25-Kaybettim

705 148 118
                                    

***"Nasıldı dur 'Ellerin ellerime yabancıyken, tanıdık ellere dokunamam. Bıraksan kendini aşka, el yerine Sel olur akarız Sevgiye' hala sesi kulağımda ve unutmamak için içimden defalarca tekrarladım bu sözü" dedi Hale.

Sorunun cevabını bilse de emin olmak için sordu Hüzün tekrar "harika kelimeler fısıldamış kulağına böyle adam için uyunmaz tabi ki kim peki bu kalbini sözleriyle çalan hırsız" diye.

"İşte oda geliyor zaten" dedi Hale masadakiler hep birlikte aynı yöne baktılar.***

Bütün karizmasıyla kısacık saçları, uzun boyunda ayrı duran mantosu, kalkık yakaların arasından görünen keskin bakışlarıyla bu adama aşık olmamak delilikti.

"Hoş geldin Mustafa" dedi Mine ardından Hale uzattı elini "merhaba" dedi tüm cilvesiyle.

"Günaydın bayanlar ne güzel bir gün ve ne yapıyorsunuz bakalım?" Dedi Mustafa neşeli bir halde.

"Ne yapalım havadan sudan muhabbet ediyorduk. Hale bizim okulu merak ediyordu bugün onu gezmeye getirdim" dedi Mine.

Yalanın kuyruklusu, desene kız senin için yanıp, tutuşuyor seni görmeye geldi. Diyemezsiniz tabi önce bir işve, cilve yapıp adamın dikkatini çekmek var. Hüzün içinden Hale'yle kavga ediyordu.

"Günaydın Hüzün selam yok mu?" Dedi Mustafa

"Günaydın konuşmanızı bölmek istemedim" dedi Hüzün.

"Dün akşam ki notlara bakabildin mi?" Diye soruyla devam etti Mustafa.

"Hayır hiç zamanım olmadı okumam gereken daha önemli bir mektup vardı da." Hüzün bunu söylerken aklına gelmişti Siyah'ın verdiği mektup. Eliyle cebini yokladı orada duruyordu, nasılda unutmuştu. Bu Mustafa adamda kafa bırakıyor muydu?.

"Peki o zaman inşallah ilk fırsatta okursun. Çay isteyen var mı? Kendime alırken size de getirim" dedi Mustafa neşesinden bir şey kaybetmeden.

"Ben isterim" dedi Mine.

"Bende isterim" dedi Hale.

"Hale'cim sen kantini merak ediyordun istersen Mustafa'yla git hem yardım eder hemde görmüş olursun" dedi Mine.

"Gelebilir miyim?" Diye mırıldandı Hale.

"Tabi ki gelebilirsin" diyerek ikisi oradan uzaklaştılar.

"Ayyyy çok yakıştılar birbirlerine inşallah olur bu iş yoksa bu Hale benim kafamın etini yer" dedi Mine.

Hüzün eşyalarını toparladı. "Benim dersim var Hakan hocayla sonra görüşürüz Mine'ciğim" dedi ve yürüyüp uzaklaştı oradan.

Daha fazla onları görmek istemiyordu. İçi kaldırmıyordu resmen ikisini birlikte görmeyi acaba Mustafa da onu Siyah'la görünce böyle hissetmiş miydi? Kötü bir duyguydu içi kasılıyordu resmen bu kafayla da ne ders dinlenirdi.

Hakan hoca iki dersi blok yapmış ara vermemişti. Hüzün öğlen saatlerine kadar sınıftan hiç çıkmadı, işine gelmişti bu durum.

Ders bittikten sonrada oturdu kaldı o derslikte Hüzün. Cebinden Siyah'ın yazdığı zarfı çıkardı koydu sıranın üzerine. Kafasını karıştıran Mustafa mıydı? Yoksa bir şeyler mi eksikti aralarında?

"Selam Hüzün ;

Sen benim kendime verip tutamadığım sözlerin karşılığısın. Bazen insanın gözü kararır ve her şeyi simsiyah görür ya işte benimde sana bakışım o kadar kara. Kimseyi ve başka bir şeyi görmeden bakıyorum sana.

HÜZNÜ SİYAHWhere stories live. Discover now