Mustafa'nın liseden bir arkadaşı, bizim okulda okuyor." dedi Kadir.

"Ben hiç görmedim ne okulda, ne de Mustafa'nın yanında" dedi Hüzün.

"Bizim bölümden değil de ondan görmedin Hukuk okuyor kız, Mustafa'yla seçmeli dersleri beraber alıyorlardı bildiğim kadarıyla. Ha bu arada aileleri de arkadaş onların, çok sık birbirlerine gidip gelirler." Diyerek Hüzün'ün kalbine indirmişti Kadir.

Hızlıca toplanıp dersin olduğu salona doğru yürümeye başladılar. Kız ve Mustafa sınıfın kapısında konuşup, gülüşüyorlardı.

Hüzün adımlarını hızlandırıp yanlarına doğru yaklaştı. Hep bir ağızdan "Günaydın" dediler birbirlerine.

Mustafa zoraki olarak arkadaşını tanıştırma ihtiyacı duydu.

"Arkadaşım Filiz tanıştırayım. Bunlarda zaten Kadir'i tanıyorsun, Ayşegül Kadir'in nişanlısı ve Hüzün" dedi ve kesti.

Hüzün'ün yüzü resmen kasılmıştı. Sinirden gülüyor gibi bir hali vardı, neredeyse gözü atmaya başlayacaktı.

Hocanın geldiğini görünce vedalaştılar Filiz'le ve sınıfa doğru yürümeye başladılar. Hüzün'ün gözleri hala kapıdaki ikilideydi. Mustafa Filiz'in yanağına bir öpücük kondurduğunda Hüzün resmen yüzüne bir tokat yedi.

Gözleri dolmuştu, yutkunamıyor, nefesi daralıyordu Hüzün'ün. Yaşattığını yaşamadan ölmez ya insan Hüzün ölmek üzereydi.

Kendini bir sıraya atı verdi. Ayşegül olanın bitenin farkındaydı ve onu şuan yalnız bırakmak belki de en iyisiydi. Hüzün'ü bir kaç sıra aşağıda bırakıp yukarıda bir yere oturdular. Bir kaç dakika geçmemişti ki Mustafa ve hoca girdiler içeriye.

Hüzün kafasını hiç sıradan kaldırmıyordu. Mustafa doğruca Hüzün'ün  yanından geçip merdivenlerden üstteki sıralardan birine oturdu. Bir süre sonra Hüzün şiddetli bir şekilde arkasına döndü. Gözlerinin içi kızarmış, içlerinden resmen ateş püskürtüyordu.

Mustafa da gözlerini Hüzün'den çekmedi. Sessiz bir savaş vardı ikisinin arasında aşk hiç bu kadar şiddetli çarpmamıştı gözlerinde, yüreklerinde.

Sinirle önüne döndü Hüzün. Parçalamak istiyordu onu ve merak ediyordu o nasıl dayanmıştı Siyah'la ona. Sevmiyordu o zaman yoksa dayanılmazdı bu acıya. Beyni sürekli konuşuyor başka bir sese müsaade etmiyordu.

'Konuşmalıyım Mustafa'yla bitmeli artık bu oyun dayanamıyorum yanında, yakının da başka birilerini görmeye' diye geçirdi içinden Hüzün.

"Peki ya Siyah ne olacaktı. Bu kadar kolay vazgeçebilecek miydi? Onun kararsızlığı değil miydi? onu bu kadar zorlayan." Derin bir nefes aldı.

"Mustafa bana hiç bir zaman aşkını söylemedi ki ya ben yanıldıysam?" Bu soru onu biraz kendine getirmişti.

Evet aralarında güzel bir şeyler oluyordu ama Mustafa hiç bir zaman aşığım yada seviyorum dememişti Hüzün'e. Belki de sadece flört ediyordu onunla. 

HÜZNÜ SİYAHWhere stories live. Discover now